Yazı Arşivi

Yazı Arşivi

Mail: arsiv@teknikelektrik.com

Baro ve Odalar Kimin Elinde ve Ne İş Yaparlar?

Artık benim en az bir yıldır sorduğum bu soruyu şimdi herkes sormaya başladı. Bugün Gazetesi’nin 7 Mayıs 2012 tarihli sayısının manşeti bu konu ile ilgili idi. Bana da bunu sabah erken saatte bir bürokrat arkadaşım mesajla duyurdu. İnternete girip haberi okuyunca tamam dedim, benim dışımda da gözü açık gazeteciler var. Gerçi onlar benim gibi sadece Mühendis Odaları için değil tüm meslek odaları ile ilgili yazmışlar ama yine de bu çok güzel bir gelişme. Zira odaların bilhassa Baro, T.M.M.O.B ve Tabibler Odası’nın yönetiminin ellerinde bulunan iradeye defalarca dikkat çektim bu sütunlarda. Benim dikkatli okuyucularımın gözünden kaçmayacaktır bu yazdıklarım.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Baro Başkanı Sayın Ümit Kocasakal’ın Ordumuz Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında söyledikleri gerçekten beni bile dehşete düşürdü. Ben ki Baro’nun da kimlerin elinde olduğuna defalarca işaret etmiş bir insan olarak bu kadarına  PES DOĞRUSU dedim. Ne diyordu Sayın Ümit Kocasakal! “Biz sandık ki bizim bir ordumuz var! Biz sandık ki bizi halka karşı koruyacak bir ordu!” Benzer bir ifadeyi de CHP milletvekili Sayın Süheyl Batum’da kullanmış ve Türk Ordusu’nun “Kağıttan Kaplan!” olduğunu ileri sürmüştü. Pekiyi neden böyle diyorlardı? Niçin Ulusalcı Türk Solu, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tahkir ve tezyif etmeye çalışıyordu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde değişen bir şey mi vardı ki? Önceden nasıldı da şimdi Atatürk’ün kurduğu partinin mensupları, taraftarları, Atatürkçü olarak bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alıyordu. İşin meclis ve milletvekili ayağını önemsemiyorum. Onun cevabını zaten mecliste verdiler, halkımızda sandıkta verdi. Ama cezasız, müeyyidesiz çünkü sorumsuz olan Baro Başkanı’nın hezeyanlarına ise biri cevap vermeli idi. Gerçi Sayın Başbakan bir cevap verdi ama o siyasetten olduğu için ben yeterli bulmuyorum. Sayın Ümit Kocasakal Türk Silahlı Kuvvetleri’nin artık darbe yapamayacağından emin olduğu için saldırıyor, tahrik ediyor. İşte Ergenekonculuk budur, darbecilik budur… Cuntayı övmek budur…

Ulusalcı, jakoben ve elitist Türk Solu ezelden beridir böyledir. Asla hak ve hukuka inanmaz. Güç elinde ise darbe yapar, darbe ister. Güç elinden gidince mazluma oynar, alta yatar. Tipik bir ezik taktiğidir. Bunların demokrat olmaktan anladığı sadece ya güçsüz ve azınlık olduğunda ya da kendi parti kongrelerinde akıllarına gelir. Hakka, hukuka, özgürlüğe, demokrasiye inanmış bir insan kendi ordusunu kendi halkına veya halkının meclisine darbe yapmadığı için suçlar mı? Dünya’nın hangi gelişmiş, batı medeniyetinde, böyle bir Baro veya hukukçu bulabilirsiniz? Siz Amerika’da, Fransa’da neden ordumuz darbe yapmıyor diyen bir hukukçu duyabilir misiniz?

Pekiyi bu tip insanlar Baro’yu veya başka odaları nasıl ele geçirmişler? Bunlar nasıl yerlerini demokrat ve özgürlükçü insanlara bırakırlar? Bunları hep düşünüp değerlendirmeliyiz?

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar