Tedavülden kalkmış bir terör örgütü 30 -35 sene kadar öncesinde yabancı ülkelerdeki dış misyon şeflerimize, diplomatlarımıza suikast yapardı ve sonuç elde edemeyince de bırakmıştı. O günlerdeki bir gazetenin başlığı idi bu yazımın başlığı.
Bu milletin atalarının Ötüken Dağlarından, Orta Asyalardan Horasan üzerinden gelip Anadolu’yu anayurt edinmeleri 1000 yılı buldu.
Bu milletin ataları sadece 400 çadırla yerleştiği Söğüt –Domaniç de ki bir OBA’ dan 3 kıtada 600 yıl hüküm sürmüş bir devlet kurmuştur.
Bu millet içinden çıkmış hainlerin, taşeron kiralık örgütlerin savcısını, diplomatını, polisini, askerini şehit etmesi ile bitmez.
Bu millet 1000 yıldır bu topraklarda onuru ile devlet veya devletlerini kurmuştur. Savcısını sadece toprağına değil yüreğine gömer, acısını içinde tutar ama hain şehir eşkıyalarına da hesabını sorar, zaten soruyor da.
Buraya kadar problem yok içimizden hainlerin çıkması, şehit vermemiz, gazi vermemiz bizim 1000 yıllık Devlet-i Ebed Müddet geleneğinde çok normal.
Acımızı içe gömer ve millet olarak devletimizle yaşarız.
Bizim ağrımıza giden şu; halen medyanın bir kısmı devletimizin ve milletimizin düşmanı ola bu hain örgütlere katil veya terörist diyememektedir.
Savcının öldürülmesi demek devletin suikasta uğraması demektir. Devlet bunun hesabını sordu ve sormaya da devam ediyor. Ama legal görünümlü ve ülkemizde basın yayın özgürlüğünün genişliğinden yararlanan bu hain basın eli kanlı teröristleri, vatan hainlerini masum eylemci olarak göstermektedir. Ağrımıza giden de budur.
Devlet bu ihanete özgürlükler bahsi adı altında daha ne kadar müsaade edecektir?
Facebook Yorum
Yorum Yazın