Cemil Selçuk YILDIRIM

Cemil Selçuk YILDIRIM

Mail: yazarlar17@teknikelektrik.com

Şizofrenler Stadyumu

Medyada söz sahibi kulüplerde işler ne zaman yolunda gitse ya da tam tersi işler giderek kötüye gitse her iki durumda da arkasına sığınılarak hedef saptıran bir durum söz konusu... 


Düşünün bir takım ligde başarılı oluyor ve şampiyonluğa oynamaya başlıyor. Diğer kulüpleri tarafından hemen homurtular yükseliyor “Bu onun takımı ya kesin bu sene onu şampiyon yaparlar…”


-Bir diğer kulüp oyuncusu ceza aldığında “Bu işte kesin onun parmağı var bulaşmadığı yer kalmadı…”


-Futbolcu cezasını bile bile sahada yaptığı hatalardan “Aslında 2 maç ceza alacaktım ama o karşı çıkınca 5 maç aldım” (Buradaki rakamları afaki olarak söylüyorum)


-Milli bir futbolcu Avrupa’nın en büyük kulüplerinden birine transfer olur “Bu zaten onun adamıydı transfer parasını kesin devlet ödemiştir…” 


Örnekleri uzatarak aşağıya doğru sıralamak mümkün. Akla hayale gelmeyecek daha onlarcası. Süper lig kulüpleri arasında yapılan yerli futbolcu transferlerine kadar sorumlu tutulan, hedef gösterilen bu kişi tahmin ettiğiniz üzere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan… 


Oldukça trajikomik bir durum değil mi? Buna rağmen tabanda bunlara inanacak bir kesim olduğundan her seferinde işe yaramıyor değil. Çünkü “neden?”, “Bundan çıkarı ne?” , “Bu adamın başka işi yok mu?” Diye soran da sorgulayan da yok tabanlarında. 


Böyle olunca durum iyice kronikleşiyor ve sahada yapılan en küçük ferdi hatalar bile abartılarak durum bu hedefe veya çevresine çekilmeye başlanıyor. Özellikle bazı medya şizofrenleri kulüplerde yaşanan ya da o gün sahada yaşanan en gereksiz durumu dahi büyük bir olay gibi süsleyerek durumu Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bağlamaktan dahi çekinmiyorlar. 


Bir futbol maçında Fenerbahçeli bir futbolcunun kasıtlı/kasıtsız olarak gördüğü bir sarı kart için bile Sayın Cumhurbaşkanı sorumlu tutuluyor. Şizofreninin akıl tutulmasının boyutlarını görebiliyor musunuz? 


Hadi diyelim iddialarınızda haklısınız… Peki, Sayın Cumhurbaşkanının bu durumdan nasıl bir çıkarı olabilir? 

Ülke tarihinde spora en çok desteği vermiş, her alanda özellikle futbol da tesisleşmeyi ve altyapıyı sağlamış, neredeyse her ilde onbinlerce kişilik stadyumlar- spor kompleksleri yapmış, mali olarak tükenmiş kulüplerin vergi borçlarını vs. yapılandırmış, yine bu kulüplere teşvikler ve kolaylıklar sağlayan yasaları çıkarmış Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı spora ve ya bir kulübe karşıymış gibi göstermek hangi mantıkla açıklanabilir? 

Sayın Erdoğan iyi bir Fenerbahçeli ve iyi bir sporseverdir. Kendisinin de kulüp başkanlarına “Lütfen spora siyaseti karıştırmayın. Benim adımı (Sayın Cumhurbaşkanı da bu fikirde), (Sayın Cumhurbaşkanı’nın da görüşü bu şekilde) diye ifade etmeyin. Ben eğer bir şey söyleyeceksem, bunu doğrudan söylerim. Aracıya ihtiyacım yok”  dediği halde inatla sporla siyaseti karıştırma çabası içinde olanlar ya art niyetli ya ahmaktır.  


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar