Kendi İçimizden Çıkan Değerlere Sahip Olalım

Geçen ay Fenerbahçe camiasına yakın yıllarca yurt dışında futbol oynayıp şuan hoca olarak çalışan bir dostum Ersun Yanal’ın sinyalini vermişti fakat ben yok canım daha neler şampiyon olan takımın teknik direktörü dedim ayrılmaz deyip geçiştirdim. Tabi arkadaşım detaylarıyla anlatmıştı hatta büyük olasılıkla bu şartlarda İsmail Kartal’ın Ersun Yanal’la çalışmayacağını hatta daha da vahimi kulüpte kendi teknik heyetinde birkaç adamı hariç kimse tarafından sevilmediğinden bahsetmişti. İsmail Kartal ayrılmadı ama Ersun Hoca ilk operasyonda gitti.

İnsani ilişkilerin detayını bilemeyeceğim fakat Ersun hocanın genç oyuncuları fazla sevmediği ortada idi. Sezon başı turnuvasında alınan ilk başarısızlıkta bileti kesildi ve gönderildi. Tabi profesyonel futbol boşluk kabul etmez Fenerbahçe gibi köklü camialarda da boşluk oluşmaz.

Takımın kendi evladı ciddi bir tecrübeye sahip İsmail Hoca gitmeyi düşünürken takımın başına getirildi. Ben başarılı olacağını umut ediyorum. Futbolculuğunu gençlik yıllarımda çıplak gözle canlı olarak seyrettiğim efendi kişiliği ile tanınan İsmail Kartal’a başarılar diliyorum. Bizim ülkemizde yanlış bir adet vardır. Kendi içimiz den yetiştirdiğimiz adama pek kıymet vermeyiz. Halk arasında meşhur laf vardır nede olsa evin danası derler ve fazla müsamaha göstermezler. Ben İsmail hocaya sabır gösterilmesinden yanayım. Yalnız geçen yazdım Afrika kupası yaklaşıyor, takımın acil bir yerli santrofor ihtiyacı var vesselam. Ben bunu bilir bunu söylerim.