Cemil Selçuk YILDIRIM

Cemil Selçuk YILDIRIM

Mail: yazarlar17@teknikelektrik.com

Kimse Yoğurdum Ekşi Demez

Sayın Cemil Selçuk Yıldırım; Teknik Elektrik Postası dergisi 140. sayısında “Rabbim bizi de Test Ediyor” başlıklı yazınızda Kulübünüzü överken biraz abartmış, hatta olmayan şeyleri yazmışsınız. 

Size soruyorum, Türkiye spor tarihinde, en fazla kupası ve başarısı olan, Galatasaray’dan başka bilmediğimiz hangi fazladan başarınız veya kupanız var? En çok taraftarı neye göre belirlediniz, yoksa Ali Şen’nin bir zamanlar böyle bir ideası vardı kaynağınız bu mudur? Avrupa da Galatasaray’ın aldığı UEFA ve SÜPER KUPA dan başka bizim bilmediğimiz kupanız varda biz mi haberimiz yok. Hangi başarınız sizi bunları yazmaya itti, bildiğim kadarı ile Avrupa’da geldiğiniz en son nokta sadece çeyrek final. Avrupa’da ki bir vatandaşa Türkiye sorulduğunda kulübünüzün adı veya hangi futbolcunuzun ismi söyleniyor. Başarılar, büyüklükler öyle klavyenin başında oturup yazarak olmuyor, Kupalar, şampiyonluklarla oluyor. Fenerbahçe ile Galatasaray arasında ki fark, Fenerbahçe’nin veya Fenerbahçelilerin başarısızlıklarını yüceltip övdükleri gibi Galatasaray’ın veya Galatasaraylıların başarılarından bahsetmemesidir. Galatasaray bir hedefe koyar ve ona ulaşır ve koyduğu yeni hedeflerine odaklanır. Unutmayın ki “TÜRKİYEDİR GALATASARAY”. Yazınızda ki diğer konular sizin iç meseleleriniz Allah yardımcınız olsun.Lütfen bir sonraki sayıda derginizde bunu kendi köşenizde yazmanızı ve kamuoyunu bilgilendirmenizi rica ederim.Saygılarımla... 

Merhaba değerli okurlarım. Bu ay yazıma almış olduğum rakip takım taraftarlarının yorumları ile başlamayı uygun gördüm. İçinizden birçoğunuzun buna ne gerek vardı? Fenerbahçe köşesinde bu satırların ne işi var? Sürekli geriye dönüp bunları mı konuşacağız? diye düşünebilir. Lakin bir Fenerbahçeli olarak, her cümlenin sonunu “Ama bizim UEFA kupamız var” klişesi ile kapatmalarına çoktan alışmış olmanız lazım. Yine tüm rakip taraftarlarının kendi takımlarının başarılarından söz etmelerine elbette hoşgörü ile yaklaşmaya devam edeceğiz. 


Atasözümüzde söylendiği gibi; “Kimse Yoğurdum Ekşi Demez!” Yani herkes satacağı malı över. Kendi benimsediği ve tuttuğu kimseleri, kurumları savunur. Başkaları eleştirseler de bunlara toz kondurmaz. Tabi ki bizde taraftarı olduğumuz Fenerbahçe Spor Kulübü savunacağız. Sanırım okurumuzun gözden kaçırdığı detayda tamda burada.


Biz kulübümüzün büyüklüğünden yani; futbol takımından atletizmine, basketbol takımından masa tenisine, voleybol takımından boks’a, yelken takımından yüzmeye ve daha pek çok branşta bir bütün olarak, Büyük Fenerbahçe Kulübünden söz ediyoruz. Lakin okurlarımız bunu sadece futbol takımı ile kıyaslamakla yetiniyorlar. Kulüp sadece futbol takımından ibaret olsaydı belki de görüşlerinin bir kaçına katılmak mümkün olabilirdi. 

Ayrıca kulübümüzün büyüklüğünden söz ettiğimizden gibi, futbol takımımızdaki gidişatı da yine en ağır bicimde eleştirmesini biliyoruz.

Gelelim en çok taraftar mevzuuna. Bu durumu çok iyi anlatan bir Nasrettin Hoca hikayesi geldi aklıma. Bir gün bir adam Nasrettin Hocaya:

-Hocam dünyanın ortası neresi diye sorar.

-Nasrettin hoca ayağıyla bastığı yeri göstererek:

-İşte burasıdır Dünyanın ortası der.

Adam inanmaz

-Hadi be hocam olur mu öyle şey der:

Nasrettin Hocada buna karşılık:

-İnanmıyorsan ölç der. 


Anketi yapan firmaların, anketör personelin, tamamen objektif olduğunu iddia etmek, anket yapılan bölgeler ve bu bölgelerde anket yapılan kişilerin birbirlerine oranları vs... bilgileri hakkında kesin konuşmak mümkün değil. Kaldı ki bunlar gelişi güzel nadir yapılan anketler. Buna rağmen bu anketleri dikkate aldığımızda çıkan sonuçlar birbirlerine oldukça yakın. 1-2 puanlık farklar ya var, ya yok. Okurumuzun da dediği gibi, Galatasaraylılar her kadar başarılarından bahsetmese de, anlata anlata bitiremediği futbol takımının başarılarına rağmen aradaki fark 1-2 puan. Yani kesin sonuç yok. Hal böyleyken de her iki tarafın durumu kendisine yontması gayet normal. 


Okurumuzun görüşlerinin katılmasam da rakip takım taraftarlarımızı mutlu etmek adına bir düzeltme yapalım.  Geçen ayki yazımın hemen başında “Türkiye spor tarihinin en başarılı, en köklü, en çok taraftarı olan kulübü Fenerbahçe”  cümlesini, “Türkiye spor tarihinin en başarılı, en köklü, en çok taraftarı olan kulüplerinden Fenerbahçe”  olarak düzeltiyorum. Çünkü ülkemizde bu niteliklerde bir değil birden fazla takım var maşallah. 


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar