Yazı Arşivi

Yazı Arşivi

Mail: arsiv@teknikelektrik.com

Köylü Mehmet Amca ile Çiftçi Abdurrahman Dayı,En Zengin Patronlar

Köylü veya çiftçi kardeşlerimiz, karınlarının açlığını belli etmeden, uğraşır dururlar. Kışın ayazında , yazın kavurucu sıcağında. Kuşlardan, insanlardan, yağmurun çokluğundan veya kuraklıktan, binbir risk ile tarlalarını ekerler. Geçen sene binbir güçlükle yetiştirdikleri ürünlerden artık kalmamıştır ellerinde, bütün kış yiyip bitirmişlerdir. Geçinebilmek için borçlanırlar. Geriye kalan hasadı da satmışlardır ya kooperatife, ya devlete ya da simsarlara. Paralarının bir kısmını almışlar bir sene önceki borçlarını kapatmışlardır.Geri kalanın ya vadesi gelmemiştir ya da aldığını vergi diye ödemeye çalışıyorlardır.  Ama sakın üzülmeyin onlar bu ülkenin en zengin insanları.. Niye diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Anlatayım. Onlar kanaatkar olduklarından değil aşağıda yazacağım sebeplerden dolayı zenginlerdir.

Meslek hayatım boyunca hep gözlem yaptım. Kimi çalışanları, kimi müşterileri kimi zaman da patronları. Hepsi ayrı ayrı kitap konusudur. Burada sadece patronları ele alacağım. 

Herkes patron olabiliyor ama bazıları yürüyüp gidiyor bazıları ise oldukları yerde sayıyor hatta yok oluyorlar. Çalışma hayatım boyunca müşterilerime gittiğimde; “şu firma ile neden çalışıyorsunuz şu firma

ile neden çalışmıyorsunuz diye sorardım. Bir çok cevaplar alırdım ama bana göre en önemli cevaplar:

1- Her hafta / ay başka başka insanlar geliyor, sipariş vermeye de ödeme vermeye de cesaret edemiyoruz.

2- Gelen insanı önce tartıyoruz, süzgecimizden geçirdikten sonra alabileceğimizi düşünüyoruz fakat stoğımızda önceki firmanın ürünleri var. Fiyatlarda makul olduğundan önceki firmanın ürünlerini bitirip bir daha ki ziyaretinde sipariş vermeyi planlıyoruz. Tabii ki bu bir süreç. Bir ay geçiyor. Arkadaşı bekliyoruz, diğer firmanın ürünleri de bitmiş oluyor. Fakat gelen giden yok. Firmayı arıyoruz geçen ay bir arkadaş gelmişti onu bekliyoruz dediğimizde ayrıldı diyorlar. İşte o zaman o firmayı sonsuza kadar aklımızdan çıkarıyoruz. Ya adam seçmeyi bilmiyorlar ya da bu firma yaramaz ki adam durmuyor diyoruz.

Diğer cevaplara gerek yok burada yazmaya. Yukarıda yazılanlar, patronların bir kısmının asla hesap etmedikleri başarısızlık sebepleri.. Gelen arkadaşlardan hemen kamyon kamyon sipariş bekliyorlar. Dayanacak gücümüz yok yaşamak için satışa ihtiyacımız var diyorlar. Doğrudur ama sizin köylü Mehmet Amca ile Çiftçi Abdurrahman Dayı kadar sabrınız ve zenginliğiniz yok mu? Eğer yoksa, neden ticaret yapıyorsunuz diye bir şey söyleme hakkına sahip değilim. Sadece Mehmet Amca ve Abdurrahman Dayı sizlerden daha zengin deme hakkım var. Onlar sizden hem ekonomik hem de mantalite adına çok ama çok zenginler. Zaten bunu başaran patronlar, müdürler ve yöneticilerden oluşmuş firmalara da sizin yetişme şansınız yok deme hakkım var. Çünkü bu sizin asla hesap etmediğiniz doğrular.  Bir adama 4-5 ay şans verecek gücünüz ve düşünceniz yok ise yanlış yoldasınız. Domates üç ayda, koyun altı ayda, çocuk ise dokuz ayda oluşuyor. Yemeğin pişmesi için bile bir zamana ihtiyaç var. Çin’den verdiğiniz sipariş bir haftada geliyor mu? Gelmiyor diye siparişleri iptal mi ediyorsunuz?

Nacizane önerim, çalışanlarınızı canınız gibi görün, değer verin. İnanın onlar sizin onları gördüğünüzden kat kat fazla değerli görüyorlar sizi.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar