Hiç aklınıza geliyor mu? Bizlere 900 km. sınırı olan Suriye diye bir ülke var. O ülke de bir iç savaş var. Yaklaşık 33 ayda 130.000 kişiden fazla insanın öldüğü bir savaş. Tabii ki savaş dediğimizde iki tarafı olan bir mücadele. Biz hadi bu yazımızda bu savaşta kim haklı kim haksız boyutuna girmeyelim.
Bir kişinin saltanatı, zalim – müstebid bir diktatörlüğün kanlı cinayetlerini de yazmayacağım. Bu zalim diktatörle gidip hatıra fotoğrafı çektirenlere de eleştiri getirmeyeceğim. Bunları zaten defalarca yazdık, eleştirdik. Dinlemeyen insana zaten davul zurna az.
Ben burada biraz zülfiyare dokunmak istiyorum… Hani sosyal platformlarda bilhassa facebook ve twitter da paylaşımlar görüyoruz. Yaz gelince farklıdır bunlar, kış gelince daha farklıdır. Mesela yaz geldiğinde hayvansever arkadaşlarımız evlerin, işyerlerinin önüne su dolu kapları koymamızı ve susayan hayvanların susuzluktan ölmemelerini duyururlar. Kışın ise kedi – köpek resimleri koyarlar kardan buzdan donmuş veya üşümüş hayvan resimleri. Tabii ki insan olarak vicdan sahibi olarak bu resimler hepimizi etkiler. Ama size bir tüyo vereyim. Bu yayınları yapan arkadaşları iyi izleyin. Profillerini, sayfalarını kontrol edin. Eğer bu hayvanların resimlerini yayınlayarak onlara yardım etmenizi isteyen bu arkadaşlarımız bugünlerde günde ortalama on çocuğun en az donarak öldüğü Suriye’den bir paylaşım, duyuru yapmıyorlarsa onlar samimiyetsiz ve ikiyüzlüdürler. Bu bizim için bir kriter olmalıdır. Bir kediye, köpeğe acıdıkları kadar bir bebeğe, çocuğa acımayan insandan ne dost olur ne arkadaş. Onlar bu işin istismarını yapan gaddar insanlardır.
Bir kişinin saltanatı, zalim – müstebid bir diktatörlüğün kanlı cinayetlerini de yazmayacağım. Bu zalim diktatörle gidip hatıra fotoğrafı çektirenlere de eleştiri getirmeyeceğim. Bunları zaten defalarca yazdık, eleştirdik. Dinlemeyen insana zaten davul zurna az.
Ben burada biraz zülfiyare dokunmak istiyorum… Hani sosyal platformlarda bilhassa facebook ve twitter da paylaşımlar görüyoruz. Yaz gelince farklıdır bunlar, kış gelince daha farklıdır. Mesela yaz geldiğinde hayvansever arkadaşlarımız evlerin, işyerlerinin önüne su dolu kapları koymamızı ve susayan hayvanların susuzluktan ölmemelerini duyururlar. Kışın ise kedi – köpek resimleri koyarlar kardan buzdan donmuş veya üşümüş hayvan resimleri. Tabii ki insan olarak vicdan sahibi olarak bu resimler hepimizi etkiler. Ama size bir tüyo vereyim. Bu yayınları yapan arkadaşları iyi izleyin. Profillerini, sayfalarını kontrol edin. Eğer bu hayvanların resimlerini yayınlayarak onlara yardım etmenizi isteyen bu arkadaşlarımız bugünlerde günde ortalama on çocuğun en az donarak öldüğü Suriye’den bir paylaşım, duyuru yapmıyorlarsa onlar samimiyetsiz ve ikiyüzlüdürler. Bu bizim için bir kriter olmalıdır. Bir kediye, köpeğe acıdıkları kadar bir bebeğe, çocuğa acımayan insandan ne dost olur ne arkadaş. Onlar bu işin istismarını yapan gaddar insanlardır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın