TARIM

Günümüzde tarım ne kadar önemliyse geçmişte de tarım bir o kadar önemli oldu. Tarım deyince uzun bir geçmişi olan ve neolitik çağa kadar uzanan ilk tarım araçlarının icadını gösterecek kadar geçmişi olan bir işleyişten bahsediyoruz. Ve günümüzde ise tamamen fırsatçılığa dönüşmüş, komisyoncuların rant kavgasına girmiş olan bir sektör oldu. Üreticide satılan sebzenin tüketiciye ulaşana kadar neredeyse iki katına çıktığını görmüş oluyoruz. Üreticinin değil de aradaki komisyoncuların kazandığı bir sektör kurulmuş ve kurulmuş olan bu sektör artık kar etme derdine düşmüştür. Tohum ve gübrenin maliyetleri ve toprağın sürülme zorluklarını çeken üretici şuan sadece kar etmeyi değil, elindeki ürünlerin bozulmadan satılması derdine düşüyorlar. Komisyoncuların bilerek ve isteyerek üreticilerdeki ürünleri almayarak ürünlerin fiyatlarını düşük olarak almanın oyununu kurmuşlar.

 Günümüze kadar dayanan üretici artık aradaki farkın açılmasıyla gerçekleri görür oldu. Yaşanan bu olaylardan sonra belediyelerin artık tanzim satış noktalarının kurulmasına destek verdiler. Tanzim noktalarında satılan sebze ve meyvelerin tamamen üreticiden halka ulaşmasını sağladı. Peki, daha fazla insanlara nasıl ulaşır. Yöntemi nasıl geliştirebiliriz ve insanların daha rahat ulaşmasını sağlayabiliriz. Aslında insanlara en kolay internete ortamında ulaşılabilir. Ve üreticiden gelen ürünleri bir depoda saklayarak e ticaret yolu ile ülkemizde her noktaya ulaşım sağlanması açısından önemli bir alanda gelişmiş olacağız. Ve artık yapılacak yeni bir diğer adımlarla tarımda e-ticareti daha iyi alanlara taşımış olacağız. Tekstil ve teknolojinin merkezi olan e-ticaret tarım dada merkez olarak geliştirilerek alanın gelişmesini ve daha fazla kitleye ulaşmasını sağlamış olacaktır.

Tarım da ithalat ve ihracat

İleride daha fazla geliştirerek tarımda borsa kurmuş olabiliriz ve bunu dünyada geliştirerek ilk defa biz yapmış oluruz. Dünyaya markalaşma alanında ders bile vermiş oluruz. Tarıma ağırlık vermek,  ülkemizi  yerli tohuma ve yerli ürünlerin dışarıya tanıtılmasına olanak sağlamış olur. Dünyada yüz ölçümü bakımından küçük olan ve tarımda yüz ölçümü küçük olduğu halde bile, birinci sırada olan ülkeler şuan dışa satış bile yapmaktadır. Öyle ki bu ülkelerin ürünlerini biz bile almaktayız.

 Peki, dört mevsim yaşadığımız bu topraklarda neden tarımın bu kadar geri kaldığını hiç düşündük mü? Nedenleri çoktur, ama en önemlisi arkadan gelen yeni neslin, tarım ile uğraşma oranlarının azlığıdır. Yetişen yeni nesil tarım dışında yâda hayvancılık dışında kalan tüm işlerde çalışmak istiyorlar. Onlar için tarım veya hayvancılık dış dünya tarafından önem görülmemesi anlamını taşıyor. Ve bu nedenle tarımla uğraşmaktan çekiniyorlar. Aslında birazda kapitalizm yeni nesille bulaştırdığı üretmeden tüketim sloganını öyle güzel aktarmış ki, yeni nesil amaçlarında tarımla uğraşmak yok. Öncelikle hayvancılığın ve tarımın insanlar arasında nasıl değer gördüğünü benimsetmek ve üniversitelerde bunlarla ilgili bölümlere destek vermek. Gerekirse yeni bölümler açılmasına yardım etmek ve tohum genetikleriyle ilgili bilimle uğraşan yeni bilim insanları yaratmak. 

Aslında her şeyi bu kadar kolay yazıyoruz ama sadece uygulamakta sıkıntı çekiyoruz. Bunun da sebebi sadece biziz. Yaşadığımız dünyanın bize sunduğu gizlemli bilgileri görmezden gelmekten başka bir şey yapmıyoruz. Yaşadığımız bu dünyada gizemli olan ve daha önce duymadığımız, araştırmaktan çekindiğimiz toprak bilimleri var ki, okumadığımız için varlığını bilmemekteyiz. İşte bunları araştıran ve dünyaya duyuran bunu kendine meslek edinmiş bilim adamları ülkemizde yok denebilecek kadar az. İnsanoğlu bile geçmişte ilk tarım aletlerini deneyerek ve çabalayarak buldular. Belki binlerce kez denediler ama her zaman istedikleri aletleri yapmayı başardılar. Şimdi onların buldukları aletler geliştirilerek teknolojiye göre ayak uyduruldu. İşte asıl mesele bu, zamanında bulunan bu aletler gelecekte bulunacak aletlerin habercisidir. Sizin amacınız sadece insanların hayatlarını kolaylaştıran aletler yapmak olsun. Diğer kalanını yapmak ve geliştirebilmek geleceğin ellerinde. Sadece hayata olmaz diyerek başlamayın emin olun ki yaptığınız küçük şeyler bile insanların gelecekteki büyük  teknolojileridir. Ve asla okumaktan araştırmaktan vazgeçmeyin. Bizleri tüketmeye değil, üretmeye dayalı sistem kurun.