Reha Mirsad KARTAL

Reha Mirsad KARTAL

Mail: yazarlar34@teknikelektrik.com

ERSUN YALAN HAKAN GERÇEK

ERSUN YALAN-HAKAN GERÇEK
HAKAN ŞÜKÜR’ÜN MİLLİ TAKIMA ALINMAYIŞININ ARKA PLANI

2004 yazında Şenol Güneş’in yerine Ersun Yanal’ın milli takım patronluğuna getirilmesine hiç kimse itiraz etmemişti. Hatta Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’ye teknik direktör olmak için bütün yolları denediği bilindiği halde Ersun Hoca’ya güven tamdı. Çünkü bu bir milli davaydı ve en iyi olan milli takıma girecekti. Gerçekten de Ersun Yanal ilk aylar bu görüntüyü verdi. 2006 Dünya Kupası için Bülent Korkmaz ve Hakan Şükür’ü direkt takıma alıyor ve; “Hakan Şükür sadece benim için değil bütün hocalar için vazgeçilmezdir. Ben Hakan Şükür’ü ilk 11’e kesin koyar, diğer 10 kişiyi ona göre belirlerim.” diyordu. Aynı Ersun Yanal birkaç gün sonra Hakan Şükür’ün sistemine uymadığı için Milli Takım’da artık düşünmediğini söylüyordu. Bir futbol adamı 3 gün içinde karar değiştirebilir miydi? Ondört (14) senede 97 kez milli olmuş, 47 kez gol atmış, dünyanın faal en iyi 10 golcüsünden biri, bütün hocaların vazgeçilmezini Milli Takımdan kopartıyordu...

Ersun Yanal doğruyu söylemiyor! Ersun Yanal bir takıma yaranıp, ileri de Teknik Direktör olabilmek için, onlara şirin görünmek için o takımdan patates gibi futbolcular alıp milli futbolcu sayısını çoğaltıyordu. Bu birinci tezdi. İkinci tez ise daha üzücüdür; Aynı takımımızla rekabette olan ve 100. yılında şampiyonluğun en büyük iki adayından biri olan Galatasaray’ı içinden çökertmenin en kolay yolu Hakan Şükür’ü duygusal olarak yıkmak, moralini bozmak ve Galatasaray’ın gol silahını susturmaktı. Birkaç hafta bunda başarılı da oldular.

Üçüncü ve en acı tez ise milli maçları Şükrü Saraçoğlu stadında oynayacak milli takımımızda Fenerbahçe camiasının Galatasaraylı futbolcu görmek istemiyor şayiasıydı. Bugüne kadar 100 yılda milli takıma en çok oyuncu veren Galatasaray’dan oyuncu alınmayacaktı. Çünkü Fenerbahçe camiası ve yönetimi böyle istiyordu. Bülent’i göstermelik alıp yedek soyunduruyordu. Necati’yi Galatasaray camiasını yemlemek için ilk 18’e almıştı ama oynatmıyordu. Cihan ilk 18’de yoktu. Hasan Şaş ise nasılsa sakattı hep, ama Hakan Şükür ne olacaktı? Hangi Teknik Direktör’ün paçası sıkardı Hakan Şükür’ü ilk 18’de yedek soyundurmaya? O zaman onu hiç milli takıma almamaktı çözüm ve ERSUN’un yalanı da hazırdı; SİSTEMİME UYUMU YOK.

Sonuçta Milli Takım 2006’ya gitme şansını yok ediyor ve Ukrayna’dan kendi sahamızda 3 gol yiyorduk. 3-0 kaybediyorduk. Şimdi Mart ayına kadar milli maç yok ama bu adam hala milli takımın başında ahkam kesiyor. Gençleştirmekten bahsediyor. 4 milyon Türk’ün yaşadığı dünyanın bizi beklediği Almanya treni kaçıyor. Dünyanın en çok tanıdığı Türk, gelmiş geçmiş en büyük Türk Golcüsü sapasağlam duruyor ama bir çirkin rekabet uğruna Milli Takım faydalanamıyor. Asıl vatana ihanet budur. Emaneti ehline vermemektir. Takım arkadaşı Fatih Tekke bile diyorki; “Hakan Abi ile çok iyi anlaşıyorum, bana boş alan oluşturuyor ve rahat gol atıyorum”.

Medyada bir de Kanser Beyinli bir tetikçi bulundu. Kanatsız bir spor yazarı, fütursuzca Hakan’a saldırıyordu.
Gözünüz aydın! Artık Hakan Şükür milli takımda yok... Ama 2006 Dünya Kupasına gidemezsek, 80’li yıllardaki gibi Milli Takım 3’ler, 5’ler yemeye başlar ise bu millet bu sorumlulardan hesap soracaktır.

Sayı 49

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar