Cem KÜÇÜK

Cem KÜÇÜK

Mail: cemkucuk@gmail.com

FETÖ’nün Finansmanı Meselesi Ve Milli Güvenlik!

Bu ifadeyi ben değil Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı söylüyor. FETÖ’ye finansman desteği verdiği için Koza Grubu’nun 23 şirketinde arama yapıldı. Çok haklı ve gerekli bir operasyondur bu. Çünkü Fethullahçı Terör Örgütü’nün en büyük finansörlerinden biri Akın İpek’tir. Bunu cümle alem bilir.

Zaten Akın İpek de bunu bildiği için 30 Ağustos’ta kaçtı. Fethullahçı çete bu işi her zamanki gibi pişkinliğe vurdu. Medyaya el konuyor gibi verdi. Bu külliyen yalandı. Öte yandan FETÖ’cü gazeteciler İŞİD haberleri dolayısıyla bu operasyonun yapıldığı yalanını yazdılar. Halbuki İpek Holding hakkındaki MASAK raporu 4.8.2014, KOM raporu ise 3.3.2015 günü tamamlanmıştı.

Akın İpek ve adamları birer birer soluğu yurtdışında alıyorlar. İpek’ten sonra Faruk Mercan Almanya’ya kaçtı. Erhan Başyurt’un nerede olduğu belli değil. Tarık Toros’un kaçma ihtimali var.

FETÖ’cüler algı yaparak Aydın Doğan, Koç, Sabancı, Eczacıbaşı gibi holdinglere de el konulacağı yalanını yazıyorlar. Ben en büyük Aydın Doğan muhalifiyim. Doğan’a operasyon olacak diye Fethullahçı teröristler sürekli kışkırtma yapıyor. Tamamen yalandır. Habertürk, NTV ve CNN Türk’ü şu ana kadarki FETÖ’ye destek vermeyen yayınları için kutluyorum. Olması gereken bu. Adil olmak lazım. Şu ana kadar bu üç kanal hukuktan ve Türkiye’den yana tavır aldı. İnşallah bu tavırları değişmez...

FETÖ’cü bir gazeteci dün Aydın Doğan’a vergi cezası kesildiğinde biz onun yanındaydık dedi. Yalanın kralıdır bu. Nitekim 19 Mayıs 2015’te Aydın Doğan kamuoyu duyurusunda kendisine kesilen vergi cezasında Fethullahçı örgütün rolünün altını çizmişti. Aydın Doğan’a vergi cezası olayını organize eden temel olarak 3 tane vergi müfettişidir. Bu üç ismin de Fethullahçı örgütün üyesi olduğu hükümet tarafından sonradan anlaşıldı ve 17 Aralık sonrası bu üç isim de tasfiye edildi. Doğan’ın büyük bir vergi cezası alması gerektiğini iddia eden bu üç müfettiş ilgili raporlarını dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a sundular. Unakıtan bu raporu adaletsiz buldu ve Aydın Doğan’a bu kadar cezanın adil olmadığını söyledi. Durumu Başbakan Erdoğan ile paylaştı. Tayyip Bey ise “Adalet neyi gerektiriyorsa onu yapın. Asla haksızlık yapmayın” diye talimat verdi.

Bu raporun sunulduğu dönem ise tam da Hükümet ile Aydın Doğan’ın Hilton meselesinden kavga ettiği Eylül 2008 dönemiydi. Bu kavga haline rağmen Tayyip Erdoğan, Aydın Doğan’a karşı adil davranıyordu. Bugün anlaşılıyor ki hükümet ile Aydın Doğan arası kavgayı fırsat bilen bu Fethullahçı örgüt Doğan Medyası’nı da tamamen yok etmek için bu operasyonu yapmış. Nitekim o dönem Zaman’ın yayınlarında sürekli Aydın Doğan’ın vergi cezası mevzusu büyütülüyordu. Bu haberler de Fethullahçı maliye ve medya arasındaki örgütsel ilişkiyi ispatlıyor. FETÖ Türk ordusunu mahvettiği gibi Doğan Medya’yı da yok etmeyi tasarlamıştı. Bugün ise Aydın Doğan’a yalakalık yapıyorlar.

FETÖ bitirilmeli ve bitirilecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu işi götüren tüm savcı ve polisler de iyi korunmalıdır. Dün FETÖ militanları Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak’ı açık açık tehdit ettiler. Bu teröristler her şeyi yapabilir. Dikkatli olmak lazım. Akın İpek kendi medyasında Kodalak’ı hedefe oturttu. Akın İpek suçunu biliyor.

FETÖ’nün kasası bizzat Akın İpek. Yurtdışına tam 7 küsür milyar dolar kaçırdılar. FETÖ’yü bu paralarla finanse ettiler. Büşra Ersanlı için “Eşi Yahudi ve Doğu Perinçek’in baldızı” diye manşet atıp Ersanlı’yı tutuklatan Akın İpek medyasıydı. Askeri casusluk davasında masum asker ve sivillerin hayatını karartan Akın İpek medyasıydı. Üs gibi çalıştılar ve kurgu davalarla insanların gururlarıyla oynadılar.

ABD 1993’te organize suç lideri Pablo Escobar’ın içinde medya dahil 115 şirketine el koymuştu. Sonuna kadar haklıydı. Bizde de Fethullahçı teröristlerle intisaklı bütün şirketlere el konulmalıdır. Geç kalınmamalıdır.

Akın İpek’e operasyon yapılınca Pensilvanya hemen bedduaya sarılmış ve şöyle demiş: “Şiddetli bir fırtına ile devrilen ağaçlar gibi bir bir, üst üste devrilecekler. Hazana maruz yapraklar gibi savrulup gidecekler. Kendilerini bir şey görenler, yapraklar gibi toprağa gübre olarak dökülecekler!”

Bu sözler çaresizliğin resmi. Sonun başlangıcı. FETÖ artık bir şey yapamayacağını görünce çırpınmaya başladı. Himmet paralarını kumarda yiyen, Esad’ın finansörleriyle içli dışlı olan bu terör örgütü içerideki çöküşü ve isyanı durduramıyor. Başlarına gelen felaketi gördükçe ne yapacaklarını bilemiyorlar. Pensilvanya beddua ettikçe kendi adamlarının ocaklarına ateş düşüyor.

Ateşten kaçanlar soluğu yurtdışında alıyorlar. KPSS sorularını çalanların 7’si yurtdışında. Usulsüz dinleme şüphelilerinin bazıları kaçtı. 17-25 Aralık’ta darbeye girişen savcılar firari. Daha bunun gibi çok kişi kaçak. O yüzden FETÖ’de bundan sonra tutuklama mekanizmasının çok daha hızlı devreye girmesi lazım. Hiç beklenmeden haklarında iddialar olanları tutuklamak şart. Çünkü bu yapının mensuplarının kaçma şüphesi kuvvetli. Daha önce çok yazdık, çizdik. FETÖ’cü bütün medya organlarına da el konulması elzemdir.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak, Savcı Serdar Coşkun, Savcı Fuzuli Aydoğdu ve diğer birçok yargı ve emniyet mensubu çok hayati bir mücadele veriyor. Hepsinin çok sıkı korunması ve önlerine hiçbir engel çıkarılmaması gerekiyor. Çünkü FETÖ militanlarının ne yapacağı hiç belli olmaz. Bu işin de şakası yok.

Dün gazetemiz Star’da Kemal Gümüş’ün çok önemli bir haberi vardı. Paralel Yapı’nın Ege bölge sorumlularından Hüseyin Uğur Sarıçiçek, Kemal Gümüş’e kritik açıklamalarda bulundu. İzmir savcılığına “tasfiyelere rağmen paralel polislerin sadece yüzde 30’u deşifre oldu. Emniyet, yargı ve askeriyedeki tam liste imamlarda saklı” dedi. Fethullah Gülen’e yakın tepedeki isimlerle yakın ilişkisi olan Sarıçiçek, FETÖ’nün gizli toplantıları ve görüşmelerine ait yüzlerce ses kaydı, görüntü ve belgeleri İzmir Cumhuriyet Savcılığına teslim etti.

Belgeleri inceleyen İzmir Cumhuriyet Savcısı Okan Batu da hemen soruşturma başlattı. Sarıçiçek’in getirdiği kayıtları ve belgeleri inceleyen Savcılık, örgütün Ege Bölgesi ile dünya yapılanması hakkında önemli bilgilere ulaştı. Bu bilgilerden en önemlisi “Bilal” kod adlı Birol Özün’le ilgili olanı. Ege Bölgesi ilçe-köy ve alevi yapılanmasından sorumlu olan Birol Özün, 1985- 1993 yılları arasında askeri liselere öğrenci yerleştirilmesinden sorumluydu. Harp okulları, polis koleji ile polis akademisine giren ve şu anda emniyet, askeriye ve yargıda üst düzey rütbeli olanların listesi Birol Özün’de.

İzmir’de yakın zamanda başlayacak olan operasyon FETÖ’ye yapılmış belki de en kapsamlı operasyon olacak. 1200 kişilik geniş bir liste var. Böylece özellikle ordudaki FETÖ yapılanmasının bütün unsurları ortaya çıkacak. Bir de ordudaki bu yapıyı organize eden medyadaki bazı isimler. Gültekin Avcı ve Faruk Mercan bu yazdıklarımı iyi okuyun. Türk devletine ihanet etmenin bedeli neymiş anlayacaksınız.

İzmir’deki benzer yapılanma başka şehirlerde de var. Denizli, Kayseri gibi FETÖ’nün belli gücünün olduğu yerde devlet hemen her şeyi biliyor. Savcı ve polisler yapıyı çözdükleri için bu illerde kim kimdir ortaya çıkarıldı. Bu arada unutmadan söyleyeyim: FETÖ’nün mobilyacı ve eşarpçı finansörlerinden bazıları da kaçma hazırlığındalar. Gelen dalgayı görenlerden bazıları Çin seferine bile çıktı. Bazıları kendilerine yer bile baktı. Çok sıkı tedbir alınmalı. Kaçmalarına asla müsaade edilmemeli.

 

FETÖ kendi içindeki dağılma dalgasını önlemek için habire video yayınlıyor ama nafile. Harç bitti, yapı paydos. Ha itirafçı olursanız o zaman size de af gelebilir, ama önce nedamet getirin.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar