Gezi parkı olaylarının bu durumlara geleceğine kim ihtimal verebilirdi? Kim olayın bütünleştirici bir havaya girebileceğini ve her kesimin kendine yer bulabileceğini tahmin edebilirdi? Elbette kimse bunu bilemezdi, bu işin Başbakanı yıkmak için daha önceden tasarlandığı falan da bana göre gerçek dışı. Halkın o veya bu sebeple, hükümete kızdığı bir icraatı olduysa, bu toplumsal başkaldırıda kendine yer edinmek istedi ve içindekileri dökmek istedi.
Gittikçe büyüyen ve her dünya basınının ilgisini üstüne çeken bir eylemin içinde olma fırsatını kaçırmamak gerekir diye düşünerek, bu eylemlere katılanlarında sayısı hiç az değil. Hatta öyle ki ilk günlerde, CHP gezi parkı karşıtlarından bile habersizdi. Ama olay çığ gibi büyümeye başladı ve birden herkesler gezi olaylarını sahiplenmeye başladı. Önce CHP sahiplenmek istedi, Sırrı Süreyya ÖNDER “yemezler bu ayakları” diye açıklama yapınca, Kılıçdaroğlu geri adım attı. Sonra Ergenekon davası sanığı İP Lideri Doğu PERİNÇEK sahiplenmek istedi, onunda sesi cılız kaldı ve sonra iş Toplumsal bir haykırış isyan ve başkaldırı olarak lanse edildi.
Bana göre bu işler çığırından çıkıp, yönü belirsiz bir şekilde giderken, bu fırsatı bir daha bulamayacağını bilen bazı oluşumlar hemen devreye girip, olayı istedikleri şekle sokmak istediler. Örneğin.
- Tayyip ERDOĞAN’I indirmek isteyenler.
- AKP iktidarını devirmek isteyenler.
- Kanalistanbul Projesini engellemek isteyenler
- 3. Havalimanını engellemek isteyenler
- Tabi birde Sayın Başbakanın bahsettiği Faiz lobileri var ama bunlar ne derece somut kavramlardır bilemem.
Başbakan’ı göndermek için çaba sarf edenler bunu başaramasalar bile en azından Cumhurbaşkanı olmasını engelleyebilecekleri umudundalar.
Hükümeti devirmek isteyenler ise yine başarısız olacaklarını bildikleri halde en azından hükümet içinde çatlaklar oluşturup, itibarsızlaştırma yoluna gitmek.
Kanalistanbul projesiyle “Montrö boğazlar sözleşmesine aykırı hareket edeceğini” savunanlar, bu projeyi engelleyemeyince, bulunmaz bir fırsat bulmuşçasına Gezi olaylarını destekleme yolunu seçtiler.
Orta ve Doğu Avrupa’nın aktarma merkezi olması beklenen yıllık 100 milyon yolcu kapasiteli hizmet vermesi beklenen 3. Havalimanını engellemek isteyen Almanlar’da aynı yolu, yani geziyi destekleyerek, yapılacak her yeni projede bu tarz olaylarla ülkenin kaosa sürüklenmesini sağlamanın yolunu bulmaya çalıştılar.
Sonuç olarak ülkede saf temiz çevreci duygularla gezi olaylarını destekleyen bütün gençlerin mutlak suretle birileri tarafından kullanıldığı yada kullanılmaya çalışıldığı kanaatindeyim. Bir Liberal demokrat olarak sonuna kadar özgürlüklerin savunucusu olsam da, bu olaylarda gelinen nokta özgürlüklerden hak arayışından çıkmış durumdadır.
Bu olayların en kısa sürede sonuçlanacağına ve sağduyunun hakim olacağına, kirli ilişkiler ve işbirliklerinin de mutlaka açığa çıkacağına inanıyor ve bu süreçte Halk adına Başbakanla görüşerek ılıman bir hava oluşturmaya çalışan sanatçıları da tebrik ediyorum. Vesselam…
Gittikçe büyüyen ve her dünya basınının ilgisini üstüne çeken bir eylemin içinde olma fırsatını kaçırmamak gerekir diye düşünerek, bu eylemlere katılanlarında sayısı hiç az değil. Hatta öyle ki ilk günlerde, CHP gezi parkı karşıtlarından bile habersizdi. Ama olay çığ gibi büyümeye başladı ve birden herkesler gezi olaylarını sahiplenmeye başladı. Önce CHP sahiplenmek istedi, Sırrı Süreyya ÖNDER “yemezler bu ayakları” diye açıklama yapınca, Kılıçdaroğlu geri adım attı. Sonra Ergenekon davası sanığı İP Lideri Doğu PERİNÇEK sahiplenmek istedi, onunda sesi cılız kaldı ve sonra iş Toplumsal bir haykırış isyan ve başkaldırı olarak lanse edildi.
Bana göre bu işler çığırından çıkıp, yönü belirsiz bir şekilde giderken, bu fırsatı bir daha bulamayacağını bilen bazı oluşumlar hemen devreye girip, olayı istedikleri şekle sokmak istediler. Örneğin.
- Tayyip ERDOĞAN’I indirmek isteyenler.
- AKP iktidarını devirmek isteyenler.
- Kanalistanbul Projesini engellemek isteyenler
- 3. Havalimanını engellemek isteyenler
- Tabi birde Sayın Başbakanın bahsettiği Faiz lobileri var ama bunlar ne derece somut kavramlardır bilemem.
Başbakan’ı göndermek için çaba sarf edenler bunu başaramasalar bile en azından Cumhurbaşkanı olmasını engelleyebilecekleri umudundalar.
Hükümeti devirmek isteyenler ise yine başarısız olacaklarını bildikleri halde en azından hükümet içinde çatlaklar oluşturup, itibarsızlaştırma yoluna gitmek.
Kanalistanbul projesiyle “Montrö boğazlar sözleşmesine aykırı hareket edeceğini” savunanlar, bu projeyi engelleyemeyince, bulunmaz bir fırsat bulmuşçasına Gezi olaylarını destekleme yolunu seçtiler.
Orta ve Doğu Avrupa’nın aktarma merkezi olması beklenen yıllık 100 milyon yolcu kapasiteli hizmet vermesi beklenen 3. Havalimanını engellemek isteyen Almanlar’da aynı yolu, yani geziyi destekleyerek, yapılacak her yeni projede bu tarz olaylarla ülkenin kaosa sürüklenmesini sağlamanın yolunu bulmaya çalıştılar.
Sonuç olarak ülkede saf temiz çevreci duygularla gezi olaylarını destekleyen bütün gençlerin mutlak suretle birileri tarafından kullanıldığı yada kullanılmaya çalışıldığı kanaatindeyim. Bir Liberal demokrat olarak sonuna kadar özgürlüklerin savunucusu olsam da, bu olaylarda gelinen nokta özgürlüklerden hak arayışından çıkmış durumdadır.
Bu olayların en kısa sürede sonuçlanacağına ve sağduyunun hakim olacağına, kirli ilişkiler ve işbirliklerinin de mutlaka açığa çıkacağına inanıyor ve bu süreçte Halk adına Başbakanla görüşerek ılıman bir hava oluşturmaya çalışan sanatçıları da tebrik ediyorum. Vesselam…
Facebook Yorum
Yorum Yazın