Mustafa ALBAYRAK

Mustafa ALBAYRAK

Mail: mustafa@teknikelektrik.com

SIKINTININ KAYNAĞI NE?

Elektrik sektörü bugün ciddi bir sıkıntının içerisindedir. Bu sektörün içinde yaşayan, sektörü yaşayan; bu sektörde toptancılık yapan,imalat yapan, bu sektörde ithalat ve ihracat yapan şirketleri olan bir insanım. Her şeyden önce bu sektöre yayın yapan ve bu yayını 8000 noktaya ulaştıran bu sektörün yayıncısı olarak binlerce elektrikçi,taahhütçü, imalatçı,ithalatçı,büyük sanayici ve büyük toptancılar ile devamlı diyalog halindeyim. Her gün onlarcası ile bu saydıklarımla irtibat halindeyim, konuşmaktayım. Bütün bu yaşadıklarıma dayanarak hissediyorum ki sektör olarak ciddi bir sıkıntının içerisindeyiz. Yukarıdaki formasyonların yani toptancı, imalatçı, sanayici, ithalatçı, ihracatçı hepsi ayrı ayrı sıkıntının içerisindedirler. Ben bu saydıklarımın hepsini ayrı ayrı yaptığım için bu sıkıntıların hepsini ben ve firmalarım yaşıyor. Pekiyi Türkiye de her şey kağıt üzerinde de olsa iyi giderken Elektrik sektörü neden hep krizde? Neden olmayacak işler gerçekleşiyor. 50 yıllık firmalar batıyor. İnsanlar intihar ediyor. Vuran-vurulan bir kargaşadır gidiyor. Bu ayki başyazımızda bunların tahlilini yapmak istedim. Bunları maddeler halinde sıralarsak;
1-) Öncelikle Elektrik sektörünün sıkıntısı aslında inşaat sektörünün sıkıntısıdır. Türkiye’de ekonominin istikrara kavuşması ile topraklarımız ve mülklerimiz Dünya Emlak Borsalarına kıyasla değer kazanmıştır. Bu yaklaşık %100’ lere varmıştır. Yani daire, villa, ev, dükkan v.s’nin değerinin artması inşaat maliyet fiyatlarının ise yine aynı olması haklı olarak müteahhitlerimizin iştahını artırmıştır. Herkes iyi karlar elde etmek için inşaat’a hücum etmiştir. İlk yapıp satanlar iyi karlar elde etmiş ama peşlerinden gelen yıllarda ihtiyacın çok üstünde inşaat yapıldığından fazla yapılan konutlar elde kalmaya dolayısı ile satılmamaya başlandı. Nasılsa satarım diye borç la yapılan binalar elde patlamaya başlayınca müteahhitlerimizde doğal olarak patlamaya başladı. Müteahhit patlayınca inşaat sektörünün temel taşı Elektrik sektörüne yansımaya başladı. İnşaat sektöründe en sermayesiz en uzun vadeli satış yapan firmalar hep elektrik sektöründedir. Siz hiçbir 1 yıl vadeli çimento yada mucur taşının satıldığını duydunuz mu? Yada fayans veya boya malzemesinin? Ama elektrik sektöründe vadeler 6 ayla 1 yıl arası değiştiği için (bunun içinde bende tüm firmalarımla yer aldığım için rahatlıkla söylüyorum) taahhüt firmalarının patlaması en çok elektrikçilerde yankılanmıştır. Bu özellikle taahhüt firmalarına direkt mal veren toptancılarımızı hemen etkilemiştir.
2-) İhracatçılarımız ; Dolar kurunun çok düşük olması sene başında 1,4 YTL ye göre ayarlanan kurların sene ortasından itibaren 1,2 ve altına inmesi özellikle imalattan ihracata çıkış yapanları çok zor durumlara düşürmüştür.
3-) İthalat; Şu anda en cazibi görünse de aslında en tehlikeli olan formasyonumuzdur. Çok düşük kurlarda ithal edilen mallarımız özellikle vadeli akratif açılarak yapılanlar büyük risk taşımaktadır. Zira dolar kurunun ufak bir kıpırdama ile 1,4-1,5YTL’ye çıkması halinde (ki bu %25 civarında bir artış demektir.) ithalatçıların bütün karları gidecek demektir. Bu aynı taahhütçülerin düştüğü duruma ithalatçılarında düşmesi demektir ki ben bu tehlikeye başta kendi firmam olmak üzere bütün ithalatçı firmaların dikkatini çekmek istiyorum.
4-) Sanayici ve Üreticilerin Durumu; Burada durum çok çetrefillidir. Bunları kendi aralarında kategorilere ayırmamız gerekmektedir. Anahtarcılar,Kablocular,Sayaççılar ve Aydınlatmacılar.Buraya şalt (cihaz) üreticilerimizi dahil etmiyorum. Zira şalt-cihaz otomasyon vs. ya dünya devlerinin elindedir (legrand,Siemens,Schneider,Möller vs…) yada yukarıda ki satırlarda bahsettiğim ithalatçılar sınıfına girenlerdir ki onları kısaca irdelemiştik. Bu arada ithal olarak Viko, Günsan şalt ürünlerini getirmiştir. Ancak onların başarılı olup olmayacakları önümüzdeki zamanlarda ortaya çıkacaktır. Makel yerli üretim olarak ciddi bir altyapı oluşturmuştur. Makel’in tıpkı sayaç üretimi gibi sessiz ve derinden üretim yaparak iyi bir şalt üreticisi olacağının sinyallerini vermiştir. Bu yerli üretim olarak ilk ciddi sınavı olacaktır sektörümüzün. Zira şalt-cihaz-üretimi ülkemizde dünya devlerinin inhisarı(tekeli) altındadır. Bunu da üzülerek değil aksine yurdumuza yatırım yaptıkları için hepsine teşekkür mahiyetinde söylüyorum. Zira Siemens, Schneider,Legrand, Möller vs.nin ülkemize yatırım yapması bu konuda üretim yapmak isteyen müteşebbislerimize emsal teşkil etmektedir. (Bu arada şalttan bahsetmeyeyim dedim ama yine uzunca onunla başladım.Siemens’den sevgili Hasan ŞERUF’un kulakları çınlasın) şimdi kategorilere gelelim.
ANAHTARCILAR; sektörümüzün en rahat olanları medar-ı iftaharları…Bu işi yapamayacak olanlar daha önceki yıllarda döküldüğü için kalanlar sadece büyüklerdir…VİKO-MAKEL-GÜNSAN ve ELBİ sadece Türkiye’nin değil Dünya’nın en büyük anahtarcıları arasındadır. Daha önceki yıllardan yaptıkları akıllı yatırımlar ve çıkışlarla dolar kurunun düşük olmasına rağmen ihracatlarına büyük bir artışla devam etmektedir. İçeride Viko dışarıda Makel bu işte liderdirler. Günsan hem içerde hem de dışarıda bu ikisini çok zorlamaktadır ve hemen peşlerinden gelmektedir. El-Bi de yeni ülkemize kazandırdığı Finlandiyalı ortakları sayesinde çok güçlü bir sermayeye kavuşmuş ve içeride-dışarıda büyük potansiyel oluşturmaya adaydır. Ama bu saydığım firmaların bayileri kendileri kadar rahat değildirler. Yıl sonu ciro primine talim etmekte ve para kazanmadan mal satmaktadırlar. Kazandıkları çok cüzi paralar ise verdikleri bataklarda gitmektedirler. Yani kazançları çok düşük kayıpları ise çok büyük olmaktadır. En çok batak veren firmalar kablo sektöründen sonra anahtarcılardır.
KABLOCULAR; Dolar kurunun çok düşük olması sebebi ile kar oranları önceki zamanlara göre daha yüksektir.ihracaatları da iyi olduğundan iç piyasada ki krizden daha az etkilenmektedir. (krizden kastım iç piyasadaki riskler) Kablocularımızın da ihracatları çok yüksek olduğundan onlarda kurlardan dışarı satışları için şikayetçi ama YTL listesinden içerideki satışları karlı olduklarından birbirlerini dengelemektedirler. İç piyasadan en çok korkan kendisini en riskte gören formasyonumuzdur kablocularımız. O yüzden kablo satışları iç piyasaya yönelik satışlarda müterettidlerdir. Kar oranları önceki yıllara göre daha iyi olduğu halde iç piyasaya satışları düşmüştür. Bunu YTL bazında değerlendirirsek yanılırız. Zira bakırın tonaj fiyatının dolar bazında artması ciroları bize sunarken aldatmaktadır. Cirolara bakarken YTL değil metraj olarak bakarsak durumun farkına varırız. Sakın projelere verilen mallarda baz alınmasın. Ben esnafımıza satılan mallardan bahsediyorum. Hem kablocularımızın bayilerine müterettid bakmaları hem de bakır’a bağlı kablo fiyatlarının yüksek anomaliler göstermesi toptancılarımızın da kaybetmek endişesi ile kablo stoklarından vazgeçmeleri iç piyasaya satılan kablo cirolarının düşmesine yol açtı. Türkiye’nin en büyük kablo üreticileri Prysmian,Hes kablo,Nexans kablo,Öznur kablo,Altın kablo vs. bu çerçevede üretimlerine devam etmektedirler. Bu konuda ki daha tafsilatlı görüşlerimi kabloda geçen ay yazım da izah ettim.
SAYAÇÇILAR; Sektörün dibe vurmuş kalemi. Önce ki yılarda yüksek kar oranları ile çalışılmış olması son 3 yıldır dibe vuran karları getirdi. Bu dibe vuruş esnasında onlarca sayaç üreticisi üretimi bıraktı. Kalan 5 tanesi de yaşam mücadelesi veriyor. Bunların içerisinde sadece Makel sayaçları alt yapısını tamamlamış ve para kazanarak yoluna devam etmektedir. Yıllar önce bu satırların yazarı Makel’in sayaca çok iyi yatırımlar yaptığını (2001-2002) yazıyordu. Geleceğinin çok parlak olduğunu belirtiyordu. O esnada 30’dan fazla sayaç üreticisi vardı. Bugün bunlardan sadece 5 tanesi var. Ve Makel sayaçları bugün Türkiye’de satılan her 100 sayacın en az 60 tanesini satıyor. Makel için aynı düşüncelerimi şalt-cihaz üretimi içinde taşıyorum. Önümüzdeki 5 yılın sonunda Makel’in şalt-cihaz üretiminde çok iyi bir noktada olacağını yazıyorum.
AYDINLATMACILAR; Bu formasyonumuz kendi içerisinde en çok batak veren üreticilerimizdir. Yıllarca batak veren üreticileri elemine ettikten sonra kalan sağlarla yola devam etmektedir. Bunların içerisinde çeyrek yüzyılı aşmış olanlar vardır. (Pedaş ve Pelsan gibi) sonradan sektöre girdiği halde çok iyi yer tutanlar vardır.(Gecem ve Formel) bunların üstünde kalite ve fiyat olarak da üreticilerimiz mevcuttur. Altında da kalite ve ucuz fiyatta olanlarda vardır. Bu sektör fazla anomali göstermeden ve orta ölçekli olarak yola devam etmektedir…
Sektörümüz de bu tahlilleri yaptıktan sonra sıkıntının kaynağı ile alakalı daha rahat yorumlar yapabiliriz. Gelecek sayıda bu tahlillere devam edebilmek için bu yazı ile alakalı değerlendirmeleri katkı ve eleştirileri almak istiyorum. Bundan sonra neden Ümit var olmalıyız şeklinde yeni bir değerlendirmemiz olacak inşallah…


BU ÖLÜM YAKIŞMADI SANA İLHAN ÖZBEK
Sektörümüzün değerli simalarından, Antalya’nın en gözde elektrik toptancılarından sevgili İlhan ÖZBEK’i kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. Kendisi ile bir çok defa ticaret yapma imkanı bulmuştuk. Antalya’yı kapak yaptığımızda da dergimize reklam vermişti. Asil, güngörmüş, beyefendi, cömert, dürüst her şeyiyle güzel bir insan olarak tanıdık rahmetli İlhan Beyi. Ama bu ölüm şeklini ona hiç yakıştıramadık. Bütün elektrik sektörü cenazesinde idi. 27-11-2007 Salı günü. Bu kadar insanı bir araya getiren İlhan ÖZBEK ; gidiş şeklin sana yakışmasa da Allah taksiratını affetsin. Biz hep seni iyi halinle hatırlayacağız. Allah sevenlerine sabır versin..

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar