Güldalı COŞKUN

Güldalı COŞKUN

Mail: yazarlar54@teknikelektrik.com

Kur Korumalı TL Mevduat

Geçtiğimiz aylarda açıklanan “düşük faiz, yüksek kur” modelini uygulamaya koyan iktidar, beklentiyi aşan dövize yatırım tercihiyle karşılaştı. Kur atakları öyle bir noktaya geldi ki, günlük yüzde yedi hatta onlara varan oynaklıklar görüldü.

Doların 13.80’i aşmasıyla, son yıllarda görmediğimiz Merkez Bankası müdahalesi de kurun ateşini düşüremedi. Aralık ayı PPK toplantısında politika faizi, 100 baz puan daha indirilerek oran yüzde 14’e çekildi. 

Faizlerin düşük olması, kurun önlenemez yükselişi ve ayrıca çeşitli çevrelerin kitleleri manipüle ederek, dolar talebine teşvik etmeleriyle birlikte artan enflasyon, gün içi değişen fiyatlar, halkın moralini bozarken, ihracatçının bile kurun oynaklığından şikayetçi olması, yeni bir çözümü zorunlu kıldı.

Yeni Hazine ve Maliye Bakanı tarafından iş dünyası ve bankalarla yapılan toplantıda, faiz artırma seçeneği hariç, her öneriye açık oldukları belirtildi. Bu arada yabancı para mevduatı oranları, yüzde 60’ları aşmıştı. Bu oranın artışı, tehlike çanlarının çalması demekti.

20 Aralık akşamı, Bakanlar Kurulu Toplantısı ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeni kararlar açıklandı. Dolarizasyona karşı açıklanan yeni bir finansal enstrüman bunların en önemlisiydi. Açıklandığı sırada ilk andaki etkisi olumlu sonuç verdi. Dolar, 18.00 TL civarından, hızla 14.00’lere geriledi.

“Kur korumalı TL vadeli mevduat” adı verilen yeni sistemde ürün, gerçek kişilerce TL vadeli hesaplar üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranı kıyaslanacak; yüksek olan oran üzerinden hesap nemalandırılacak ve bu mevduat ürününe stopaj uygulanmayacaktır.

Yeni enstrüman, bazılarına göre örtülü faiz olsa da net bir vade sonu oranı olmadığından, faizden ayrılmakta ve piyasanın bunu belirlemesine bırakılmaktadır. Riskleri var mıdır; evet ama izlemek lazım bir süre. Genel olarak piyasa aktörlerince olumlu karşılanarak bunun bize zaman kazandıracağı belirtildi.

Merkez Bankası da Hazine’nin TL’ye dönüşüm uygulamasına katkı sunmak amacıyla, “Bir defalık döviz tevdiat hesabı dönüşümü” desteği başlattı. Buna göre, 20 Aralık itibarıyla dolar, euro ve sterlin cinsinden hesabı bulunanların, TL vadeli hesaba geçmesi durumunda aynı şekilde kur farkı alabilecek. Kurdaki yükselişin faiz getirisini geçmesi durumunda aradaki fark Merkez Bankası tarafından ödenecek.

AK Parti ve Erdoğan’ı muhalefetten ayıran en önemli özellik, sorunlar karşısında dirayeti ve daima bir çözüm ortaya koyması. Bizim gibi kronik sorunları olan ülkeler için, bu açıdan kıymetli bir muhataptır ve yine önemli mevzularda ilklere dokunulmuştur.

Yıllarca dile getirilen asgari ücret üzerinden alınan gelir ve damga vergisi kaldırıldı. Temettü dağıtımındaki yüzde 15’lik stopaj, yüzde 10’a düşürüldü. Bence sıfır olmalı, ilerleyen günlerde olacaktır diye düşünüyorum. 

Artık doğru iletişimle ve faiz konusunu çok dile dolamadan hele dini referansları hiç öne sürmeden (bu konu bireylerin tercihine bırakılmalı), üretime özellikle ithal ikame ve katma değeri yüksek ürün üretimine ağırlık vermeli ve sermaye desteği için çalışılmalı. Hisse senedi piyasaları, halka arzlar teşvik edilmeli, yastık altı para ekonomiye kazandırılmalı. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) kararları da oldukça teşvik edici. Geçtiğimiz aylarda 18 yaş altına BES imkânı verildi. Bu da çok yerinde bir çalışma.

Kura karşı açıklanan bu karar sonrasında yaşanan bir başka hoşluk da gurbetçilerin, kurların aşağı yönlü seyretmesindeki sevinçleriydi. Bazen umudumuz yittiğinde, bize sevinç gözyaşı döktüren güzel insanlarımız var. 

Var olsunlar!

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar