Karadeniz Meltemi

Ligin 12. Haftasını geride bıraktığımız bu günlerde Trabzonspor 14 puanla 14. sırada küme düşme hattının hemen üzerinde yer almaktadır. Bu durum tesadüf mü? Başarısızlık mı? Bunu biraz irdeleyelim. Trabzonspor markası üzerinden düşünürsek bu durum kesinlikle başarısızlıktır, bunun tartışması olmaz, olamaz. Ancak kadroyu incelersek 14. Sırada olmak başarısızlık değil hatta başarı bile sayılabilir. Maalesef durum bu, Trabzonspor’un oynadığı daha doğrusu oynayamadığı oyunu inceleyince 14.lük bir başarı olarak değerlendirilmesi gerekir.
 
Ligdeki 21 yakımı incelersek yetenekli oyuncusu en az olan, yaratıcı özellikte oyuncusu en az olan takım maalesef bizim takımımız. Takımda şu anki oyunları ve performansları ile Uğurcan, Vitor Hugo, Ekuban ve Nwakaeme dışında hiçbir futbolcumuz diğer süper lig ekiplerinin ilk 11!inde yer bulamaz, hatta A.Ömür, A.Parmak, Yusuf Sarı, Flavio, Serkan dışındaki oyuncular süper lig ekiplerinin yedek kulübelerinde bile kendilerine yer bulamaz. Belki abartı diyeceksiniz ancak kesinlikle abartı değil, tesadüfen kazandığımız maçlarda(rakipler ligin dibinde yer alan takımlar) bile rakipler bizden daha iyi futbol ortaya koymuşlar, iyi stoper ve kaleci performansı ile tesadüfen de olsa galip gelebildik. Bu galibiyetlerin önemi büyük, çünkü bu puanlar ligde kalmamızda çok önemli rol oynayacak. Kupa mesaisinde bir alt lig temsilcisi uzatmaları 10 kişi oynayan Adana Demirspor’a elenmek tesadüf müydü hayır asla tesadüf değildi. Bir alt lig temsilcisi karşında 10 kişi ve sen onu ceza alanına hapsedemiyorsan elenirsin tabi ki. Perşembenin gelişi Çarşamba’dan bellidir derler. Lig başlamadan hazırlık maçları yaptık. Yine alt lig temsilcisi Samsunspor,  Trabzonspor’u resmen ezerek yendi, maç sonu eksiklerimizi gördük teraneleri. Arkadaş hep eksikleri görüyoruz nedense, fazlamızı neden göremiyoruz. Alt lig temsilcisinden bu kadar baskı yiyorsan hedefin şampiyonluk değil kümede tutunabilmek olmalıdır ve durum ortada lig de tutunmaya oynuyoruz. 

Niye bu durumdayız, neden bu kadar kötüyüz? Cevap basit geçen sene transferler tuttu ancak bu sene tutmadı. Gidenlerin yerleri dolmadı. Bu durumda eldeki imkânları en iyi şekilde kullanarak ligde tutunmak gerekir. 

Ligin başındaki teknik adam yanlışlığından 7 hafta sonra dönebildik, boştaki teknik direktörlerden en iyisini takımın başına getirebildik, gerçi bu da Abdullah Avcı’ya büyük kazık oldu. Abdullah Avcı bu takımı kümede tutabilirse Trabzon şehrine büyük hizmet etmiş olur. Gerçi oynattığı 4 lig bir kupa maçında onun hatası yok mu? Var tabi ki, lisansına tesadüfen Chelsea mührü vurulmuş olan Baker’ı takımda 11’de başlatmak ve maç boyunca ona tahammül etmekle takımı 10 değil 9 kişi oynatmış oluyor. Baker halı saha maçımıza gelse onu rakip takıma veririm, sahada yumuşak yumuşak geziyor, rakibe refakat ediyor, neymiş frikik kullanıyor, ya bir futbolcu sezonda kaç frikik golü atar ki. Resmen sahada 2 kişi eksik oynuyoruz, Avcı’nın bu hatasından dönüp A. Parmak ve Flavio ile ikili oynayarak orta sahaya direnç katabilir, bu iki oyuncudan biri sakat ya da cezalı ise orayı Serkan Asan’la desteklemeli. Bu ikilinin önünde ise Ekuban ya da A. Ömür oynamalı. A. Ömür 10 numara oynayınca da sağ önde Yusuf Sarı katkı sağlayabilir. Şimdi acilen orta sahaya iyi birer 10 ve 8 numara alınmalı yoksa sezon sonu Trabzon şehrinde çok büyük acılar yaşanır. Sörloth’dan para kazandık, bu parayla Bakasetas’ı alın ki takımın orta sahasına güç katsın. AEK’dan Livaya da takıma büyük katkı sağlar. Bunları alamazlarsa Baker’ın yerine Trabzon şehrinden yoldan geçen herhangi birisini oynatın, kesinlikle daha faydalı olur…

Bir zamanların Karadeniz FIRTINASI şimdilerde Karadeniz’in ılıman-hafif rüzgârı olan Karadeniz Meltem’ine dönüşmüş görünüyor.  Eğer orta sahaya takviye yapılamazsa Trabzon’u çok kötü günler bekliyor…