Güldalı COŞKUN

Güldalı COŞKUN

Mail: yazarlar54@teknikelektrik.com

Bir İstanbul Seçimi

2019 yerel seçimleri, ülke genelinde Cumhur İttifakının başarısıyla sonuçlandı.

Ancak yıllar sonra Ankara’yı CHP Adayı Mansur Yavaş kazanırken; İstanbul seçimleri ise belki yıllarca konuşulacak tuhaflıklara sahne oldu. Binde 2 gibi bir oranla, resmi olmayan sonuçlara göre CHP Adayı Ekrem İmamoğlu önde görünüyor.


Sayımın sonuna doğru AK Parti tutanakları ile YSK’nın açıkladığı sonuçlardaki uyumsuzluk fark edilince Cumhur İttifakı itirazda bulundu. Zira itiraza konu olan ciddi durumlar vardı.


Örneğin 17.400 oyun kaydırıldığı, bazı yerlerde AK Parti’ye yazılması gereken oyların yazılmadığı, çok sayıda geçersiz oyun geçersizlik kriterlerine uymadığı gerekçesiyle, AK Parti itirazlarını YSK’ya sundu.


Binali Bey ile Ekrem Bey arasındaki oy farkı 29 bin iken bu itirazlar sonucu, yazıyı yazdığım saatlerde fark,13 bin civarına inmişti.

Yani yaklaşık 16 bin oy, Binali Bey lehine kaydedilmişti.


Bu sayımlar gerek AK Parti gerekse diğer partilerin de talepleri doğrultusunda, izlemek isteyenler için bazı yerlerde bekleme salonuna ekran koyularak yapıldı.

Partili hukukçular, vekiller, sandık görevlileri ve YSK temsilcilerinin görev aldığı sayımlar, hala birçok ilçede devam ediyor.

Ancak tüm oyların yüzde 6’sına tekabül eden bu sayımdaki farkı daraltan oranın büyüklüğü, yeniden tüm sandıkların sayımını gündeme getirdi.


Ayrıca Büyükçekmece ve Maltepe’de de birtakım garabetlerin olması, oyların kaydırılması ve bunun sistematik bir şekilde yapılması, İstanbul seçimlerinin yenilenmesini gündeme getirebilir.

16 bin civarındaki oyun, sayım sonucu AK Parti lehine yazılmasına, CHP’den de itiraz gelmedi. Neticede sayımlar hep birlikte yapılmıştı.


Hal böyleyken CHP adayı, ısrarla mazbatasını istiyor, istemekle kalmayıp, kendisini İ.B.Başkanı ilan ederek Anıtkabir’de bu titr ile deftere imza atıyordu. 

Ülkede herkes, İstanbul’da yapılan itirazlara kilitlenmiş durumda. Her seçimde partilerin itiraz etmesi, yasal bir haktır. YSK, bu itirazları değerlendirir ve uygun gördüğü yerlerde ya oylar sayılır ya da yeniden seçim kararı da alabilir. 


Bu kararlar uygulanmaya konulduğunda artık, polemiklerin hükmü yoktur. Ne var ki; CHP Adayı, ısrarla kesin sonuçları beklemeden mazbatasını isteyerek, sanki bunu YSK değil de AK Parti verecekmiş gibi davranıp, aslında kural, kaide tanımadığını da açık ediyor.


Maalesef ergen gibi sabırsız ve insanları provoke edici bir üslup da dikkat çekiyor.

Tersine bir durum olsa kıyameti koparacak olan başta CHP zihniyeti ve nefretçiler de hep bir ağızdan Erdoğan’ın mazbatanın verilmesine engel olduğu algısına hizmet ediyorlar.


16 bin civarında oyu yok sayılan AK Parti ise, YSK’nın sonuçlarını sükûnetle bekliyor ve kazananı tebrik edeceklerini açıklıyorlar. 

Oysa seçimin galibi olduğunu söyleyen İmamoğlu, bırakın 40-50 sandık sayımını, tüm İstanbul sandıklarının sayılmasını, özellikle ve ısrarla kendisi istemeliydi. Bu hem hanesine artı yazılır hem de Türkiye bir kaliteli siyasetçi daha kazanmış olurdu.

Tam tersine, kutuplaştırıcı ifadelerinin dozunu arttırmakla kalmadı, İstanbul gibi kadim bir şehri yönetebilecek birikim ve olgunluğa sahip olmadığını da göstermiş oldu.

YSK, nasıl ki CHP itirazlarını değerlendirdiyse, aynı şey AK Parti için de geçerli.

Derdimiz imtiyaz veya ayrıcalık değil, eşit birer vatandaş olarak yaşamak olmalı... 

Hangi görüşten olursak olalım, burada birlikte yaşamak zorundayız...

Başka ülkemiz yok…


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar