Yazı Arşivi

Yazı Arşivi

Mail: arsiv@teknikelektrik.com

Vah Başkan, Bay Başkan

Şu süper aksiyonlu ve sürükleyici Amerikan filmlerinde izlediğimiz “Beyaz Saray Kulisleri” vardır ya, hani şu herkesin etrafında pervane olduğu, bütün işlerin akışını iki dudağı arasından çıkacak lafla değiştirebilen, kudretli, karizmatik ve sempatik “Bay Başkan”. İşte oldum olası o Bay Başkana hayranlık duyardım, ama sanırım benden başka hayranlık duyanlarda varmış. Sayın Başbakan gibi.

Sayın Başbakan neyden esinlendi yada etkilendi bilmiyorum ama başkanlık sisteminin bizim ülkemizde, pekte filmlerdeki gibi sonuç vermeyeceğini iyi biliyorum. Çünkü Bir ülkede mevcut rejimin değişmesi yada idare yönteminin değişmesi için yeterli zeminin olması yada sağlanması gerekir.

90 yıllık tarihinde 5 kez darbe ve muhtıra görmüş bir ülkeyiz. Hala eğitim sisteminde yapılan 4+4+4 yasa değişikliğinde uzlaşı yakalamayı başaramayan bir ülkeyiz. Hala muhalefetin proje üretemediği, elle tutulur sebeplerle muhalefet edemediği bir ülkeyiz. Cumhuriyet tarihi boyunca hiç hız kesmeyen Kürt sorununa çözüm üretmek için uzlaşı kuramayan bir ülkeyiz. Daha sayılacak çok şey var. Biz bunları yapmayı başaramamış, demokrasiye ulaşamamış ama demokrasi için çabalıyoruz. Bütün bu duruma rağmen, ultra yetkilerle yetkilendirilmiş bir BAŞKANLIK sistemine geçersek sonuçları ağır olabilir.

Başkanlık sistemi elbette kötü bir yöntem değil ama biz ona hazır bir ülke değiliz. Övünmekten hiç vazgeçmediğimiz Futbol gibi bir oyunda bile daha “Süper Final” dedikleri bir maç organizasyonunu bile başaramayan bir ülkeyiz. Kurumları uyumsuz, Birbiri aleyhine açıklamalar yapmaktan çekinmeyen bir ülkeyiz. Paşalar kendisi gibi düşünürken Saygıyla eğilen, Farklı düşündüğünde Küfreden gazetecilerin olduğu ve hatta kendisi gibi düşünmeyenleri aşağılayan siyasi fikirlilerin olduğu bir ülkeyiz. Yani o “Bay Başkan” tiplemesi bizim altından kalkabileceğimiz iş değil. Bu ortamda başkanlık yetkileriyle sonumuz, farkında olmadan diktatörlüğe gider. İyisi mi biz bu işin altında kalmadan, kısır tartışmalara girmeden bu konuları rafa kaldıralım.

Hala sessiz sedasız, her gün birkaç asker yada PKK’lı ölüyor, hala kendi devletimizin uçaklarıyla öldürülmüş 34 vatandaşımızın, ölümüne sebep olan şeyi ortaya çıkarabilmiş değiliz. Deniz Feneri Davasında yargılanan sanıkları mahkeme karşısına çıkarmayı başaramadan, o davayı soruşturan Savcıları mahkeme karşısına çıkarmalarına sessiz kalıyoruz. Van depreminde, enkazlarda ölümden kurtulan vatandaşlarımızı, Kış vakti Yazlık çadırlarda barınmaya zorlayıp, çıkan yangınlarda kaybediyoruz ama öte yandan Suriye’den kaçıp ülkemize sığınanlara kısa sürede Prefabrik şehir kurduk bile.  Yani biz önce kendi sorunlarımızla ilgilenelim, kıvama geldiğinde ise bu işi önce Yarı Başkanlık sistemi ile deneriz. Eğer güzel oluyorsa altından kalkabilirsek. İşte o zaman hep birlikte söyleriz Sahne Sizin BAY BAŞKAN…

Önemli Not: Ülkemizi çok büyük bir tehdit altına almış olan Ermenistan’da bulunan ve Sınırlarımıza çok yakın olan bir NÜKLEER SANTRAL, faaliyet ömrünü tüketmiş durumda olmasına rağmen, hala aktif olarak kullanılmaktadır. Bu santralde olması muhtemel bir kaza doğrudan ülkemizi etkileyecektir. Benim şiddetle karşı çıktığım Nükleer enerji santrallerini, 10 küsur senedir aktif kullanan Ermenistan, bu santralin faaliyetlerini durdurmayacağını da bildirmiştir. Ülkemizi bekleyen büyük risk ve tehlikeye Tüm okuyucuların dikkatini çekmek istedim Vesselam…

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar