İkinci İstiklal Mücadelesi

Son aylarda bilhassa 15 Temmuz 2015 Gladio- FETÖ darbe teşebbüsünden beri artan bir ivme ile Terör saldırıları ile karşı karşıya olduğumuz malumumuzdur. Buna İlaveten yine Dünya’yı 2. Dünya savaşından beri yöneten küresel güçler Ülkemizi Finansal olarak da taciz etmek de ve İktisaden de zor duruma sokmaya gayret etmektedirler.


 Tüm Terör Örgütleri PKK - DEAŞ - FETÖ- vs. aç kurtlar gibi ülkemize saldırmakta sivil resmi demeden insanlarımızı katletmektedir... Bu durum ne kadar İktisadi (ekonomik) temellerimiz sağlam da olsa Döviz Rezervlerimiz Merkez Bankasında güçlü stoğa sahip de olsa iş dünyamızı olumsuz etkilemesi kaçınılmaz olmaktadır. Etrafımızda ki tüm komşularımız ya direk ya dolaylı savaş ve iç savaş içerisindedirler. Savaş hali olmayanlarda ekonomik kriz ile boğuşmaktadır.


 İhracatımız buna bağlı olarak da üretimlerimiz etkilenmemesi mümkün değildir…  Ancak Türkiye ne 70’lerin 80’lerin ne de 90’ların Türkiye’sidir. Sayın Cumhurbaşkanımız bu durumu 2. bir İstiklal Mücadelesi olarak adlandırmaktadır. Mücadele gerçekten büyük. Gezi Vandalizm’inden beri Küresel saldırı altındayız. Ekonomik verilerin etkilenmemesi mümkün değil tabii ki. Ama ne yapacağız? Teslim mi olacağız bu küresel müstevlilere ( işgalcilere ) ? İçimizde ki işbirlikçilerinize hainlere teröristlere bomba patlattırıyorsunuz diye “Tamam sizin dediğiniz olsun, Suriye de terör koridoruna izin veriyoruz. Hatta bizden de biraz toprak verelim Güneydoğumuz bize fazla ‘’ mı diyeceğiz? “Hatta isterseniz Terörle mücadele yasasını da değiştirelim ve kim bomba patlatırsa ona toprak verelim” mi diyeceğiz? Ya da “aman Londra merkezli finans çevrelerine dolar alımı yaptırdığınız için dolar yükseliyor bu ekonomik krize yol açıyor tamam istekleriniz kabul eyvallah” mı diyeceğiz? Böyle onursuzluk olur mu? 1916 da SYKES PİCOT ile çizilen sınırların sonuna gelindi. 


Sayın Cumhurbaşkanımızın defalarca belirttiği gibi o yıllarda bize kabul ettirilemeyen SEVR veya benzeri durumu şimdi dayatmaya çalışıyorlar... Irak ve Suriye’yi ve Ortadoğu da oluşturmayı planladıkları 22 yeni küçük ülkeyi böldükleri gibi bizi bölmek istiyorlar. Ne yapalım dolar yükselmesin diye teslim mi olalım? Yarın İstanbul’u İzmir’i Kars’ı Erzurum’u da isterlerse dolar yükselmesin diye verecek miyiz? Yoksa çok çalışıp üretip bu zorlukları millet olarak aşacak mıyız? Şunu iddia edenler de var “Türkiye de bu terör saldırıları ve doların yükselmesi devam ederse mevcut Ak Parti oy kaybeder hatta önümüzde ki aylarda yapılması muhtemel Cumhurbaşkanlığı - Anayasa değişikliği riske girer!” Siz kimi tehdit ediyorsunuz ya? 


Bu millet para ile mal ile hatta can ile korkacak olsa 15 Temmuz da korkardı. Tankların önüne kendini atan F 16’lara kafa atan Levye fırlatan insanları siz Dolar’ın değer kazanımı ile mi korkutacaksınız? Bana hiç inandırıcı gelmiyor? Siz korkutmaya devam edin bakalım korkan var mı?