Yazı Arşivi

Yazı Arşivi

Mail: arsiv@teknikelektrik.com

SOMA da Canlarımız Yok Oluyor

Manisa Somada kömür madenindeki acımızı sıcağı sıcağına yazdığımdan dolayı gerçek faciayı, kaybımızı, facianın altında yatan nedenleri, ihmalleri netleştirmiş değiliz ancak ortada olan bir gerçek var ki ülkemizde birçok alanda çok büyük yol almışken insan hayatı noktasında risklerin minimize edilmesi noktasında yapılması gereken halen çok şey olduğunu büyük acılarla öğreniyoruz.

Somada yüreğimiz yanıyor, ciğerimiz dağlanıyor, herkesin elbirliğiyle daha fazla yürek yanmaması için çaba göstermesi gerekirken, yine kaybolan hayatlar üzerinden rant aranması, siyaset yapılması ayrı bir keder ve acı veriyor insana, kanımca burayla ilgili olumlu rapor hazırlayanlar ile soru önergesi verenler arasında bir bağlantının olup olmaması burada insan hayatı üzerinden bir oyunun oynanıp oynanmadığına da bakmak gerekir.

Ülkemizde kaybolan canlar üzerinden yıllarca siyaset yapılıp rant elde edildi, insan hayatı ucuz görülüp yok sayıldı, görüyoruz ki bu siyasi zihniyete sahip kafalar bu ülkede hala maalesef devam ediyor. İnsan hayatı, kazancın, sermayenin önüne geçmeden bu sorunların ileri ki yıllarda da davam edeceğinin göstergesidir.

Buradan tüm içtenliğimle şunu belirtmek isterim ki 1980 darbesinin arkasındaki bir diğer nedende para babalarının bu ülkede daha ucuz işçi bulma planıydı ve Güneydoğu da yıllarca bu savaşın devam ettirenler de bunlardı. Onlar kendilerini çok iyi biliyor çünkü göstermelik olarak bu ülkede vergi rekortmenleri oluyorlar, bunlar ucuz işçi(amele) bulmak için ülkenin karışmasını binlerce ölümlerin yaşanmasını ve kardeşler arasında dahi kavganın yaşanmasına sebep olan zihniyetler. Bunların tek amacı sermayelerine daha fazla sermaye katmak. Çünkü onların asıl bağlı oldukları noktalar ve ülkeler vardır. Onların Türkiye de bulunma sebepleri başkadır. Bunlar bu ülkede kukla siyasetçiler üzerinde siyaset uygulayarak binlerce köyleri yıkıp insanları işverenken ucuz işçi konumuna getirdiler.

Yani demem o ki biz yasalar çıkarıyoruz ancak bunun uygulamasında eksiklik yaşadığımız gibi bunun tek başına yeterli olmadığını alt yapısı yani enstrümanları noktasında eksik kalıyoruz. Peki vatandaş olarak bizim yapabileceklerimiz yok mu? Elbette var; Bizim vatandaş olarak kafamızın basabileceği her konuda hükümete ve en önlemlisi Sayın Başbakan’a bilgilendirme yapmamız gerektiğini bunu bir sorumluluk gereği olarak görmemiz gerektiğini belirtmek isterim. Çünkü doğru söylenen her söze kulak veren dikkate alan gerektiğinde uygulayan bir Başbakanımız ve hükümetimiz var.

Bunu sözlerken afaki söylemiyorum bizzat yaşayan biri olarak söylüyorum; daha önce tefeciliğin önünde geçilmesi için yapılması gereken yasa değişikliği için sayın Başbakan’a rapor hazırlamıştım, rapor dikkate alındı ve bu yasa uygulamaya konuldu, yine çocuklara yönelik cinsel istismar, hırsızlık, uyuşturucu ticareti yapanlara karşı da yapılması gereken yasa değişikliği düzenlemeyi raporlayıp Sayın Başbakan’a sunmuştum.

Özetle bu suçlularla mücadelede daha etkin mücadele edilebilmesi için bunu meslek haline getirenlere yönelik ceza artırımına gidilmesi gerektiğini ve TCK,CMK daki lehte olan hükümlerin uygulanmaması gerektiğini, hırsızlıkta ceza alt sınırının artırılması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanmaması gerektiğini belirtip, yüz kızartıcı suçlarla mücadelede ABD’de bu nasıl uygulanmış ve nasıl başarı sağlanmış teknik verilerle sunmuştum ve nihayet bu yasalarda da düzenleme yapılmaya başlandı ve mecliste görüşmeler sonucunda oylama sunulup yasalaşacak. Demem o ki vatandaş olarak yapmamız gereken çok şey var.

Şöyle bir değerlendirme yaptığımızda; Dünya Enerji gereksinimlerinin yüzde 26’sı kömür ile karşılanmaktadır. Dünyanın en büyük kömür üreticisi ülkelerin Çin, ABD, Hindistan ve Avusturalya ilk dördü olmakta Türkiye Dünya Kömür rezervinin yüzde 0,2 sine sahip 44.sıradadır. Durum böyleyken Çin de ton başına düşen ölüm sayısı 1.27 iken aynı oran Türkiye de 7.22 olması, ABD’de 0.02 yani 360 kat daha düşük olması ayrıca ele alınıp değerlendirilmesi gereken bir hususu gösterir. ABD,1940’lara kadar maden kazaları ve ölüm sayıları artış gösterdiği,1940 ve 1950 arasında düşme sağlandığı,1970’ler den itibaren ise hem kaza sayıları hem de ölüm sayılarında da daha keskin bir düşüş olduğu görülmektedir.

Peki ABD bunu nasıl sağlamış, baktığımızda kömür madenciliği ve işçi sağlığı güvenliğiyle ilgili yasalar çıkartılmış, maden ocaklarındaki sorunlar ve iş güvenliğini tehlikeye sokan durumlar ile ilgili yeni teknolojiler geliştirilmiş ve yaygınlaştırılmıştır. Bunun üzerine başarı sağlanmıştır.

Çin de ise madenlerdeki meydana gelen kaza sayılarında ve ölümlerdeki artış nedeniyle 2004 maden ocaklarının yenilenmesi kararı alınmış ve 2004-2006 dönemlerinde maden ocaklarının yenilenmesi gerçekleştirilmiş ve bunun üzerine Çin de de başarı sağlanmıştır.

Bizde bu konularda yasalar çıkarıldı ancak asıl bakmamız gereken uygulanma biçimi ve maden ocaklarıyla ilgili yerinde yapılması gereken çalışmalardır.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar