Kanat Sesleri

Milli maç arasından sonra, Aytemiz Alanyaspor’u sahamızda ağırlayarak mutlak 3 puan ihtiyacımızı coşkulu ve hırslı oyunumuzla seyirci desteğimizi de arkamıza alarak gol arayışlarımız başladı. Milli takımda forma şansı bulamadan dönen Talisca, maç boyunca önce sağ açık ve sonradan tek forvet gibi alışık olmadığı pozisyonlarda görev almasına rağmen muhteşem bir gol atarak moralinin yerinde olduğunu herkese göstermiş oldu. Bu gol ile perde açılmış oldu ancak farkı attırma çabası beklerken, topu rakibe verip “aman 3 puanı kaybetmeyeyim..” düşüncesini takımda görmeye başladık. Bunu değerlendirmek isteyen A.Alanyaspor’un atak girişimleri de artmış oldu. Her iki takımda gol aramaya başlamışken, Caner’in sol çaprazdan ceza sahasına girip rakibine dokunmadan yaptığı faul, oyunu oldukça gerginleşti ve her iki takım oyuncuları da sert fauller yapmaya başladı. Hem taraftarımız hem de oyuncularımız bu durumdan etkilenmişken oyun sonunda fatura ağır oldu. 3 puanın karşılığı 3 oyuncu.. Tolgay, Atiba ve Oğuzhan gördükleri sarı kart sonrasında cezalı duruma düşerek daha coşkulu oyun isteyen Şenol Güneş’in Göztepe maçında neler yapacağını merakla beklemeye başladık. Başladık başlamasına ama, hamleyi Fikret Orman yaparak maç öncesinde Beşiktaş başkanına yakışmayan bir hareketle rakip takım oyuncusu Demba Ba ile alakalı açıklama yapması hoş olmadı. Gerek yoktu zaten..

Kadroda 3 cezalı oyuncuya Vagner Love ve G.Gönül’ün sakatlıkları da eklenerek eksik oyuncu sayısı 5’e çıktı. Bu eksiklikler Göztepe’nin iştahını kabartsa da Beşiktaş’ımız karşısında fazla varlık gösteremedi. Tite’ye mesaj göndermeye devam eden Talisca’nın Vodafone Park klasiği haline gelen gol perdesini açma alışkanlığı, Göztepe karşısında bizi 1-0 öne geçirdi. Menemen yapan adam yakında “Makas kesmiyor..” da diyebilir benden söylemesi. Medel ve Tosic ile farkı 3’e çıkarmamız, A.Alanyaspor maçındaki oyunda Şenol Güneş’in memnun olmadığı ve güzel futbol isteğinin takıma empoze ettiğini net bir şekilde görmüş olduk. İyi oyun gördük ama 3-0’dan sonra pas oyununa dönerek kontrolü elimizde tutmak yerine, mağlubiyeti kabul eden ancak gol arayışlarını hızlandıran Göztepe’ye topu vererek Baba Fabri’nin avlanmasına sebep olduk. Neyse ki ülkemizde 5 numara harici kimsenin hakeme dokunamayacağını bilmeyen Rajko Rotman, aynı anda ikinci sarıyı gördü ve Demba Ba’nın direkten dönen müthiş şutu sonrasında Göztepe’nin vites düşürmesine sebep oldu. Ataklarımız devam ederken Mustafa Pektemek’in güzel asistiyle ilk defa giydiği Beşiktaş formasıyla golle tanışan Larin’in yüzümüzde oluşturduğu o gülümseme bitmemişken, güzel paslaşma sonucunda Babel’in golü ile skor 5-1 olarak sonuçlandı. 28. haftanın kapanış maçında Galatasaray’ın mağlubiyeti bizi zirveye daha da yaklaştırmış oldu. 

29.haftanın açılış maçında TM Akhisarspor’a konuk olduk. Babal’in erken golü hem rakibin motivasyonunu düşürürken, hem de rahat galibiyet almamızın önünü açmış oldu. Negredo’nun skoru 0-2 getirmesi sonrasında ilk yarı da başka gol çıkmadı. Oyunu değiştirmek isteyen TM Akhisarspor’un umutlarını, ikinci yarının başında Babel füzesi ile bozmuş oldu ve fark 3’e çıktı. Geri kalan dakikalarda rakip takım gol arayışları içerisine girse de, Fabri izin vermedi. Göztepe maçında farkı açtıktan sonra oyun kontrolünü rakibe vererek yaptığımız hatayı, TM Akhisarspor maçında oyunumuzu ve gerçek kimliğimizi sahaya yansıtıp tekrarlamadık. Oyun sonlarında gözler Gökhan Töre’yi ararken sahaya Vida’nın girmesine kimse anlam veremedi. Şenol Güneş’in bu tip değişiklikleri neden yaptığını açıkçası merak etmiyorum değil.

Son maçlardaki oyun, bizim için yükselişin en büyük göstergesidir. Şampiyonluk yolunda emin adımlar ile yolumuza devam ediyoruz. Yakaladığımız bu hava ve gerçek kimliğimizin geri dönmesiyle beraber Galatasaray deplasmanı da dahil puan kaybetceğimizi düşünmüyorum. Yükselişimiz başladı ve kanat seslerimiz rakiplerimizi ürkütüyor. Bir sonraki ay, liderliğimizden bahsetmek dileğiyle, kendinize iyi bakın.