Rakibin Trabzonspor İse O Seni Bir Şekilde Şampiyon Yapar

Neden böyle bir başlık attım, nerden çıktı bu diyeceksiniz. Bu hafta Başakşehir Konya’da mağlup Trabzon Denizli’de 1-0 önde, hooop skoru koruma futbolu, sonuç ne?  Yine Trabzspor skoru koruyamadı, puanları verdi, kendi eliyle Başakşehir’e şampiyonluğu altın tepside sundu. Hakemler şöyle yapmış, böyle yapmış, onlar başka hesap sen önce üzerine düşeni doğru yap, sen yapmadıktan sonra hakem sana ne yapsın efendi. Trabzonspor zihniyetinden kaynaklanıyor maalesef. İlk yarı evimizdeki Denizlispor mağlubiyetinden sonra yazdığım yazıdan birkaç paragrafı kopyalayıp yapıştırıyorum


‘’ Şampiyonluğun en büyük adayı olacak iken, bu mağlubiyetle şansı artık ancak lig sonuncusu Ankaragücü kadardır. Hiç kimse boşuna umut beslemesin, tam takımla çıktığımız bu maçı evimizde kaybediyorsak, yarın final niteliğinde olacak Sivas, Fenerbahçe, Galatasaray, Başakşehir ve Beşiktaş maçlarını kazanabileceğimizi sanmasın. Her final niteliğindeki maçta tekrar tekrar hüsran yaşayacağız, ne Şenol hoca ne de Ünal hoca 1996 faciası sendromunu atlatamamış görünüyor ve hiçbir zamanda atlatamayacaklar maalesef’’. 


Bu satırları ilk yarı bitmeden yazmıştım.  Ünal hoca öne geçtiği maçlarda savunma yaparak maçı kazanacağını zannediyordu, bu nedenle ilk yarıda birçok maçta skoru koruyamayıp puanları rakiplere verdik. İkinci yarı başladı, Ünal hoca gönderildi, Trabzonspor’a ancak malzemeci olabilecek Hüseyin teknik direktör ilan edildi, inanılmaz bir hata, kendi kalene gol atmakla eş değer bir durum. Maçlar oynanıyor yine aynı senaryo, Hüseyin efendi de defans oyuncuları alarak, top kullanmasını bilen orta saha ve hücum oyuncularını oyundan çıkararak savunma yapabileceğini sanan, futbol bilgisi fakiri olarak ortaya çıkıyor. Bakınız teknik direktördür diyemiyorum, dilim varmıyor, hem futbola hem de dilime nankörlük etmemek için diyemiyorum. Hüseyin’le yenilmemişmişiz… Saçma sapan laflarla şampiyon olacağını sanmak ahmaklıkla eşdeğer bir durumdur. Ligin açık ara en iyi futbolcuları bizde elbette yenilmeyecek tabi ki. İddialıyım Hüseyin takıma karışmasa futbolcular sadece çıkıp oynasalar Galatasaray maçından sonra matematiksel olarak şampiyonluğu ilan ederdik. Skoru koruma dürtüsü ile ne kadar defans oyuncusu varsa sahaya süren kahvehane muhabbeti seviyesindeki zihniyet, elinde en iyi futbolcular dahi olsa şampiyon falan olamaz. Liverpool takımını alıp Trabzonspor forması giydirseniz, bu yönetim ve teknik heyet anlayışı ile yine şampiyon olamazsınız. Benim bir lafım var ‘‘TOP HANGİ KALE ÖNÜNDE OYNANIYORSA GOL O KALEYE OLUR.’’ 


Bak Ağaoğlu, bak Hüseyin futboldan anlamıyorsunuz anlayacağınızı sandığım dilde anlatayım. Misal Afganistan’da bomba patlarsa, o bomba Afganistan’daki insanları öldürür, Almanya’da kimse ölmez, anlayabildiniz mi bunu. Belki anlarsınız diye böyle lafın tamamını size anlattım. Kaç tane maçı skoru korumak için defans adamı aldınız % 90’ında puan verdiniz, demek ki olmuyor, beceremiyorsunuz neden hala aynı anlayışta ısrar ediyorsunuz. Ligin en iyi hücum hattı bizde topu karşı kale önünde oynayın, top orda kaldıkça gol yeme ihtimaliniz çok düşüyor. Kalecimiz iyi golleri kurtarır, kurtarır ama bir yere kadar, eninde sonunda ya kaleci ya defans hata yapar ya da rakip forvet mükemmel vurur ve puanları kaybedersiniz. Alanyaspor lig 6.sı, Trabzonspor lider, maç 2-1 lehimize, ama Hüseyin efendisi kulübede ne kadar stoper var sahaya sürüyor, top kullanan orta saha ve hücum oyuncularını oyundan alıyor, ileri vurulan toplar 3 saniye sonra bizim ceza sahası önünde, kaleci bir kurtarıyor, iki kurtarıyor, defans blokluyor, ama sonunda Bakasetas yine mükemmel vuruyor, top ağalarda, ne oldu Hüseyin efendi ne oldu… Sonrada bu takıma güveniyorum diyorsun, güvenseydin lig liderini ceza sahasına gömmezdin efendi. Oyunculara sen o anlayışla dedin ki, siz kazmasınız, ceza sahasında kalabalık yapında gol yemeyin dedin, bunun neresi güven. Futbolcuları o maçta bitirdin, kendilerine güvenleri kalmadı. Trabzonsporluların hayallerini bitirdin. Alanya maçını arkadaşlarla seyrediyoruz onlar Galatasaraylı, dakika 80 gibi Hüseyin efendi ceza sahasını oyuncularla doldurmuş, Alanyaspor baktı bunlar benden korktu hücum oyuncularını sayha sürdü, Bakasetas vuruyor kaleci kurtarıyor, ben bunaldım, arkadaşlar hocam Trabzon alır endişelenme diyor. Dedim ki arkadaş ‘‘TOP NERDE OYNANIYORSA GOL O KALEYE GİRER’’ dedim,  maçın son saniyesinde top kalemizde… Ne diyeyim, o gün bu gündür artık maç izlemiyorum, kimi izleyeyim, ben onlardan daha iyi anlıyorum, onlar beni izlesin. Siz bu zihniyetle Trabzon’u bitirdiniz, seneye de takım dağılır 5-6 sene kümede kalmaya oynarsınız. Bu anlayışınız Trabzon’u kahrediyor, gelecekte Trabzon ilinin çocukları İstanbul takımlarını tutmaya başlar ve İstanbul takımlarını şampiyonlukları Trabzon’da da kutlanmaya başlar, maalesef bu zihniyetin sonucu bu olacak.


Bu sene devre arasında bir sürü teknik direktör boşta iken acemi Hüseyin’i bu takımın başına getirirseniz olacağı bu, şampiyonluğun gitmesinin birinci sorumlusu Trabzonspor’da ancak malzemeci olabilecek Hüseyin’e teknik direktörlük veren Ağaoğlu’dur. İkincisinde kendini teknik direktör sanan Hüseyin’dir. Son 2 maç kala bunları yazdım. Ola ki TS şampiyon olur, olamaz ancak onu da ancak yaparsa Başakşehir’in yapacağı hatalar şampiyon yapabilir. Yani TS şampiyon olamaz, çünkü zihniyetinde bu yok. Şampiyon olmak isteyen takım dua etsin rakibi Trabzonspor olsun. Kendin şampiyon olamazsan da Trabzonspor zihniyeti seni şampiyon yapar merak etme. Şimdi yok hakemler böyle yaptı, puanlarımızı çaldı vs. vs. teraneler yaparsınız, yapmayın, asıl siz puanlarımızı rakiplere hediye ettiniz, başka suçlu aramakla çözüm olmaz, çözüm kendi hatanı bulmaktan geçer yoksa sürekli aynı hata devam eder, şampiyonlukları kendi elinizle rakiplere ikram edersiniz.