Reha Mirsad KARTAL

Reha Mirsad KARTAL

Mail: yazarlar34@teknikelektrik.com

Enerjinin Değeri

Enerjinin Değeri

Enerjinin sadece ülkemiz için değil tüm Dünya için kesbettiği ehemmiyeti son zamanlarda hakkel yakin anlamaya başladık...

Türkiye’nin her türlü enerji üretimini gerçekleştirmek ve bu yolda HES, RES, GES vd. Yenilenebilir Enerjiler ile Nükleer ve Fosil Enerji kaynaklarının bulunması ve işletilmesi elzemdir.

Zannediyor musunuz ki RES, GES, HES ve Nükleer enerji ile alakalı karşı propagandaları (içimizdeki beşinci kol faaliyetini) boşuna yapıyordu birileri?

Bunların tek amacı Türkiye kendi enerjisini üretemesin ve dışa bağımlı kalmaya devam etsin. Yoksa çevre vs. hikâye bunlar için... Türkiye kendisine lazım olan enerjisi için rezervler bulmak, onları işlemek ve kullanmak mecburiyetindedir. Türkiye Cumhuriyeti bunu başaracak güçtedir ve son yıllarda başaracağını da ispatlamıştır tüm Dünya’ya! Karadeniz de bulunan 540 milyar metre küp rezerv gibi...

‘’ HES yapmayın ormanlara zarar,
RES yapmayın kuşların uçuş yollarına zarar,
GES yapmayın tarım arazilerine zarar,
Nükleer yapmayın çevreye zarar ve tehlikeli,
Kömür üretilmemeli çünkü zehir saçıyor.’’

Yahu biz elektriği nasıl üreteceğiz arkadaş? İki gün elektrik kesilsin dayanabilirsek bakalım ne yapacağız? İki dakika bile elektriksiz, enerjisiz kalmaya tahammülümüz yok!

Peki, üretmeden nasıl sahip olacağız bu enerjiye? Kim diyorsa ki çevreye zarar diye şu enerji kaynağını üretmeyin rahatlıkla onun ya zır cahil ya da vatan haini olduğunu söyleyebilirsiniz!

Dünya büyük bir enerji dar boğazına girmiştir... Başta Batı Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyada ciddi bir enerji buhranının ayak sesleri şiddetlenerek artmaktadır. Enerji Türkiye için aynı güvenlik ve sınır emniyeti ya da büyük deprem tehlikesi gibi beka meselesidir.

Hem sanayi de hem tarım ve hayvancılıkta hem milli savunmada enerji ihtiyacı artarak devam etmektedir. Enerji üretmeden tüketme şansımız yoktur. Hele bundan sonra ki dar boğazlarda hiç mi hiç yoktur.

Ya enerji tüketmeyi bırakacağız (ki bu yemeyi içmeyi bırakmak gibi bir şey demektir. ) ya da enerji tüketmeyi bırakamayacağımıza göre başta Nükleer, Yenilenebilir ( RES, GES, HES ve Atık gibi ) Enerji kaynaklarından azami faydalanıp, işleyip üretmek durumundayız...

21.Yüzyıl bir Enerji yüzyılıdır. 19. Yüzyıl sonunda başlayan enerji savaşları 20. Yüzyıl’da nasıl devam etti ise 21. Yüzyıl’da da aynen devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Bu yüzyılda da enerjiyi üretemezsek 19 ve 20. Yüzyıl gibi 21. Yüzyılı da ıskalarız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Enerji üretim seferberliğine asla mani olunmamalı ve aksine partili partisiz herkes destek vermelidir.

Bu mesele partilerin, fikirlerin, ideolojilerin çok çok üstünde ve tüm ülke vatandaşlarımız için mühim bir mevzudur...

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar