İslam İşbirliği Teşkilatının KUDÜS Kararı

Malumunuz 6 Aralık 2013 günü Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump açıkladığı bir kararla Amerika’nın Tel Aviv’de bulunan Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağını Kudüs’ü de artık İsrail’in Başkenti olarak kabul edeceğini belirtti. 


Tabii ki bu karar çok provakatif ve tüm bölgeyi hatta Ortadoğu’yu ateşe atacak bir karardı. Nitekim hemen ertesi günden itibaren başta Filistin, Kudüs olmak üzere tüm İslam ülkelerinde protestolarla karşılandı. Kudüs ’de ve Filistin’de şimdiye kadar çıkan gösterilerde şimdiye kadar 10’a yakın Müslüman şehit oldu. Gösterileri bahane eden İsrail savaş uçakları ile Gazze’yi defalarca vurdu. 


Bunun üzerine tüm mazlum halkların ve İslam Dünyasının tek umudu; vesile-i ümidi olan Türkiye Cumhuriyeti ve onun lideri Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan derhal inisiyatif almıştır. Başta Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu Trump’ ın aldığı bu kararı şiddetle kınamış diplomatik teammüllere uygun tüm tepkiler verilmiştir. Bununla kifayet edilmiş mi peki? Hayır! 


Tüm Mazlumların ve Müslümanların vesile-i ümidi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Derhal İslam İşbirliği Teşkilatını 13 Aralık ’da İstanbul’da toplantıya çağırdı. Suudi Arabistan Kralı ve Mısır’ın faşist diktatörü Sisi ile Birleşik Arap Emirlikleri(BAE) hariç tüm İslam ülkeleri 1.derece yetkilileri ile toplantıya katıldılar. Toplantıda Kudüs’ün (Doğu Kudüs olarak atfediliyor) Filistin’in Başkenti olduğu ilan edildi. Bu tarihi bir karardı. Hiçbir zaman İslam ülkeleri böyle bir karar alamamışlardı. Bu karar sadece bir tek alınmış karardan ibaret değildir. Bunun devamı gelecektir. Nedir devamı? Misal bütün İslam ülkelerinin tamamı Kudüs ‘de Büyükelçilik açmak mecburiyetindendirler. 


İkincisi Filistin’in müstakil bir devlet olduğu tüm İslam ülkelerince resmen ilan edilmiş oldu. 


Üçüncüsü bu Büyükelçiliklerin kurulabilmeleri için Filistin’i Devlet haline getirecek hamleleri başlatacak. 


Dördüncü ve en mühim olanı da Amerika’nın almış olduğu ‘’KUDÜS İsrail’in Başkentidir’’ kararı iptal ve izole olmuştur. Yani kısaca YOK hükmündedir! 


Şimdi, ilerde getireceği hamle ve faydaları bir kenara bırakalım. Sadece Filistin’in müstakilliğini ve İsrail’e Kudüs’e Başkent olmasına mani olabilmenin bile faydalarını düşünürsek 13 Aralık 2017 tarihinde İstanbul’da ve Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında toplanan İslam İşbirliği Teşkilatının ne kadar faydalı ve tarihi olduğunu anlarız. Bu toplantı ve kararlara burun kıvıranlar, beğenmeyenler “canım Kudüs’ün Batısı ne olacak orayı niye İsrail’e verdiniz” diyenler hazımsızlardır, haset ve hamaset sahipleridir. Onlara denilecek tek bir şey var  “Bekara eşini boşamak kolay gelirmiş’’