Hepimizi bir ölçüde geren, yer yer sinirlendirip yer yer güldüren bir seçim dönemi de bitti nihayet.
Aslında bizim ülkemizde seçim bittiği an, yeni seçim polemikleri başlayadurur.
Kaldı ki polemiksiz, gereksiz boş konuşmalarla geçmeyen huzurlu tek bir günümüz yok. Doğal olan, seçim bitince bir nefes almak, köşemize çekilip değerlendirmeler yapmak olmalı.
Oluyor mu; yok canım… Geleneksel seçim sonrası ‘CHP Halüsinasyonları Günlerine’ maruz kalıyoruz. Kendimi bildim bileli bu hep böyledir.
Bu CHP var ya bu CHP, tüm seçimlerin birincisi olarak çıkar hep! Daha şimdiye kadar CHP’nin bir seçimi kaybettiğini görmedim! Ya siz!?
Siz, evet siz CHP seçmeni olan siz; hep kazandınız değil mi; koskoca parti lideri yalan mı söyleyecek. Son 10 seçimdir, daima birinciydiniz!
Erdoğan, sizin oylarınızı çalmakla kalmıyor, sandık görevlilerinizi de çalıyor ve oylarla birlikte bir mahzene kilitliyor! Aman ha ironi desem mi şuraya! Neme lazım; bunlar farklı bir tür!
Seçim günü akşamı, ciddi ciddi Muharrem İnce’nin ve eşinin kaçırıldığına inandılar. Tehditle, İnce’ye seçimi “Adam kazandı” diye söylettirildiğine de inanıp, yer yüzünün en “zeki” insan profili olarak tarihe geçtiler.
Twitler, çok şekerdi. “Sayın Başkan, başın dertteyse, 3 kere tamam de, durumu anlar seni kurtarırız” diyeninden, karalar bağlayanına kadar seç beğen al.
Allah’ım nasıl yazılır bunlar ciddi bir dille, ne söylenir bu üretim hatalarına bilemedim.
Karar verdim “geyik yapmaya”... Yoksa delirtir bunlar bizi de. Düşünsenize, bunlara yanıldıklarını nasıl anlatacaksınız.
Adamlar şizofrene bağlamış! Bu da İnce’den bir inciydi ha! “Şizofren misiniz siz ya!” deyişi bence tarihe geçmeli..
Bu tespit fevkalâde bilimsel ve CHP tarihinde ilk kez yapılanı en gerçekçi olanıydı. Fizik okumuş ya birazcık; belki ondan! Te Allah’ım, sıyırmak üzereyim ben de! Bunca zırdelinin arasında varsa sağlam kalan, bizimdir!
Neyse gelelim şimdi, CHP acemisi İnce’ye. Sen çık de ki; “Adam kazandı!” Tuh sana! Olacak iş mi! Kızdırdın, ülkenin en demokrat, en çağdaş, en adil, en tarafsız adamı Kılıçdaroğlu’nu. Vay babooo! Bir gürledi, bir hırladı!
Garibim meğer koltuk gitti derdine düşmüş. Ne yapacak bu durumda, kitlesinin nefretini kaşıyacak. Kimden nefret ediyorlar malumunuz. Etik, ahlâk, edep, kural, kaide, demokratik kültür gibi sözcükler, harften ibaret.
Şımarıklığın zirvesinde say sayabildiğin kadar. Nasılsa dünyanın en demokrat “diktatörü” olan bir AK Parti Lideri var. En çok, dava açar tazminatı ödersin. Kaldığın yerden devam! Utanmak! O da ne ola ki! Koltuk gidiyor koltuk. Gürle, hırla, yansıtma yap, çirkinleşeceğin kadar çirkinleş, mahsuru yok. Kim sorgulayacak, yukarıda yazdığım ‘dünya güzelleri mi”!
Evet, “Bu seçimin tek kaybedeni AK Parti’dir” dedi!
İkinci kaybedeni de İnce’ydi; dilinin altındaki baklaya göre. Çünkü, beklenen oyu almamış. Ne olmuş yani 41 yıl sonra ilk kez yüzde 30 aldıysa? Mühim olan Padişah Kemal’in beklentisiydi!
Boşuna mı dedi “Gel buraya Muharrem İnce!” diye. Böyle bir lütuf varken, bir de tebrik mi edecek seni. Erdoğan’ı zaten tebrik etmez, çünkü seçimi kaybetti!
Şiiişt! Hastalarla zıtlaşmak olmaz! He he deyip, işimize bakalım…
Halk hizmet beklemekte, bu kadar eğlence yeter!
Facebook Yorum
Yorum Yazın