Cem KÜÇÜK

Cem KÜÇÜK

Mail: cemkucuk@gmail.com

Güçlü Ülke Olmak İçin

Radikal solcular, radikal İslamcılar ya da Batı karşıtları düzen değiştirmeye çok meraklıdırlar. Solcular kapitalizmi yenecekler, İslamcılar faiz düzenine son verecekler (!) Bir gün emekçiler iktidar olacak(!) ya da adil düzen sistemi dönüştürecek(!) Her iki kesime de kötü haberim var. Bunlar asla olmayacak. Hiçbir yerde olmadı, hiçbir zaman da olmayacak.

Olmasına da imkân yok! Çünkü kapitalizm hayatın gerçeği! Elinizdeki bilgisayar, işyerinizdeki masa, sandalye, hepsi birer kapitaldir. Kapital olmadan da üretim yapamaz ve zenginleşemezsiniz. Dünyayla rekabet edemezsiniz. Tek başına Almanya’nın yıllık sanayi üretimi dünya üzerindeki 55 Müslüman ülkenin üretimine eşit. Amerika’yı işin içine katmıyorum bile. Ortaya çıkacak rakam büsbütün moralinizi bozabilir.

Batı bu kadar büyük üretim yapıp zenginleşince dünyanın her yerine de el atıyor. Ortadoğu’nun çaresiz insanları ise kaderlerine razı oluyorlar. Saddam Hüseyin, Kaddafi, Mübarek ve benzer liderlerin hepsi ülkelerini olduğu yerden daha geri götürdüler. 

İnsanlar böyle bir çağda artık kül yutmuyorlar. Teknolojinin bu kadar geliştiği bir ortamda Ortadoğu’daki insanlar da facebook, twitter üzerinden dünya ile irtibat kuruyorlar. Avrupa’nın, ABD’nin zenginliklerini görüyorlar, 

duyuyorlar. Oradaki halklar refah içinde yaşıyorsa, ben neden yaşamayayım diyorlar. Ortadoğu’da hala birçok yerde doğru dürüst yol, hastane yok.

Elbette Katar’ı, Kuveyt’i bu sıralamanın dışında tutmak gerekir. Gelişmiş ülkeler var. Dünyayla 

rekabet eden kurumlar da mevcut Ortadoğu’da. Ama totaliter ve kötü yönetimler, işsizlik, parasızlık, sefalet Ortadoğu insanının canına tak etti. Bir grup zevk-i sefa içinde yaşayacak, her imkâna sahip olacak, ötekinin hiçbir şeyi olmayacak. Biri en iyi arabaya binecek, tatil için Milano’ya gidecek, diğeri yiyecek ekmek bulamayacak. Bu düzen bir yerde son bulacaktı ve buldu da. Çünkü herkes zengin olmak ve tüketmek istiyor. İnsanlar tüketime aç...

Kapitalizmi kötü bir şey sanırsan, üretim yapmazsan, çağın gerisinde kalırsan Amerika da gelir, vurur seni, İngiltere de. Tek başına bir Apple’ın 340 milyar Dolar ettiği bir dünyada, sen bir şey yapmazsan, her şeyi Allah’ın takdiridir, kader böyleymiş diye izah edersen olacağı budur.

Suyun 100 derecede kaynaması kaderdir, ama suyu döküp kendini yakarsan bu kader değildir. Biraz da kendi tercihindir. Her şeyi Batı’dan bilip kendini temize çıkaramazsın. Güçlü olmaya mecbursun. Güçlü olmak için de ekonominin çok iyi olması lazım.

ABD Maliye Bakanlığı’nın son rakamlarına göre ABD hükümetinin harcayabileceği nakit rezervi 73.7 milyar Dolar. Apple’ın açıkladığı mali verilere göre ise şirketin nakit rezervi 104 milyar Dolar.  Üstelik ABD hükümetinin aylık harcaması gelirinden 200 milyar Dolar fazla. Apple bırakın açık vermeyi kazandığı paranın hızına yetişemiyor. Bunu nasıl başarıyor Apple şirketi?

Bilgiyi en geniş alana yayıp onu üstün teknolojiyle donatarak herkesin kullanımına sunuyor. İnsanlar da bu şirketin çıkardığı I-Phone, I-Pad gibi ürünleri almak için sıraya giriyor.

Bugün dünyanın bütün gelişmiş ülkelerine gidin, herkesin elinde 

I-Phone, I-Pad göreceksiniz. Bilginin karşısında durulmuyor. Bilgi çağı dediğimiz çağ işte bu.

İnsanoğlu geldiği son aşamayla artık muazzam biçimde bilgi çağını yaşıyor.  Gelişimin nasıl olduğunu anlatmak için hep verilen bir örnek vardır. Eskiden 1 ton kum sadece 5 Dolar ederdi. Sonra insanoğlu kumu işledi ve ondan cam yaptı. Camın fiyatı 50 Dolar oldu. Bugün o kumdan çipler üretilerek bilgisayarlar yapılıyor.  Bilgisayar fiyatları ise 1.000 Dolar. Elbette ürün yelpazesi değişerek ve artarak laptop fiyatları da çok ucuzluyor. Buna bağlı olarak diğer teknoloji ürünlerinin –TV, buzdolabı, çamaşır makinesi vb –de fiyatları ucuzluyor.

Türkiye son 12 yılda ciddi işler yaptı. Ekonomisini 4 kat büyüttü. Ortadoğu’nun en güçlü ülkelerinden biri haline geldi. Son 3 yıldır milli gelir 11.500 dolara sabitlendi. Bunu daha güçlü artırmak lazım. Peki bu nasıl olacak? İnnovasyona yatırım yapılmalı. Teknolojik altyapılar en üst seviyeye çıkarılmalı. Ve en önemlisi nükleer enerji alanında yatırımlar yapılmalı. Hala bu ülkede HES’lere karşı çıkanlar var. Yeterince HES olsa ödeyeceği elektrik faturası yarı yarıya düşecek. Ama solculuk yapıyorum ayağına neye karşı olduğunu bilmeden de itiraz ediyor. 

Türkiye hiç beklemeden nükleer enerji konusunda bütün adımları atmalı. Büyük ve güçlü olmak bunu gerektirir.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar