TEKNİK ELEKTRİK POSTASI VE SİYASİ GÜNDEMİMİZ
2003 yılının Aralık ayından itibaren (ki bu 37.sayısıdır daha önce 3 yıl boyunca tek sayfa bülten olarak çıkıyorduk) Dergi haline getirdiğimiz Teknik Elektrik Postası çıktığı ilk günden beri ya manşetinde yada baş yazısında hep siyasetle ilgilenmiştir. Teknik Elektrik Postası’nın çıkış sebebi de yine siyasi gündemimizdeki çok müessif bir olaydır. 2003 kasım ayı idi. Ve birkaç gün içinde İstanbul’umuz bombalarla sarsılmıştı. Bunların biride bizim piyasamızda patlamıştı. Birkaç komşumuz ölmüş ve on civarında da yaralımız olmuştu. Bu müessif olay ruh dünyamda çok yaralar açmış ve 3 yıldır ticari bülten olarak çıkardığımız Bülten’i önce 8 sayfa siyah-beyaz sonra 16 sayfa renkli olarak çıkardık. Ve Elektrik sektörünün büyük teveccühü ile karşılaştık. 39. sayımız (yani 3. dergimiz) 32 sayfa, 40. sayımız 64 sayfa sonraları 80-100-132-ve 2005 ocak ayı itibari ile 240 sayfa ortalama ile çıkmaktadır. Bu dergimizin istikrarını, ciddiyetini, ve sektörde ne kadar tutulduğunu göstermektedir. 2003 Aralığından beri acı-tatlı çok olaylar yaşadık. Sektörümüzde bir çok bataklar yaşadık. Bize de reklam veren birçok firma battı. Bazı art niyetli meslektaşlarımız bize dediler ki; neden batan firmaların reklamlarını dergiye alıyorsunuz? Sanki biz battıktan sonra reklam almışız gibi. Bu firmalara mal verip para batıranlar “biz sizin derginizde reklamını gördük o yüzden mal verdik ve paramız battı” diye bize hesap sormaya kalktılar. Sanki biz onlara 244 sayfa içinde 160 sayfa reklam var bunun içinden birkaç ay veya yıl sonra şunlar batak olabilir, bunlara mal vermeyin diyecektik. Yani kendileri mal verince kabahat olmuyor da biz 250 Ykrş’luk reklam alırken kabahat oluyordu. Hoş bu şekilde şikayet eden birkaç kişi(yalnız bu arkadaşların lobisi bayağı kuvvetli iyi dedikodu yapıyorlar) şimdi de dergimizin siyaset yaptığı ile ilgili kulis yapmaktadırlar. Kendilerinin bu yüzden reklam vermediklerini, sektör dergisinde siyaset yapıldığını belli görüşün propagandasının yapıldığını savunmakta ve kulaklara fısıldamaktadırlar. Bizi gördüklerinde boynumuza sarılan bu dostlarımız arkadan bizim şahsımızın ve dergimizin aleyhinde konuşmaktadırlar.
Öncelikle şunu açıkça belirtmeliyim ki benim acizane baş yazılarım hariç bu dergide siyasi hiçbir yorum veya haber yapılmamaktadır. Sektörümüzde hiçbir din-dil-ırk-mezhep siyasi görüş ayrımı yapmaksızın herkesle röportaj – haber yapılmaktadır. Reklam sayfalarımız herkese (tabiî ki makul bir ücret karşılığında) açıktır. Benim baş yazılarıma gelince tabii ki bir derginin baş yazısını yazarken hiçbir düşünce sahibi olmadan yazı yazmam, Türkiye ve Dünya gündemi ile ilgili görüşler beyan etmemem mümkün değildir. Yani ben devlet memuru değilim ki siyasi yorum yapamayayım. Ben bu derginin baş yazısını yazarken siyasi görüşümü yazmamdan daha doğal ne olabilir. Yani benim siyasi görüşüm olamaz mı? Bu ülkede yıllardır sendikalar, öğrenci ve memur dernekleri siyasi görüş açıklamaktadır. Tüm işveren örgütler siyasete direkt müdahale etmektedirler. Hatta kanunen siyaset yapması yasak olanlar dahi siyasi görüş açıklamaktan çekinmemişlerdir. Benim kanunlara saygı çerçevesinde siyasi görüşümü açıklamam neden şaşkınlıkla karşılanıyor. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi Anayasal çerçevede siyasi görüşümü açıklama hakkım var. Ve bende bunu ara sıra yapmaya çalışıyorum. Ama biraz önceki satırlarımda bahsettiğim bize karşı bu art niyetli eleştirel dostlarım bu dergide siyaset olur mu diye yine arkamızdan kulis yapmaktadırlar. Tekrar söylüyorum bu baş yazılarımda ki acizane görüşlerim salt beni bağlar ve şahsımın görüşleridir. Bir kısmı veya tamamıda yanlış veya doğru olabilir. Ama nihayetinde bir görüştür. Aksini iddia edenlere sayfalarımız açıktır. Ücretsiz-sansürsüz yasal çerçevede herkesin görüşlerine açıktır. Özellikle bu eleştirel görüşlere sahip arkadaşlarıma-dostlarıma daha da açıktır. Buyursunlar benim yazılarımdaki katılmadıkları görüşlerime istedikleri gibi cevap versinler. Bizde yayınlayalım. Söyleyecek sözü olmayanlar arkadan kulis yaparlar. Varsın yapsınlar yıllardır onlar konuşuyor. Biz dergimizi icra ediyoruz. Onlara da selam olsun……
2003 yılının Aralık ayından itibaren (ki bu 37.sayısıdır daha önce 3 yıl boyunca tek sayfa bülten olarak çıkıyorduk) Dergi haline getirdiğimiz Teknik Elektrik Postası çıktığı ilk günden beri ya manşetinde yada baş yazısında hep siyasetle ilgilenmiştir. Teknik Elektrik Postası’nın çıkış sebebi de yine siyasi gündemimizdeki çok müessif bir olaydır. 2003 kasım ayı idi. Ve birkaç gün içinde İstanbul’umuz bombalarla sarsılmıştı. Bunların biride bizim piyasamızda patlamıştı. Birkaç komşumuz ölmüş ve on civarında da yaralımız olmuştu. Bu müessif olay ruh dünyamda çok yaralar açmış ve 3 yıldır ticari bülten olarak çıkardığımız Bülten’i önce 8 sayfa siyah-beyaz sonra 16 sayfa renkli olarak çıkardık. Ve Elektrik sektörünün büyük teveccühü ile karşılaştık. 39. sayımız (yani 3. dergimiz) 32 sayfa, 40. sayımız 64 sayfa sonraları 80-100-132-ve 2005 ocak ayı itibari ile 240 sayfa ortalama ile çıkmaktadır. Bu dergimizin istikrarını, ciddiyetini, ve sektörde ne kadar tutulduğunu göstermektedir. 2003 Aralığından beri acı-tatlı çok olaylar yaşadık. Sektörümüzde bir çok bataklar yaşadık. Bize de reklam veren birçok firma battı. Bazı art niyetli meslektaşlarımız bize dediler ki; neden batan firmaların reklamlarını dergiye alıyorsunuz? Sanki biz battıktan sonra reklam almışız gibi. Bu firmalara mal verip para batıranlar “biz sizin derginizde reklamını gördük o yüzden mal verdik ve paramız battı” diye bize hesap sormaya kalktılar. Sanki biz onlara 244 sayfa içinde 160 sayfa reklam var bunun içinden birkaç ay veya yıl sonra şunlar batak olabilir, bunlara mal vermeyin diyecektik. Yani kendileri mal verince kabahat olmuyor da biz 250 Ykrş’luk reklam alırken kabahat oluyordu. Hoş bu şekilde şikayet eden birkaç kişi(yalnız bu arkadaşların lobisi bayağı kuvvetli iyi dedikodu yapıyorlar) şimdi de dergimizin siyaset yaptığı ile ilgili kulis yapmaktadırlar. Kendilerinin bu yüzden reklam vermediklerini, sektör dergisinde siyaset yapıldığını belli görüşün propagandasının yapıldığını savunmakta ve kulaklara fısıldamaktadırlar. Bizi gördüklerinde boynumuza sarılan bu dostlarımız arkadan bizim şahsımızın ve dergimizin aleyhinde konuşmaktadırlar.
Öncelikle şunu açıkça belirtmeliyim ki benim acizane baş yazılarım hariç bu dergide siyasi hiçbir yorum veya haber yapılmamaktadır. Sektörümüzde hiçbir din-dil-ırk-mezhep siyasi görüş ayrımı yapmaksızın herkesle röportaj – haber yapılmaktadır. Reklam sayfalarımız herkese (tabiî ki makul bir ücret karşılığında) açıktır. Benim baş yazılarıma gelince tabii ki bir derginin baş yazısını yazarken hiçbir düşünce sahibi olmadan yazı yazmam, Türkiye ve Dünya gündemi ile ilgili görüşler beyan etmemem mümkün değildir. Yani ben devlet memuru değilim ki siyasi yorum yapamayayım. Ben bu derginin baş yazısını yazarken siyasi görüşümü yazmamdan daha doğal ne olabilir. Yani benim siyasi görüşüm olamaz mı? Bu ülkede yıllardır sendikalar, öğrenci ve memur dernekleri siyasi görüş açıklamaktadır. Tüm işveren örgütler siyasete direkt müdahale etmektedirler. Hatta kanunen siyaset yapması yasak olanlar dahi siyasi görüş açıklamaktan çekinmemişlerdir. Benim kanunlara saygı çerçevesinde siyasi görüşümü açıklamam neden şaşkınlıkla karşılanıyor. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi Anayasal çerçevede siyasi görüşümü açıklama hakkım var. Ve bende bunu ara sıra yapmaya çalışıyorum. Ama biraz önceki satırlarımda bahsettiğim bize karşı bu art niyetli eleştirel dostlarım bu dergide siyaset olur mu diye yine arkamızdan kulis yapmaktadırlar. Tekrar söylüyorum bu baş yazılarımda ki acizane görüşlerim salt beni bağlar ve şahsımın görüşleridir. Bir kısmı veya tamamıda yanlış veya doğru olabilir. Ama nihayetinde bir görüştür. Aksini iddia edenlere sayfalarımız açıktır. Ücretsiz-sansürsüz yasal çerçevede herkesin görüşlerine açıktır. Özellikle bu eleştirel görüşlere sahip arkadaşlarıma-dostlarıma daha da açıktır. Buyursunlar benim yazılarımdaki katılmadıkları görüşlerime istedikleri gibi cevap versinler. Bizde yayınlayalım. Söyleyecek sözü olmayanlar arkadan kulis yaparlar. Varsın yapsınlar yıllardır onlar konuşuyor. Biz dergimizi icra ediyoruz. Onlara da selam olsun……
Facebook Yorum
Yorum Yazın