Günümüzde olmazsa olmaz önem taşıyan bu kavram her geçen gün daha da popüler olmaktadır. Gelişen küresel ekonomi piyasalarda olan bitenler, artık sadece iktisatçıların, borsacıların, finansçıların, bankacıların ve diğer mali aktörlerin tekelinde değildir. Sıradan ortalama insanın da ilgi alanıdır ve de ihtiyacıdır. Sadece kendi sınırlı parasını idare etmek, harcamak veya tasarruf politikasını idare etmek için değil; dünyayı ve ülkemizdeki gelişmeler doğru anlamak için de gereklidir. İşte burada devreye “Finansal Okuryazarlık” kavramı girmektedir.
Finansal okuryazarlık, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün tanımına göre, ekonomik hayata adapte olabilmek adına bireylerin kendi refah seviyesine ve toplumsal refaha katkı sağlamak amacıyla finansal kavramlar ve risklere ilişkin bilgi ve kavrayış ile finansal çerçevede değerlendirebilecek beceri, motivasyon ve özgüvene sahip olma durumudur. Şimdi bu tanımı açalım. Tabi ki işin özü ekonomi kavramlarını ve dataları çok iyi anlamaktır. Bunun için temel ekonomi bilgisini öğrenmek önemlidir. Sayısal değerleri anlamak için ekonomiye giriş düzeyinde de olsa bilgi sahibi olmak lazımdır. Bundan sonraki seviye, ekonomi aktörlerini anlayabilmektir ve tavsiyeleri doğru değerlendirebilmektir. Sokaktaki insanın alacağı kararların sağlıklı olması için, finansal araçların risklerini bilmek lazım gelir. Getiri ve risk hesaplamalarına hâkim olmak da, finansal okuryazarlığın ileri seviyesi diyebiliriz. Bunun için teknolojiye hâkim olmak ve bilginin nasıl ve nereden elde edileceğini bilmek lazım. Aksi takdirde, ne tasarruflarımızda ne de harcamalarımızda başarılı oluruz.
Dr. Fatoş Karahasan’ın Türkiye’de gençler arasında yaptığı bir araştırmaya göre, sonuçlar şöyle çıkmış. Araştırma, Türkiye’deki 15 ila 24 yaş arası 2 bin gençle, gerçekleştirmiş.
Aşağıdaki temel kavramlar sorulduğunda, biliyorum diyenlerin oranı:
-Enflasyon %24,6
-Faiz %21,2
-Vade %19,4
-Döviz %18,3
-Bileşik Faiz %11,9
-Hisse Senedi %11,5
Bir danışman olarak, yukarıdaki oranların artması elzem olduğunu
düşünüyorum. Zira, gençlerin finansal okuryazar olabilmesi için bu kavramlar işin daha başı.
Yine aynı araştırmaya göre başka çarpıcı sonuçlar var :
— Her 2 gençten 1’i para harcama ve para yönetiminde başarılı olduğunu düşünüyor.
— Gençlerin yüzde 83’ü harcama planı yapma alışkanlığına sahip değil.
— Gençlerin yüzde 87’sinin düzenli para biriktirme alışkanlığı yok.
— Gençlerin yüzde 80’i ülke ekonomisini takip etmiyor.
— Gençlerin yüzde 84’ü para ve finansal konularda bilgi sahibi değil.
Finansal okuryazarlığın ülkemizde daha çok gelişmesi için, devletimize, özel sektöre, kurumlara, bu konuda çalışan danışmanlara önemli görevler düşmektedir. Vatandaşlarımızın bilinçlenmesi, hem onlara hem de ülke ekonomisine çok önemli katkı sağlayacaktır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın