Güldalı COŞKUN

Güldalı COŞKUN

Mail: yazarlar54@teknikelektrik.com

Siyasi Ayak Kim

15 Temmuz darbesinden kısa bir süre sonra, Kılıçdaroğlu başta olmak üzere muhalif olan kesimlerce, “FETÖ’nün siyasi ayağı kim?” diye sorulmaya başlandı.


Aslında sorulması gereken çok doğru bir soru. Mevcut hükümeti ve başındaki kişiyi devirmeye yönelik bir darbe girişimiydi ve üstelik tarihte görülmedik şekilde TBMM de bombalanmıştı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te ailesi ile birlikte tatilde olduğu otele de silahlı bir grup asker, Erdoğan’ı öldürmek amacıyla saldırmış, Cumhurbaşkanımız, kısa bir süre önce oradan ayrıldığı için başaramamışlardı.


İstanbul ve Ankara’da darbeye direnen çok sayıda sivil ve silahsız insanımız öldürülmüş, tanklar insanların üzerine sürülmüştü.


17-25 Aralık yargı darbesiyle emniyetteki FETÖ’cüler büyük oranda temizlenmiş, yargıdakilerin çoğu da deşifre olmuştu. O tarihten itibaren Erdoğan, bu örgütle ilişkisi olanları partiden uzaklaştırdı. (Hakan Şükür gibi) Bunların yazılı ve görsel medyalarına el konulup, mali kaynaklarını da kestiler. 


Neredeyse örgütlenmedikleri kurum yoktu. Ayrıca adeta bukalemun gibi her kılığa girmişlerdi.


Hükümet kanadı, bütün bunlarla mücadele ederken, muhalefet/Kılıçdaroğlu ise örgüt elemanlarının dediği gibi darbeye tiyatro diyor, daha da kötüsü 20 Temmuz’un asıl darbe olduğunu söylüyordu. (Darbecilerle mücadele kapsamında bazı kararların alındığı tarih)


Yine de siyasi ayak sorusu doğru bir soruydu ve Kılıçdaroğlu’nu ciddiye alıp dinlemeliydik!


Ve nihayet açıkladı: “ FETÖ’nün önünü açan siyasi otorite FETÖ’nün siyasi ayağıdır. Devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır.”  (Şaka değil, aynen böyle dedi.)


Oysa “siyasi ayak”, darbeden sonra iktidara konacak olan “Yurtta Sulh Konseyi’nin” belirlediği Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlardan oluşuyordu. İşte onları artık deşifre etmek lazım.


Biz ilk akla gelen sorulardan başlayalım:

Tanka selam çakıp, Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinde kahvesini yudumlayarak sonucu bekleyen kimdi?


O gece darbecilere canı pahasına meydan okuyan kimdi?


Kitlesinin bu iki soruyu dahi sormayacağını bilen Kılıçdaroğlu, rahatça kürsüye çıkıp bunu siyasi ayak, Erdoğan’dır diyebildi.


Keşke birisi, FETÖ’nün 1970’lerden beri devlete sızdığını, kendilerinin destekledikleri darbe dönemlerinde daha fazla yerleştiklerini, Ecevit zamanında ayyuka çıktıklarını, artık AK Parti döneminde yer kalmayınca düzmece delillerle tasfiyelerle kendilerine alan açtıklarını söylese iyi olur.


Gerçi onlar gerçeklerle ilgilenmiyor. Belli ki bir yerlerden talimat alınıyor. Maalesef aklımızla alay edilen böyle saçmalıklarla enerjimiz tüketiliyor.


Aslında bu kadar uzun yazmaya da gerek yok. Nefretçilerin ve ittifaktakilerin retoriklerine bakın; topunun, aynı yerin maşası olduğunu anlarsınız.


Böyle bir muhalefetin olması bu ülke insanına hakarettir. En büyük hakaret de kendi kitlesinedir. Keşke görebilseydiler.

Allah aşkına; şu kadarını düşünmek çok mu zor acaba?


Ülkenin en tepesindeki kişinin, darbecilerin desteğine ihtiyacı yoktur. Darbe Erdoğan’ı devirmek için yapılmıştır. Kim darbecileri desteklediyse, onların siyasi ayağı da odur. Net!

Biz de beş yaşındaki çocuğa anlatır gibi anlatalım dedik; özetle…


***

Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen depremde maalesef 41 canımızı yitirdik. 


Deprem değil, sağlam olmayan binadır cana kıyan. Elazığ’da son 15 yılda yapılan binaların çoğunda sorun yoktu. Eski binalar yıkılmıştı. Deprem Yönetmeliğine uygun binalarda hasar olmadığı görüldü.


Vatandaş olarak, kendi iyiliğimiz için kurallara uyarsak, daha az kayıplarla, doğal felaketlerin üstesinden geliriz. Milletimizin başı sağ olsun. Hepimize geçmiş olsun.


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar