Geçtiğimiz ay içerisinde gündeme en çok damgasını vuran olay, Genelkurmay eski başkanı Sayın İlker Başbuğ’un gerekçeli kararının mahkemece yazılmamasının, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali olarak değerlendirmesi sebebi ile serbest kalmasıdır. Buna binaen Ağır Ceza Mahkemeleri de benzer gerekçeleri emsal göstererek birkaç mahkumu daha serbest bıraktı.
En çok serbest bırakılmalar da on yıllık tutukluluk süresinin Anayasa Mahkemesi tarafından fazla bulunmasından dolayı TBMM’de yasalaşan “beş yıldan fazla tutukluluk süresi olamaz” kanunu gerekçesiyledir. Bunun üzerine onlarca tutuklu daha serbest bırakılmıştır.
Şimdi bu tahliyelerin, ilk önce “beraat” olmadığını, sadece ve sadece tutuksuz yargılanma gereği “tahliye” olduğunu bilmemiz lazım.
Ayrıca Ergenekon davalarının hükümleri her ne kadar Özel Yetkili Mahkemelerde verilmiş ise de gerekçeli kararları anlaşılmaz bir sebeple yedi aydır yazılmamıştı. Sanki gizli bir el kaos çıkması için bu gerekçeli kararları yazdırtmamış ve bu sonucu arzu etmişti.
Ne dersiniz? Bir mahkeme, kararını verdikten tam yedi ay geçmesine rağmen gerekçeli kararını neden yazmamıştır? Ben hukukçu değilim. Hukukçularımız yazarsa bende buradan yayınlarım!
TBMM’de hükümetin lokomotifliğinde çıkarılan yasa ile uzun tutukluluk süreleri de sona ermiş oldu. Bu bence çok önemli bir olay. Zira bir çok gelişmiş ülkede tutukluluk süresi iki yıldan fazla değildir. En çok da beş yıl ile sınırlıdır. Adamın suçu varsa beş yıl yargılayıp mahkum etmek için az bir süre değildir. Ne o öyle? On yıl yargıla yargıla hiçbir karar da verme? Var mı öyle şey? Ya suçu yoksa? Giden on yılın hesabını kim verecek? Bana kalsa beş yılda fazla iki yıla inmelidir.
Efendim! Zirve yayınevi davasında maktullerin gırtlaklarını keserek öldürenler serbest kaldı!!!. Kardeşim yedi yılda niye bu katillerin cezası verilmedi peki? Madem katiller, suçları kesin. Niye hüküm açıklanmamış. Sizce bu işte bir acayiplik yok mu?
En çok serbest bırakılmalar da on yıllık tutukluluk süresinin Anayasa Mahkemesi tarafından fazla bulunmasından dolayı TBMM’de yasalaşan “beş yıldan fazla tutukluluk süresi olamaz” kanunu gerekçesiyledir. Bunun üzerine onlarca tutuklu daha serbest bırakılmıştır.
Şimdi bu tahliyelerin, ilk önce “beraat” olmadığını, sadece ve sadece tutuksuz yargılanma gereği “tahliye” olduğunu bilmemiz lazım.
Ayrıca Ergenekon davalarının hükümleri her ne kadar Özel Yetkili Mahkemelerde verilmiş ise de gerekçeli kararları anlaşılmaz bir sebeple yedi aydır yazılmamıştı. Sanki gizli bir el kaos çıkması için bu gerekçeli kararları yazdırtmamış ve bu sonucu arzu etmişti.
Ne dersiniz? Bir mahkeme, kararını verdikten tam yedi ay geçmesine rağmen gerekçeli kararını neden yazmamıştır? Ben hukukçu değilim. Hukukçularımız yazarsa bende buradan yayınlarım!
TBMM’de hükümetin lokomotifliğinde çıkarılan yasa ile uzun tutukluluk süreleri de sona ermiş oldu. Bu bence çok önemli bir olay. Zira bir çok gelişmiş ülkede tutukluluk süresi iki yıldan fazla değildir. En çok da beş yıl ile sınırlıdır. Adamın suçu varsa beş yıl yargılayıp mahkum etmek için az bir süre değildir. Ne o öyle? On yıl yargıla yargıla hiçbir karar da verme? Var mı öyle şey? Ya suçu yoksa? Giden on yılın hesabını kim verecek? Bana kalsa beş yılda fazla iki yıla inmelidir.
Efendim! Zirve yayınevi davasında maktullerin gırtlaklarını keserek öldürenler serbest kaldı!!!. Kardeşim yedi yılda niye bu katillerin cezası verilmedi peki? Madem katiller, suçları kesin. Niye hüküm açıklanmamış. Sizce bu işte bir acayiplik yok mu?
Facebook Yorum
Yorum Yazın