Güldalı COŞKUN

Güldalı COŞKUN

Mail: yazarlar54@teknikelektrik.com

ABD Kongre Baskını

ABD Kongre Baskını

ABD’de Başkanlık ve Kongre seçimleri 3 Kasım 2020’de yapılmış, Joe Biden, seçimin galibi olmuştu. Kongrenin seçim sonuçlarını tescil etmek amacıyla toplandığı gün Donald Trump destekçileri tarafından protesto gösterileri yapıldı.

Trump’ın ifadesiyle “kendilerinden çalınmış seçimi” protesto etmek demokratik bir haktı. Ancak bazı protestocular 6 Ocak tarihinde güvenliği aşarak kongre binasına girdiler. Güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu, bir protestocu yaşamını yitirdi.

İlginç görseller, çılgına dönmüş kalabalık, asker ve polislerin görüntüleri ABD’de değil de sanki ABD’nin sözde demokrasi adına müdahale ettiği ülkelerin görüntülerini izliyorduk. Adeta film karesi gibiydi.

“Bizim çocuklar başardı!” dedikleri kanlı darbeler, kendilerine boyun eğen diktatörleri desteklerken, boyun eğmeyen liderleri diktatör ilan etmeleri, bizim ülkemiz de dahil bazı ülkelerde özel birimler oluşturup darbeleri desteklemeleri, en son 15 Temmuz Darbe girişimindeki rolleri, darbe karşıtı çoğu insana “Etme bulma dünyası” dedirtmedi desek yalan olur.

Joe Biden’ın seçim çalışmalarında ekranlara çıkıp, bizim kifayetsiz muhalefetin ağzını sulandıran sözleri de tazeliğini koruyorken… Bu manzaraları izlemek, kendisine karşı yapılan protesto gösterileri için, “isyancı çete, yerli terörist” ifadelerini kullanırken Trump için, “Demokrasimizin kurumlarına en başından itibaren topyekün bir saldırı başlattı” diyerek Trump’ın “bir çeteyi kullanarak yaklaşık 160 milyon Amerikalının sesini bastırmayı denemekten suçlu.” diye eklemesi hayli ilginçti.

Nice yaktıkları canlar için bu görüntüler, yüzyılın olaylarından değil de nedir! ABD Başkanları, müesses nizamın dışına pek çıkamaz. Bunun dışındaki hareketler şovdur. Ne Biden ne de Trump, kendi ülkelerinin dışındaki halkları ve hakları umursarlar. Aralarındaki nüans, iç siyasetteki renkse dünya için hikayedir.

15 Temmuz için, “Biz o gece olaylar olurken gerçek olup olmadığını, yaşananların internet oyunu olup olmadığını, ciddi olup olmadığını anlayamadık.” diyen-diyebilen Biden, geçekte ne kadar demokrat olabilir. Siyahi başkan yardımcısı, siyahi Başkan Obama kadar göstermeliktir. 
Türkiye Dışişleri veya Hükümet sözcülerinin demokrasi vurgusu ve endişeliyiz ifadelerinin, onların bazı medyaları tarafından “ironik” bulunması, nasıl da kibir obezi olduklarını gösteriyordu. Ne de olsa onlara her şey mübahtı! Genellikle soğuk ve samimiyetsiz, “Endişeliyiz!” ifadelerinin aynıyla iadesi pek hoştu.

Bizde terör örgütleri bile yayın yapar, teröristler siyasetçi havasında demeçler verirken, her seferinde demokrasi havarisi kesilen “endişeli” ABD derin devleti bir emretti; Twitter ve diğer sosyal ağlarda Trump’ın sesi anında kesildi. Ne de olsa bizden daha “demokratlar”!

Oysa Trump’ın arkasında ne Demirtaş’ın PKK’sı vardı ne de bir şehrin altını bombalarla döşeyen teröristlere destek. Elbette onaylamadığımız göstericiler vardı. Hadi çok çok Gezici tayfanın ufak bir versiyonu diyelim. Bu yüzden Gezi olaylarını “endişeyle” izleyenlerin, “endişe” duygularını karşılıksız bırakamazdık. Hayli endişe duyduk aslında!

Bir ülkenin nüfusunu aşan ABD’deki yoksulluk oranları, sokakta yaşayan evsizler, Covid ile ortaya çıkan sağlıkta adaletsizlik, hiçbir zaman bitmemiş ırkçılık, ayrımcılık ve silah tüccarlarını zengin etmek için milyonlarca insanın, çocuğun kanını içen bu heyula ülkede, cin şişeden çıktı artık.

Başta biz de Hollywood sandık ama platform değil, gerçekmiş.

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar