Mustafa ALBAYRAK

Mustafa ALBAYRAK

Mail: mustafa@teknikelektrik.com

Arkadaşımın Aşkısın Diyebilmek…Yada Komşunun Tavuğu Komşuya Kaz Mı Görünür?


Arkadaşımın aşkısın
Hakkım yok seni sevmeye
Çıktın karşıma ne diye
Sen başkasının malısın
Kalbim bunu nerden anlasın
Unutmam lazım çünkü sen
Arkadaşımın aşkısın…

Şimdi bu başlığı ve sözleri okuyanlar çok eski bir Alpay şarkısının ne işi var sektörel bir derginin başyazısının girişinde diyebilirler! Başlığımızın ikinci kısmını okursak lafın nereye geleceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Evet bizim sektörde arkadaşımın aşkı diye bir şey yoktur. Ne demek diyeceksiniz. Çünkü bizim sektörde komşunun tavuğu komşuya kaz görünür…. de ondan…

Ne alaka değil mi? Çok alaka arkadaşlar. Bizim sektörümüzde vefa tıpkı başka bir çok sektör ve alanda olduğu gibi İstanbul’da Fatih ilçesine bağlı çook eski bir semt adıdır. Hatta vefanın meşhur bir liseside vardır; Merhum Kemal Sunal’ın ve bir çok meşhurun mezun olduğu, işte vefa o vefadır. Başka vefa yoktur bizim sektörde ticaret yapanlar için. Mesela bir firma diğer firmanın 10 yıllık müşterisi olsun. Hem de iyi müşterisi olsun. Müşteri olan firma es kaza mal aldığı yere kendi müşterisini ağzından kaçırsın. Bizim sektör mensubumuz hemen koşa koşa gider müşterisinin müşterisine malı verir. Hatta öyleleri vardır ki müşterisinden aldığı çekleri cironto sıralamasına göre takip eder ve müşteriye ulaşır malı verirler. Hiç demezlerki acaba bu onu ne emeklerle bulmuş, acaba benden aldığı vade ile mi ona veriyor yoksa onları extradan finansemi ediyor. Karlı mı satıyor, karsız mı? Kaz gözüküyorya kaz kafalının gözüne komşunun tavuğu. Gidip illaki malı verecek.

Malı alan aklı evvelde %3 daha ucuza alacak ya. O da atlar sazan gibi aradakini satan nanköre. Getir bakalım der. Ben artık senden alacağım der. Sonra bunlar ne olur biliyor musunuz? Dalaşır ve birbirlerine girerler. Hiyerarşi yok. Sistem yok. Nizam ve intizam yok. Bulduğuna sat malı. Arkadaşının aşkına asıl bakalım. Halbuki aynısını sanada yapacak bu nankör satıcı. Senden öncekini nasıl sattı ise senide satacak.

Bir örnek vereyim; (X) bir üretici veya ithalatçı firma, kendisinden yıllık 3 milyon TL. mal alan ana bayisinin yıllık 100.000 TL. mal alan müşterisini (mesela Ankara’daki) elinden alıyor. Ankara’daki bölge bayide direkt İstanbul’a bayi oldum diye sevinip atlıyor mala. Sonra 100.000 TL. çeki aldığında riskin dolu deyip gidiyor onun Niğde, Kırıkkale veya Nevşehir’deki müşterisine. Ona da 20.000 TL’lik veya 10.000 TL’lik mal veriyor. Derken hem ana bayisinin hem tali bayisinin önünü kesiyor ve piyasayı tıkıyor.

Sonra çekler patlamaya başlayınca; tabii arada
sigorta vazifesi olan ana bayii de yok artık.
Yandı gülüm keten helva.

Bir başka gayri ahlaki davranış da ya komşusundan, ya da refikinden adam çalmak. Şimdi komşunun elemanı, pazarlamacısını alır, ona mal satırır. Bu pazarlamacı batak verdiği zamanda “ ya senin eski eleman beni batırdı veya bana zarar açtı der.” Halbuki onu işe alırken eski işverenine nezaketende sormaları gerekmez mi idi?

Ya da daha tam işi öğrenmeden çalıştığı firmadan ayrılıp, sermayesiz firma kurup pazarlama yapan yeni firmalara mal vermek. Canım rızkı veren Allah’dır. Ne olacak onlarda Allah’ın kulu, bırak onlarda kazansın, palazlansın. Tamam da kardeşim bu arkadaşın veya arkadaşların senin verdiğin malın yükünü taşımaya güçleri var mı? Rakibinden ayrılıp dükkan mı açtılar. Hücuuuumm!!! Koşun mal verin. Ciro yapın. Hadi bakalım yapında göreyim. Ondan sonra önce malı verdiğiniz batağı verir. Sonra o batar size zarar verir. Ne oldu? Neye yaradı sizin yaptığınız ciro. Yağmurdan kaçarken böylece doluya tutulursunuz. İyi de ne yapacağız? Kime mal satacağız? Dediğinizi duyar gibiyim. Ne mi yapacaksınız? Vefalı olacaksınız! Kadir Şinas olacaksınız! Sazan olmayacaksınız! Arkadaşının aşkına göz dikmeyeceksiniz! Arkadaşını aldatan yarın sizide aldatır. Komşunun tavuğunu kaz görmeyeceksiniz. Hani Merhum Barış Manço derdiya

Selam büyükler, merhaba çocuklar
Bu akşam size yeni bir öyküm var
Dilim sürçerse kusura bakmayın
Bir fincan kahvenin
Kırk yıl hatırı var
Diyeceğim o ki kişi yetinmeli
Yaşam dediğin kısacık bir çizgi
Namus, şeref, onur
Hepsi güzel ama
En önemlisi helal alın teri
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen
Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen
Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama
Gün gelir sapın ucuna olursun kazma
En güzel pilav Dimyatta pişer
Yanında hoşaf ne güzel gider
Sen yan gelip yatar karnın guruldarken
Evdeki bulgur herkese yeter
Şam ipeğinden urba giysen bile
Zem zem suyu ile yıkansan bile
Dünya ahiret bir keyif sürmek için
Mutlak dökmeli helal alınteri
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen
Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen
Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama
Gün gelir sapın ucuna olursun kazma
İnsanın bir kez ters gitmesin işi
Muhallebi yerken kırılır dişi
Kazma olmaya özenmeyin dostlar
Alın teriyle kazanan en mutlu kişi
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen
Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen
Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama
Gün gelir sapın ucuna olursun kazma

Evet vefasızlara sesleniyorum; Hatır gözetin, gönül gözetin. Komşunuzdan ayrılıp şirket kurdum diye gelenlere eski patronlarına sormadan hemen sazan olup mal vermeyin. Bir sor bakalım vefasız herifler. Nankör herifler. Aç gözlüler. Bir sor bakalım? Ne sermaye ile iş açmışlar. Tecrübeleri ne? Yeni arkadaşları da gücünün üstünde mal verip zora sokuyorsun. Acemi çocukları da batırıyorsun.

Arkadaşının aşkına asılma. Sonra seni de satar o aşkın. Çünkü senden öncekini satmıştı; kaz kafalı herifler. Artık ibret alın.

 

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar