Ülkemizde düzenli olarak yapılan Enerji Verimliliği Haftası ve Enerji Verimliliği Fuar ve Forumu için geçtiğimiz günlerde (12-13 Ocak da) İstanbul WOW Otel’de idik. Konumuz tabii ki yine Enerji Verimliliği idi. Sanayi de Enerji Verimliliği de dahil. Enerjinin tüm kullanıldığı alanlarda verimliliği konuştuk. Ben gerek oradaki panelde değindiğim, gerekse şimdi burada anlatacağım bir konuda memnuniyetimi arz etmek istiyorum.
Türkiye’nin en eski ve köklü kurumlarından olan Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİEÜ) 2 Kasım’da resmi gazetede yayınlanan ve kanun hükmünde çıkan kararnameye göre kapatıldı ve adı Yenilenebilir Enerji Genel müdürlüğü olarak değiştirildi. Ben şahsen bunu çok önemsiyorum. Bu karar ve icraat ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Buradan ve aylardır MÜSİAD Enerji ve Çevre Sektör Kurulu olarak yaptığımız faaliyetlerde hep yenilenebilir (tekrar edilebilir - sürdürülebilir) enerjinin ülkemizin ve dünyamızın enerji açıklarının kapatılması için bir kurtuluş olduğunu dile getirmiştik. Dile getirmeye de devam edeceğiz. Zira ülkemiz her yıl %8 ila %9 arası bir rekor büyümeye sahiptir. Bu büyüme enerji tüketimini de en az aynı oranda artırmaktadır. Pekiyi 2010’da 200 milyar kWh/yıl – 2011’de 220 milyar kWh/yıl olan enerji tüketimi 2023 yılında (yani cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yıl dönümünde 400 ila 500 milyar kWh/yıl olursa beklendiği gibi) bu enerji açığını nasıl karşılayacağız. Zaten sınırlı ve ülkemize çok pahalıya mal olan Rusya – İran ve Azerbaycan’ın doğalgazı ile mi? Yoksa 30-40 yılı bulamayacak olan petrol rezervleri ile mi? Ya da bize şu anda bile yetmeyen kömür rezervleri ile mi?
Hayır! Hiçbiri değil! Bu ancak yenilenebilir enerji üretimi ile kapanacak bir açıktır. Tekrar hatırlatayım yenilenebilir enerjinin neler olduğunu; Öncelikle yenilenebilir (tekrar veya sürdürülebilir) enerjinin ne olduğunu hatırlatmadan ne olmadığını hatırlasak daha iyi bence. Fosil enerji kaynakları dediğimiz arz içindeki petrol, kömür ve doğalgaz değildir. Tam tersine doğada rezervli gibi olmayan ama doğada hep var olan; tekrar olan, yenilenen, sürdürülebilen enerjidir, Yenilenebilir Enerji.
Güneş gibi, su gibi, deniz – dalga- akarsu gibi, rüzgar ve jeotermal gibi yeryüzeyine dağılmış Mevla’nın devamlı yenilediği, tekrar ettirdiği dünya var olduğundan beri çoğunun var olacağı enerjidir, Yenilenebilir Enerji.
Kıyamet kopana kadar da rüzgar – su ve güneş varolacaktır.
Öyleyse bu bedava enerjiden neden yararlanmayalım. Yükselen değerimiz, parlayan yıldızımız önümüzdeki on yıllar bu yenilenebilir enerjiler olacaktır. Katı atıktan tutun, soba ve kalorifer yada gaz bacalarından çıkan gaz atıklarına kadar her şeyden ama her şeyden yararlanacağız. Lastik atığından tutun biokimyasal atıklara kadar.
En büyük enerji verimliliği bu global anlamdaki verimliliktir. Arz yüzeyi ve içindeki bu enerjiyi kullanabilecek ülkemiz ve dünyamız için en verimli enerji biçimidir. Bilhassa bizim gibi cari açığının kahır ekseriyeti sebebi enerji ithalatı olan bir ülke için enerji verimliliğinde yenilenebilir enerjinin kullanılabilmesi elzemdir.
Bu açıdan tekrar bu kararı alıp Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nü kuranları tebrik eder tüm çalışanlarına muvaffakiyetler dilerim.
Türkiye’nin en eski ve köklü kurumlarından olan Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİEÜ) 2 Kasım’da resmi gazetede yayınlanan ve kanun hükmünde çıkan kararnameye göre kapatıldı ve adı Yenilenebilir Enerji Genel müdürlüğü olarak değiştirildi. Ben şahsen bunu çok önemsiyorum. Bu karar ve icraat ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Buradan ve aylardır MÜSİAD Enerji ve Çevre Sektör Kurulu olarak yaptığımız faaliyetlerde hep yenilenebilir (tekrar edilebilir - sürdürülebilir) enerjinin ülkemizin ve dünyamızın enerji açıklarının kapatılması için bir kurtuluş olduğunu dile getirmiştik. Dile getirmeye de devam edeceğiz. Zira ülkemiz her yıl %8 ila %9 arası bir rekor büyümeye sahiptir. Bu büyüme enerji tüketimini de en az aynı oranda artırmaktadır. Pekiyi 2010’da 200 milyar kWh/yıl – 2011’de 220 milyar kWh/yıl olan enerji tüketimi 2023 yılında (yani cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yıl dönümünde 400 ila 500 milyar kWh/yıl olursa beklendiği gibi) bu enerji açığını nasıl karşılayacağız. Zaten sınırlı ve ülkemize çok pahalıya mal olan Rusya – İran ve Azerbaycan’ın doğalgazı ile mi? Yoksa 30-40 yılı bulamayacak olan petrol rezervleri ile mi? Ya da bize şu anda bile yetmeyen kömür rezervleri ile mi?
Hayır! Hiçbiri değil! Bu ancak yenilenebilir enerji üretimi ile kapanacak bir açıktır. Tekrar hatırlatayım yenilenebilir enerjinin neler olduğunu; Öncelikle yenilenebilir (tekrar veya sürdürülebilir) enerjinin ne olduğunu hatırlatmadan ne olmadığını hatırlasak daha iyi bence. Fosil enerji kaynakları dediğimiz arz içindeki petrol, kömür ve doğalgaz değildir. Tam tersine doğada rezervli gibi olmayan ama doğada hep var olan; tekrar olan, yenilenen, sürdürülebilen enerjidir, Yenilenebilir Enerji.
Güneş gibi, su gibi, deniz – dalga- akarsu gibi, rüzgar ve jeotermal gibi yeryüzeyine dağılmış Mevla’nın devamlı yenilediği, tekrar ettirdiği dünya var olduğundan beri çoğunun var olacağı enerjidir, Yenilenebilir Enerji.
Kıyamet kopana kadar da rüzgar – su ve güneş varolacaktır.
Öyleyse bu bedava enerjiden neden yararlanmayalım. Yükselen değerimiz, parlayan yıldızımız önümüzdeki on yıllar bu yenilenebilir enerjiler olacaktır. Katı atıktan tutun, soba ve kalorifer yada gaz bacalarından çıkan gaz atıklarına kadar her şeyden ama her şeyden yararlanacağız. Lastik atığından tutun biokimyasal atıklara kadar.
En büyük enerji verimliliği bu global anlamdaki verimliliktir. Arz yüzeyi ve içindeki bu enerjiyi kullanabilecek ülkemiz ve dünyamız için en verimli enerji biçimidir. Bilhassa bizim gibi cari açığının kahır ekseriyeti sebebi enerji ithalatı olan bir ülke için enerji verimliliğinde yenilenebilir enerjinin kullanılabilmesi elzemdir.
Bu açıdan tekrar bu kararı alıp Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nü kuranları tebrik eder tüm çalışanlarına muvaffakiyetler dilerim.
Facebook Yorum
Yorum Yazın