Güldalı COŞKUN

Güldalı COŞKUN

Mail: yazarlar54@teknikelektrik.com

SEÇİMİN YENİLENMESİ

31 Mart seçimlerinde tespit edilen usulsüzlükler ve bunların seçim sonuçlarına etkileri nedeniyle YSK, seçimin iptal ve yenilenmesi kararını oy çokluğu ile aldı.

 

Seçimler 23 Haziran 2019’da yapılacak. Ancak ne var ki, tartışmalar hala son bulmuş değil.

Elbette YSK kararları eleştirilebilir. Zaten ne karar çıkarsa çıksın, ülkenin diğer yarısı bundan memnun olmayacaktı.

 

Seçim kararı demek, halkın tercihi demek. Yeniden iki adayın yarışı demek. Bu da nihayetinde demokrasi demek.

 

Seçim kararını farklı açılardan eleştirebiliriz ancak bunun demokrasiye uygun olmadığını söylemek doğru olmayacaktır.

 

Seçim ve sonrasında itirazlar, iptal ve yenilemeler, demokrasi içindeki, doğal süreçlerdir.

Fakat ne yazık ki, bunda bile ortaklaşamıyoruz. 

Hukuk gibi teknik konuda herkes yorum yapıyor ve kendince mantıklı çıkarımlara varıyor.

 

En garip tepkiler yine CHP liderinden geliyor. Grup konuşmasında, iptal oyu veren 7 hâkimin adları tek tek okunuyor, yuhalatılıyor hatta kiminin soyadıyla dalga geçiliyor.

 

Bu davranış aslında, CHP’nin küstah zihniyetinin yüzyıl da geçse değişmeyeceğinin akıl almaz dışavurumudur.

 

AK Parti’nin ilk talebi, tüm sandıkların sayılmasıydı. Bu son derece makul ve yerinde bir talepti. YSK, reddetti.

 

Ekrem İmamoğlu da gerçekten bu seçimi hakkıyla kazandığına inanmış olsaydı, ahlaken bu talebi kendisi de dile getirerek, İstanbulluların gönlünde taht kurabilirdi.

 

Tam tersine, ortaya çıkan 16 bin civarındaki oya rağmen üç maymunu oynamayı seçtiler. Bu da sıradan bir seçmen için, oldukça rahatsız edici bir durumdu.

 

Ayrıca, her seçimde itirazda rekor kıran, Oy ve Ötesi gibi gruplardan yardım isteyen CHP’nin, Silivri gibi çok az oy farkıyla kaybettikleri yerlerde bile itirazlarda bulunması da oldukça dikkat çekici değil mi?

 

Sandıkların yüzde 10’u sayıldığında bile çok sayıda oy çıkıyor, bu rahatsız edici, şüphe yaratan bir durum değil mi ki, bu yenilemeyi hazmedemiyor bazı çevreler.

Dünyanın her yerinde rastlanabilecek bir durumdur İstanbul seçimlerinin iptali ve yeniden tekrarlanması.

 

Örneğin Belçika’da bir yıl önce sonuçlanmış seçime yapılan itirazlardan sonra, haziran ayında yerel seçimlerini yenilemek üzere karar alındı.

 

Bir benzer durum da ABD’de itirazın sonuçlanmasıyla, 14 Mayıs’ta üç eyaletin seçimleri yenilenecek.

Yani sonuçta, tartışmalı durumlarda seçimin yenilenmesi, doğru bir çözüm olarak duruyor.

 

İlk bizim başımıza da gelmiyormuş!

 

Seçim sonucu ne olursa olsun kazanan, ülke olacak. Artık yanlış işler olduğunda, kimsenin yanına kalmaması kazançtır.

Kim kazanırsa kazansın, her iki taraf için de soru işaret kalmayacak ve sisteme güven artacak.

 

Aslında asıl gelişmeyi, böyle zamanlarda toplumun en az yüzde 80’i ortak ses verdiğinde yakalayacağız.

 

Oylarla oynanmış ve bu belli yerlerin sayımında hiç itirazsız tespiti ve kabulüyle sonlanmışsa, tüm partiler ortak açıklama yaparak ya yeniden sayım ya da seçim talep ettiğinde, herkesin temelde demokraside uzlaştığını görmüş olacağız.

 

Hala kayıkçı kavgası sürüyorsa, bir kesim demokrasiye direniyordur.

Yenilenecek olan seçimin, ülkemiz için en yararlı şekilde sonuçlanması dileğiyle…

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar