Mustafa ALBAYRAK

Mustafa ALBAYRAK

Mail: mustafa@teknikelektrik.com

VAKİT TAMAM BU İNCECİK BİR VEDA HAVASI MI?

     Sözleri sayın Yusuf Hayaloğlu’nun yazdığı merhum Ahmet Kaya’nın müziklendirip seslendirdiği bir şiirden çevrili şarkı vardı.

 

Vakit tamam seni terk ediyorum.

Bütün alışkanlıklardan öteye…

Yorumsuz bir hayatı seçiyorum

Doymadım inan,kanmadım sevgiye..

 

Korkulu geceleri sayar gibi..

Birdenbire bir yıldız kayar gibi…

Ellerim kurtulacak ellerinden…

Bir kuru dal,ağaçtan kopar gibi…

       Evet… acaba sektör olarak bir yolun sonuna mı geldik geçen sene yazdım. Emri ilahi gereği; her nefis ölümü tadıcıdır. Ve yine her ümmetin bir eceli vardır ve yine eşyanın tabiatıdır ki; acılar sürekli olamaz. Gecenin en karanlık anı,sabaha en yakın anıdır. 2001 yılı komple ve 2002 yılı acılar senesi idi. 2002 - 3 Kasım seçimlerini takiben ekonomide ve siyasette yakalanan bir istikrarla 2003-2004 ve 2005’de hızlı bir büyüme iş ve hareketlilik yaşadık. 2006 yılı geldiğinde ki o an daha Dünya ve Türkiye’de krizin baş harfi zikredilmiyordu. Türkiye aslında krize girmişti. NEDEN ? Daha önceden yazdım. Toki’ler vasıtası ile mecburiyetten de olsa ( bu mecburiyetin analizine bilahare önümüzdeki sayılarda inşallah gireceğiz ) Devletimiz müteahhitliğe soyununca büyük fabrikalar hariç bütün sektör doğal olarak krize girmeye başlamıştı. İki koldan oluşmaya başladı kriz bizim sektörde 1 inci kol normal orta ölçekli toptancılar Toki’lerden dolayı yok olan orta müteahhitlere mal satamadığından ciro ve iş kaybına uğramasıdır. 2 inci kol Toki’lere iş yapmak üzere ihalelere giren Elektrik taşeronlarını da içinde barındıran müteahhitlerin işi kapmak için fiyat kırıp zararına fiyat vermeleridir. Bu yüzden işleri tamamlayamamış ve bir çoğu batmıştır. Batınca çekleri dönmüştür en uzun çeklerde her zamanki gibi Elektrik Sektöründe olduğu için ( yakın çekler diğer sektörlerde daha az oranda dönmüştür.) en son çekler bizde patlamıştır. Kısaca elektrik’inde içinde bulunduğu inşaat sektörü 2006 itibari ile batmıştır. Bu elektrik sektörünü de sıkıntıya sokmaya başlamıştır. 2006 yılının sonlarında, bu aslında ayyuka çıkmıştı. Ama benim gibi sözde tecrübe aktaran ama aslında geçmişten hiç de ders çıkartmamışlar dahi bunun bir son-bir dönemin sonu – olduğunu anlamadık. Mesela ben ve firmalarım 2007 Ekim’i değil de 2006 Ekim’inde aynı freni yapabilse idik inanın birkaç milyon ytl ( birkaç trilyon ) cep harçlığı cebimizde kalacakmış. Ama bizimde gözümüzdeki iş hırsı ve ciro perdesi bunu 1 yıl geciktirdi ve aynı rakamları zarar olarak gördük.

  Fakat ben 2007 Ekim’inde gördüğümüz ve sizde görün; tehlike geliyor! Dikkat edin! Seri iflaslar olabilir. Sıkıntıya giriyoruz dedikçe sektörümüzdeki birkaç aklı evvel sadece bu sıkıntının benim ve şirketlerimin bir problemi olduğunu yaydılar. Halbuki sıkıntıya giren sadece Teknik Elektrik ve arka bahçesindeki firmalar değildi. Bütün elektrik hatta İnşaat Sektörü sıkıntıya girmekte idi, olmadı, anlatamadık.

   Şimdi yolun iyice sonuna geldik. Yani Ahmet Kaya’nın şarkısındaki gibi ‘ Bu incecik Bir veda havasıdır’ı mı yaşıyoruz. Bakın aklı evvellere sesleniyorum kendimden veya firmamdan bahsetmiyorum; Bütün elektrik sektörü olarak bir devrin sonuna geldik. Bir devir tamamlanıp, tasfiye oluyor. Direnenlerin tamamı batacak-batacağız. Hiç istisnasız topluca batacağız yada yeni giren devrin kurallarına göre yaşayacağız-ticaret yapacağız-Manifesto’yu tekrar,tekrar yazıyorum; tekrar iyidir, ne demiş atalarımız ‘Et Tekrarü ahsen; velev kâne yüz seksen’ yani 180 kere’de olsa tekrar iyidir…

 

    Evet Manifestomuzu tekrar edelim;

 

1)- 15 günde satacağımız mal dışında STOK TUTMAYACAĞIZ

2)- Banka Kredisi kullanmayacağız kötü günde ne yaptıklarını şekil a-da görüyoruz ( *1 )

3)- Valör yapmayacağız,zararına olabilecek tüm satışlardan kaçacağız. Şekil b-de görüldüğü gibi ( *2 )

4)- Özellikle Kablo stoğundan şeytan’dan kaçar gibi kaçacağız. Ne zaman Londra Metal Borsasında Bakırın tonajı 1800 $ ın altına iner o zaman istediğiniz kadar kablo stoğu yapabilirsiniz.

5)- Sıkıntıda olan firmalarla ilgili yapacağımız ilk iş,alkış tutup arka sokak mensupları gibi dedikodu yapmak değil; gerçekten üzülmek ve ders çıkarıp en önemlisi birbirimize yardımcı olmak.

 Unutmayalım toparlaması mümkün olan bir çok firma bu arka sokak çocuklarının dedikodusu yüzünden toparlayamamıştır. Herkes’in benim gibi elinde dergisi olamayabilir. Ben kendimi dergim vasıtası ile izah edebildim veya elektrik sektörünün 1 numarası kendi web sitesi veya bülteninde kendini izah edebilir. Peki bu imkânlara sahip olamayan refiklerimiz bu dedikoducu tayfası arka sokak çocuklarına karşı kendini nasıl müdafaa edecek. Ya Elektrik sektörünün 1 numaralı pazarlama firması ile alakâlı aylardır dedikodu yapıyor bu arka sokak çocukları. Kendi firmamı demiyorum haa!! Kimi kastettiğimi anlıyorsunuz. Türk Elektrik sektörünün 1 numarasından bahsediyorum. Adamların kuruş borcu yok piyasaya bankalar akşama kadar yalvarıyor peşinden,onlar yüz vermiyor. Ama arka sokak çocukları dedikoduya devam ediyor. Neyse! Ne demişler ‘ İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR’ Bu manifestoya bir çok faydalı madde daha eklenebilir. Mesela tüm masrafların asgariye indirilmesi lüx den kaçınılması, vadeli alım mümkün olduğu kadar yapılmaması vs.gibi.. O zaman göreceğiz sıkıntı daha hafif geçiyor.

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar