Yazı Arşivi

Yazı Arşivi

Mail: arsiv@teknikelektrik.com

Dış Ticaret Verileri ve Verdiği Mesajlar

31/03/2013 günü Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan dış ticaret verileri çok önemli mesajlar içeriyor. Önce verileri sonra da kimlere ne mesajlar veriyor. Bu verilere göre bizler neler yapmalıyız onu masaya yatıracağız.

Son verilere göre İhracat 2012 yılı Aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre %1.4 artarak 12,646 milyon Dolar’a yükselirken ithalat %3.7 azalarak 19,825 milyon Dolar’a düşmüş. İthalatın ihracatı karşılama oranı ise 2011 yılının Aralık ayında %60.6 iken 2012 yılı Aralık ayında %63.8’e yükselmiş.
 
Bu verilere göre de dış ticaret açığı %11.6 azalarak 8,116 milyon Dolar’dan 7,178 milyon Dolar’a düşmüş durumda.

Takvim etkileri arındırılarak hesaplanan değer olarak 2011 yılı Aralık ayına göre 2012 yılı Aralık ayında ihracat %4,7 artarken ithalat %0.2 artmış durumda.

Avrupa Birliğinin ihracattaki payı 2011 yılının Aralık ayında %41.7 iken, 2012 yılının Aralık ayında bu oran %39.2’ye düşmüş. AB’ye yapılan ihracat 2011 yılının aynı ayına göre %4.8 azalarak 4,953 milyon USD olarak gerçekleşmiştir.
 
Özetle ihracatımızda AB ülkelerinin payı azalmaya devam etmektedir. Bu durum hem AB bölgesindeki durgunluğu, hem de Türkiye’nin alternatif ülkelere yönelmede ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir. Çünkü global piyasalarda rakip Dünya ülkelerinin tamamıdır.
İhracatı dağılımına baktığımızda; İlk sırayı Irak almıştır.Bir önceki yılın aynı ayına göre Aralık 2012 ayında artış oranı %10,6 olmuş ve 1.029 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. İkinci sırada Avrupa’nın en güçlü ekonomisi Almanya alabilmiştir. 989 milyon USD ile Almanya ikinci olabilmiştir. Üçüncü sırayı Birleşik Arap Emirlikleri 694 milyon USD ile alırken İngiltere dördüncü sıraya 690 milyon USD ile yerleşebilmiştir.
 
İthalata baktığımızda ise; ilk sırada Rusya’yı görüyoruz. Bu ülkeden yapılan ithalat geçen yılın aynı ayına göre %2.9 azalarak 2,474 milyon USD olarak gerçekleşmişken, ikinci sırada Almanya bulunmaktadır. Almanya’dan ithalat 2,106 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. Bu arada dikkatinizden kaçmaması gereken konu Almanya’ya dış ticaret açığı vererek bu ülkeyi kalkındırıyoruz. 2,106 milyon USD İthalat yanında ihracatımız sadece 989 milyon USD olarak gerçekleşebilmiştir. Bu ülkeye ihracatımızı en az iki katına çıkarmanın yollarını bulmalıyız. İthalatta diğer ülker olarak Çin (1,754 milyon USD) ve İtalya (1,052 milyon USD) olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu verilere göre ithalat beklentilerden neredeyse 2 milyar USD düşük gelmiştir.  Dış ticaret açığında azalma hızla devam etmektedir. Karşımıza çıkarılan neredeyse tek ekonomik argüman olan dış ticaret açığı engeli de hızla aşılıyor. Bu veri Yunanistan’da açıklansaydı notu hemen birkaç kademe artırılırdı emin olun. Ancak Türkiye’nin başarısının önce hazmedilmesi gerekiyor.

Türkiye 2012 yılında ihracatını 2011 yılına göre %13.1 artırırken, ithalatını aynı dönemde %1.8 azaltma başarısını göstermiştir. Dış ticaret açığı 105,935 milyon USD’dan 83,976 milyon USD’na düşmüştür.
 
Bu veri şu anlama gelmektedir; Öncelikle Türkiye’nin döviz ihtiyacı hızla azalmaktadır. Türkiye tüm diğer verilerinin yanında bu verisini de hızlı bir şekilde lehine çevirmektedir. Bu arada tüm bunlar olurken IMF’ye borç verebilen bir ülke haline gelindiği rating kuruluşları tarafından bile hala algılanabilmiş değil. Sanırım artık önümüze “ağzınızla kuş tutun” engelini çıkarmak durumunda kalacaklardır. Hele en son Moody’s’in “laik muhafazakar kesim çatışması” bahanesi de bunun sinyalleridir. Oysa Türkiye eskiye göre daha hızlı kaynaşıyor. Bu açıklama sadece onların dileği gibi geliyor bizlere.

Döviz ihtiyacı azalan bir Türkiye’nin parası kıymetli olmalıdır. Bu durum ara malı ithal eden Türkiye’de girdi fiyatlarının ucuzlaması anlamına geleceğinden enflasyonu aşağı itici etki yaratacaktır. Maliyetler düşeceği için değerli TL dış ticarette rekabet dezavantajı yaratmayacaktır. Öyle olsaydı USD/TL 1,20 seviyelerindey-ken Türkiye ihracat rekorları kıramazdı.

Bizler diğer dövizlere göre daha istikrarlı bir seyir gösteren TL’ye güvenmeye devam edeceğiz. Sanırım yabancılar da daha fazla güvenerek TL’ye dönme eğilimini artıracaklardır. Bu durum USD bazında zenginleşmek demek.

Saygılarımla,

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar