Dört hafta ne çabuk da gelivermiş. Yazı işlerinden bu ayki yazı hatırlatma maili gelince zamanın ne çabuk geçtiğini fark ettim. Belki bizim için hızlı akan zaman Fenerbahçemiz için toporlanma ve kendini bulma açısından çok geniş bir zaman dilimi idi. İyiye gidiş olsa da taraftarın beklediği takım sanırım oluşmadı.
Fenerbahçenin lig ve Avrupa maçlarına geçmeden önce Milli takımın Avrupa Şampiyonasına direk katılma hakkını elde etmesi için son maçlarda koyduğu kendi karakterine uygun futbolun diğer lig takımlarımız Fenerbahçe,Beşiktaş ve Galatasaray’a da önemli psikolojik katkılar yaptığını söyleyebiliriz.
Bakınız bıçak sırtı geçen maçlar sonunda ipi gögüslememiz, diğer saydığımız klüblerle beraber Fenerbahçemizin maçlarına pozitif katkı sağladığı bir gerçek.
Milli maç sonrası bizim ve diğer takımların aldığı galibiyetler tesadüf olamaz. Avrupa liginde İskoç Celtic beraberliği arkasından Molde yenilgisi ve Ajax galibiyeti takımda biraz biraz taşların yerine oturduğunu söyleyebiliriz. Tabi bu kadar yıldız oyuncunun ahenkli aynamayışını teknik direktöre kesenler çoğunlukta.
2015 FB-GS derbisinde değişen bir şey yok 17 yıllık gelenek devam etti.
Gel gelelim teknik direktöre. Galibiyeti sürdürebilecekken takımı geriye yaslayıp hucumdan uzaklaştıran Fenerbahçe Teknikdirektörünün bunu izah etme şansı yok çünkü bu hatası neticesinde mağlubiyet olmasada iki puanı rakibe hediye etmemizi sağladı.
Takımla ilgili ümitvarlığım devam ediyor. Son kelam olarak Aziz Yıldırım’ın devam eden şike davasında beraat etmesi hem kendisinin hemde takım üzerindeki şaibeyi kaldırmıştır.
Aziz başkanında başkanlığı bırakma işini de gelecek ay konuşuruz diyerek. Güzel maçlar,güzel seyirler dileği ile hayırlı işler dilerim.
Facebook Yorum
Yorum Yazın