Mustafa ALBAYRAK

Mustafa ALBAYRAK

Mail: mustafa@teknikelektrik.com

Kapatma Davası Nelere Gebe?

Nihayet beklenen oldu ve malum ilan edildi. Aylardır söylediğimiz ve beklediğimiz gibi PKK’nın kravatlı teröristlerinden bir sürüsünü barındıran vatan haini HDP’ye Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kapatma davası açıldı.

Peki, bundan sonra ne olacak bir değerlendirme yapalım: İsterseniz olayı sadece HDP üzerinden değil adına Millet denen ama aslında Sayın Bahçelinin tabiri ile Zillet İttifakının üzerinden değerlendirelim evvela. Çünkü HDP’nin kimlerle temasta hatta ittifakta olduğunu izah etmezsek ve sadece PKK’nın Ankara’daki uzantısıdır dersek tam sağlıklı bir çözümleme yapmış olamayız düşüncesindeyim. Çünkü HDP sadece PKK’nın emellerini gerçekleştirmekten öte O halde HDP den önce HDP ye koltuk değnekliği yapmış ve ‘’her evden bir oy HDP ye’’ diyecek kadar gözü dönmüş CHP’nin ve resmi müttefiki İP’in durumlarını gözden geçirelim.

8 Ağustos 2020 den beri katıldığımız tüm TV canlı yayın tartışma ve sohbet programlarında hep dedik ki HDP küresel emperyalizmin ve onların yerli diğer iş birlikçilerinin hedeflerine muzahir olarak kurulmuş sözde siyasi parti ama özde bir emperyalizm tetikçisidir... ‘’ABD’nin başını çektiği ve adına Biden İttifakı ya da Atlantik İttifakının ülkemizde ki milli partilere karşı bir operasyonu olmuştur. Mayıs 2010 yılında CHP’nin o günkü Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’a bir müstehcen kaset komplosu ile başlayan bu operasyonlar silsilesi önce CHP’nin başına ‘’her dediklerine selam çakıp baş üstüne’’ diyecek Dersimli Kemal’i getirmelerine müteakip ertesi sene yani 2011 genel seçimlerine giderken MHP’nin yaklaşık 9 MKYK üyesi yöneticisinin de benzer müstehcen kaset komploları ile MHP’den kopmaları sağlanmıştır.

Lakin MHP genel başkanı sayın Devlet Bahçeli nin dirayeti ve bu emperyalist komploya direnmesi sebebi ile CHP de yapabildikleri Genel Başkan değişikliğini MHP’de yapmaya güçleri yetmemiştir. Bunun üzerine yavaş yavaş MHP içinde ki işbirlikçilerine Sayın Bahçeli yi kongrede devirmeleri talimatını vermişlerdir...

Bir kaç yıl bunun mücadelesini veren ve hukuka aykırı olarak FETÖCÜ bir kısım hâkimlerin (şu an hapisteler)  kanunlara aykırı olarak MHP yi genel kurula götürme gayretleri yine Hukuka toslamış ve MHP de ki Atlantik işbirlikçileri MHP den ayrılmak zorunda kalmışlardır. Bu işbirlikçiler artık anlamışlardır ki sayın Bahçeli ye rağmen MHP’de bir şey yapamayacaklardı. Onlar da tası tarağı toplayarak yeni bir parti kurarak İP’i Türk siyasetine soktular... Artık PKK’nın siyasi ayağı HDP’nin olduğu gibi bizzat kendi kurucu ve genel başkan yardımcılıklarını yapmış olan Sayın Ümit Özdağ’ın ifadesi ile İP artık FETÖ nün siyasi ayağı olarak siyaset yapmaya başlamışlardır...

Gerçekten de gerek ABD’deki FETÖCÜLERİN gerekse ülke içinde isimleri FETÖ ile iltisaklı ve bir şekilde onlara destek veren çevrelerin tam saha destekledikleri bir parti olarak gözüküyordu siyasi çevrelerce bu İP denen parti.
Zaten ABD’nin talimatları ile çözüm sürecini enfekte etmiş ve Suriye’nin kuzeyinde emrinde çalıştıkları ABD’nin destekleriyle kurulan sözde kanton devletçiklerin aynısını ülkemizin güneyinde de kurma hayali ile faaliyette olan HDP’de bu gelişmeleri takip ediyordu. CHP ve İP, HDP ile legal ve illegal tüm iletişimi sağlamış ve bu hususta hiç bir fırsatı tepmemişlerdir. Bu esnada son bir çare olarak görülen ve ABD - NATO - GLADİO destekli 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişimi de Türk Milleti ve onun lideri Sayın Erdoğan tarafından püskürtülmüş, alternatif planları da boşa çıkmıştır. Bu kez Şeytan da oyun bitmez hesabı yeni bir teşebbüs daha gördük siyasi arenada.

ABD’nin Ak Parti içerisinde uyuyan hücreleri uykudan kaldırılmış 4 yıldır bırakın siyasi faaliyet yapmayı tweet hesabını dahi kullanmamış olan Ali Babacan ve Ak Partinin başından alındığı gün yarı resmi ABD yayın organı Foreign Policy tarafından ‘’America Loses Its Man in Ankara’’ yani ABD Ankara’daki güvenilir adamını kaybetti dediği Ahmet Davutoğlu’na parti kurdurarak ‘’acaba Ak Partiden ne oy kopabilir ve karşısındaki emir erlerimiz CHP-İP-HDP ittifakına ilave edebilirizin’’ hesabına girmişlerdir... Bu ana kadar hep savunmada kalan Milli Güçler de Atlantik Cephesinin bu hainine ve bölücü hamlelerine karşı bir hamle ile cevap vereceğini söylemiştik...

Evet, 8 Ağustos 2020’den beri mütemadiyen konuşup yazıp çizdiğimiz gibi Gladio’nun milli cepheyi ve partilerini bölme planına karşı Milli Güçlerinde boş durmayacağını gerek CHP gerek İP hatta kulağa ters gelse de HDP içinde ‘’muhalif ama hain olmayan, Ak Parti ve Sayın Erdoğan a karşı ama ülkenin bölünmesine de karşı olan nispeten veya tamamen milli unsurlar’’ olduğunu ve harekete geçireceğini ısrarla belirtmiştik. Söylediklerimiz birer birer çıktı ve çıkıyor. Biz daha hiç kimse bahsetmez isimlerini dahi ağızlarına almazken ‘’Sayın İnce’nin ve Sayın Sarıgül’ün CHP’yi, Sayın Ümit Özdağ ve Sayın İsmail Koncuk un İP’i, yine adları dahi telaffuz edilmemiş olan Altan Tan ve Ayhan Bilgen’in de HDP’yi böleceklerini’’ muhalif ama terörle arasına mesafe koyan yeni partiler kuracaklarını söylemiştik...

Şimdi diyorlar ki Altan Tan ve Ayhan Bilgen parti kurmayacaklarını açıkladılar. Ben de diyorum ki Sayın Muharrem İnce de defalarca ‘’parti kurmayacağını, CHP’nin kendi evi olduğunu, gençliğini ve ömrünü verdiğini’’ söylüyordu da ne oldu? Şimdi HDP kapatıldığında gerek Altan Tan’ın gerekse önümüzdeki aylarda hapisten yeni çıkacak olan Kars eski belediye başkanı Ayhan Bilgen in ve onlara yakın isimlerin nasıl birer inisiyatif alacağını göreceksiniz. Yani hep söylediğim gibi HDP sadece kapatılmayacak bölünecekte...

Peki, milli unsurların hamleleri sadece bu kadarla mı kalacak? Asla CHP’den ve İP’den bölünmeler devam edecek. Başta Sayın İlhan Kesici ve Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP’den, Yavuz Ağıralioğlu ve şimdilik ismini vermek istemediğim bir kaç önemli isim de İP’ten kopacaktır. Şimdilik Altan Tan ve Ayhan Bilgen’in önümüzdeki aylarda alacakları önemli inisiyatifler ve hamleleri söylemekle kifayet edelim.
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar