Yazı Arşivi

Yazı Arşivi

Mail: arsiv@teknikelektrik.com

HİNDİSTAN A GENEL BAKIŞ

Hindistan (Hindistan Cumhuriyeti), Güney Asya'da bulunan bir ülkedir.
Dünya'nın en büyük yedinci coğrafi alanı ve en büyük ikinci nüfusuna sahip olan ülkedir ve dünyanın en büyük demokrasisidir. Güneyinde Hint Okyanusu, batısında Umman Denizi ve doğusunda Bengal Körfezi'nin bulunmasıyla birlikte Hindistan'ın deniz kıyısı 7.517 kilometre uzunluktadır. Batısında Pakistan, kuzeydoğusunda Çin Halk Cumhuriyeti, Nepal ve Bhutan, ve doğusunda Bangladeş ve Myanmar ülkeleri ile sınır paylaşmaktadır.
 
Hindistan, 28 tane eyalet ve birlik bölgesinden oluşan ve parlamenter demokrasi olan bir cumhuriyettir. Borsa sayılarına göre dünyanın en büyük on ikinci ekonomisine ve dünyanın en büyük dördüncü satın alma gücü paritesine sahiptir. 1991'den beri uygulanan ekonomik inkılapları nedeniyle dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birisidir. Çin ile birlikte dünya gezegeninde nüfusu 1 milyar sınırının üstündeki iki ülkeden birisi olarak önemli bir yere sahip olan Hindistan, daha yüksek olan nüfus artış hızı sebebiyle yakın bir gelecekte dünyanın en kalabalık ülkesi olacaktır.
 
Hindistan ismi Eski Farsça'da Indus adından türetilmiştir fakat zamanla bu isim Hindistan haline gelmiştir. Hindistan adı Hindistan anayasasında ve Hindistan'daki birçok yerel dilde Bharat olarak geçer. Bharat adı Hinduların efsanevî kutsal kralları olan Kral Bharata isminden türetilmiştir.  

Hindistan’da resmi olarak kabul edilmiş 20 küsur dil vardır ve %45 oranla Hintçe en çok konuşulan dildir.

Hindistan’da eyaletlerin belirlenmesinde iki safha vardır. 1956 öncesi; Hindistan, tarih boyunca, bölgede her birinin kendi idari bölümlenmesini kabul ettirdiği birçok farklı etnik grup tarafından yönetilmiştir. Günümüz Hindistan’ının idari bölümleri Britanya İmparatorluğu’nun sömürge yönetimi sırasında oluşmaya başlamış olan görece yeni bir bölümlenmedir. Britanya Hindistan İmparatorluğu bünyesinde günümüz Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’i barındırıyordu. Bu imparatorluğa bağlı olan diğer bölgeler de günümüz Nepal, Afganistan ve Myanmar (Burma) ülkeleridir. Bu dönemde Hindistan’ın bölgeleri ya doğrudan Britanya tarafından ya da yerel rajalar tarafından yönetilmiştir. 1947 yılında Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla bu bölgeler büyük oranda korunmuş, yalnızca Pencab ve Bengal Hindistan ile Pakistan arasında paylaştırılmıştır. Yeni ulusun önündeki zor görevlerden biri soylular tarafından yönetilen birçok eyaleti birliğe katmak olmuştur.
Bağımsızlığın ardından istikrarsızlık baş gösterdi. Britanyalılar tarafından sömürgecilik nedeniyle gelişigüzel yaratılmış olan eyaletler ne bölgede bulunan geniş etnik çeşitliliği yansıtıyordu ne de Hindistan yurttaşlarının iradesiyle oluşmuştu. Ortaya çıkan etnik gerginlikler Hindistan Parlamentosu’nun 1956 yılında ülkeyi etnik ve dil sınırlarına göre yeniden düzenlemesine neden oldu.
 
1956 sonrasında Hindistan’da etnik gruplar göz önünde bulundurularak farklı eyaletler oluşturuldu.

Günümüzde 28 eyalet bulunmaktadır.
 
Din Hindistan’da bir hayat tarzıdır. Bütün Hint geleneklerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Birçok Hintli için din, günlük işlerden eğitim ve politikaya kadar hayatın her safhasına nüfuz etmiştir. Laik Hindistan, Hindu, İslam, Hıristiyanlık, Jainizm, Sihizm ve diğer sayısız dini geleneğe ev sahipliği yapar. Hinduların yanında Müslümanlar önde gelen dini gruptur ve Hint toplumunun ayrılmaz bir parçasıdır. Hindistan Endonezya’dan sonra sayıca en kalabalık Müslüman nüfusa sahiptir. Hindistan’da tüm dinlerce kabul edilen ortak uygulamalar vardır ve her yıl çeşitli müzik ve dans festivalleri tüm topluluklarca kutlanır. Her birinin kendi hac yerleri, kahramanları, efsaneleri ve hatta mutfak alışkanlıkları vardır ki bu toplumun temel özelliği olan özgün farklılık içinde karışır gider.

İslam Hindistan’da 8. yüzyılın başlarında Arap tüccarlar aracılığıyla girdi, fakat gerçek etkinliğini 12. yüzyılda kazandı. Hindistan'ın Müslümanlaşması büyük çoğunlukla Türklerle olmuştur. İlk olarak Gaznelilerle başlayan Türk-İslam Devletleri zinciri Tuğluklular, Lodiler, Delhi Türk Sultanlığı ve son olarak Babür İmparatorluğu'yla 1858 senesinde sona ermiştir. İngilizlerin Babür devletini ortadan kaldırmasıyla Hindistan'daki 9 asırlık Türk-İslam hükümdarlığı da sona ermiştir.

17. asırda Hindistan'da yaşamış olan İmam Rabbani İslam'ın yayılmasında ve doğru bir şekilde yaşanmasında fazlasıyla etkili olmuştur. Yine bu dönemden önce de Türkistanlı alimlerin ve talebelerinin İslam'ın yayılmasında büyük katkıları olmuştur. Bunlardan en çok akla gelenleri Hoca Ahmed Yesevi, Muhammed Bahaüddin Nakş-ı Bend ve Abdülkadir Geylani'dir. Hinduizmin dalları olarak ortaya çıkan Budizm, Jainizm ve Sihizm’in aksine İslam’ın anlayışları, gelenekleri ve dini pratiği bu inanca mahsustur ve evrensel kardeşliği ve her şeye gücü yeten Allah’a teslimiyeti öngörür. 12. yüzyılda Müslüman akınları ve 16. ve 17. yüzyıllardaki Babürlü Türk idaresi Hindistan’da İslamiyet’in yayılışında etkili olmuştur. Başta saldırgan gibi gözüken İslam’ın evrensel sevgi ve barışa yönelik mesajı daha sonraları mistik ve tasavvuf ehlinin yardımlarıyla yayılmıştır.

Hıristiyanlığın Hindistan’a Güney Hindistan’da bir müddet kalan ve büyük ihtimalle de orada ölen havarilerden Thomas ile geldiğine inanılır. Fakat ülkeye gelen ilk misyonerin Bartholomew olduğunu düşünenler de vardır. Tarihi bilgilere göre Hindistan’daki misyoner etkinlikler 1544 yılında Francis Xavier’in gelişiyle başladı. Onu başta Portekiz’den, daha sonra da Danimarka, Hollanda, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerden gelen misyonerler izledi. 18. ve 19. yüzyıllarda hem Katolik hem de Protestan misyonerler Hıristiyan öğretilerini yaydılar.
Bugünkü Hindistan toplumu üzerindeki modern etkilerde Hıristiyanlığın payı da vardır.

Hindistan din zenginliği ile birlikte bir kültür zenginliğine de sahiptir. Değişik dallarda kendi biçimine sahiptir.
Bunlardan bazıları:
Hint sineması, Hint mutfağı, Hint müziği, Hint dansıdır.
 
Hint sineması; Hindistanın değişik bölgelerinde farklı film prodüksiyonları vardır. Bunlardan en önemlisi Mumbai'deki Bollywood film endüstrisidir. Bollywood adı Hollywood ve Bombay (Mumbai) isimlerinden oluşturulmuştur.

Andra Pradesh eyaletinde de bu Tollywood olmuştur. Bu isim de Telugu ve Hoolywood kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir.
 
Hint mutfağı; Genelde bol baharatlı yemekler yapılır. Tavuk ve baharat ağırlıklı bir mutfaktır. Tatlıdan tavuğa kadar bütün yemekler baharatlıdır. Tatlılar tarçın ağırlıklı, tavuklar köri ağırlıklıdır. Hinduluk dini yüzünden inek eti yemeklerde kullanılmaz.
 
Bu dini ve kültürel zenginliklerle beraber Hindistan doğal güzelliklere de sahiptir.
 
Ayrıca Hindistan dünyanın yeni yedi harikasından birine; Tac Mahal’e sahiptir. Daha sonraki yazılarda, siz değerli Teknik Elektrik Postası okurlarına bu muhteşem eser hakkında da tarihi bilgiler vermeye çalışıp, Tac Mahal`i ziyaretim sırasında fotoğraf makinem ile yakalamış olduğum hoş görüntüleri paylaşacağım Allah’ın izni ile.
 
Bir sonraki sayıda görüşmek dileği ile. Esenlikle kalın. "

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar