Baba Tahir ŞEREFOĞLU

Baba Tahir ŞEREFOĞLU

Mail: yazarlar88@teknikelektrik.com

Beşiktaş Bu Sezon Neden İstikrarı Yakalayamadı?

2018-2019 Lefter Küçükandonyadis Sezonu başladığından bu yana Beşiktaş Futbol takımının performansını değerlendirmek gerektiğinde açıkçası oyuncuların bireysel performansları ve takımın genel performansı bağlamında karışık sinyaller gördüğümüzü söyleyebilirim. 

Sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek adına öncelikle sezon öncesi yapılan ya da daha doğru ifadeyle zamanında yapılamayan ya da çok geç yapılan transferler ve hazırlık dönemi hakkında konuşmak daha doğru olacaktır.

2017-2018 Sezonu sona erdiğinde Beşiktaş’ın kadro yapısındaki sorunlar aslında futbol dünyamızı yakından takip eden hemen herkes tarafından biliniyordu. Öncelikli sorun aslında ikisinde lig şampiyonu da olunan son dört sezondur, Beşiktaş’ın kadrosunda yer alan önemli oyuncuların kiralık oyuncular olması ve bunların sözleşme süreleri sonlandığında takımı terk etmeleriydi. Yönetim’in bakış açısı ile takımın iskeleti değişmiyordu belki ama kilit oyuncular değiştiğinden dolayı, takımda sistem değişikliği oluyor, bu da orta vadeli bir uyum sorunu yaratıyordu. Buna örnek olarak Santrafor Mario Gomez’in, etkili stoper Marcelo’nun ve son olarak da geçen sene, özellikle Cenk Tosun gittikten sonra, takımın neredeyse tüm gol yükünü üstlenen Talisca’yı gösterebiliriz. 

İkinci sorun, yine kadroda orta saha ve defansta yer alan en önemli oyuncuların çok deneyimli fakat yaşlanmış oyuncular olmasıdır. Bu oyuncular yoğun maç temposu içerisinde uzun sureli sakatlıklar ve form düşüklükleri yaşamaktadır. Sağ Bek Gökhan Gönül’ün uzun süreli birbiri ardına yaşanan sakatlık sorunları ve son olarak Sol Bek Adriano’nun uzun süreli sakatlığını bu konu da örnek vermek mümkündür. Quaresma’yı ve Pepe’yi de eklediğimizde takımda bu profildeki oyuncuların çokluğu gençleştirme hamlesinin süratle yapılması gerekliliğini net bir şekilde gözler önüne sermektedir. Takımın yoğun maç temposuna bir de bu oyuncuların kendi milli takımlarında düzenli olarak oynamaları eklenince, form düşüklüğü birçok maçta kaçınılmaz olmaktadır.

Son olarak da tüm bu anlattıklarımız ışığında gerekli transferlerin geç yapılması ya da yapılamaması sorunu eklenince, Beşiktaş’ın sezon başından bu yana istikrarsız görüntüsünün açık röntgeni çekilmiş olmaktadır. Takımda mevkiler bazında bakıldığında, Tosiç Çin’e transfer olduktan sonra, ki oldukça başarılı bir transfer hamlesidir, Vida’nın durumunun belli olmaması ve de milli takımdan Dünya Kupası nedeniyle çok geç dönmesi defansta önemli bir pozisyon boşluğu yaratmıştır. Basında yer alan haberlere göre her gün başka bir takıma transferi gündem olan Vida sonunda takımda kalmıştır. Üçüncü stoper olarak da Enzo Roco alınmıştır. Bu üçlünün bir arada oynama deneyimi son derece az olduğundan Beşiktaş sezon başından bu yana hem kolay goller yemiş hem de üç sezondur çok üstün olduğu yüksek toplardaki hakimiyetini koruyamamıştır. Buna Gökhan Gönül’ün ve Adriano’nun uzun süreli sakatlıkları ve Caner’in istikrarsız performansı eklenince teknik yönetim defansif anlamda istikrarlı bir geri dörtlü yakalamakta çok zorlanmıştır. 

Bunlara ek olarak başarılı file bekçisi Fabri’nin de Fulham’a transferi ile ek bir kaleci sorunu da doğmuştur. Başarılı bir transfer harekâtı ile getirilen Loris Karius takıma çok geç katılmıştır. Neyse ki performansı önemli soru işaretleri doğurmamıştır. Bunu kendisinin profesyonelliğine ve genel olarak üst düzey bir takımdan düzenli olarak oynayarak gelmesine bağlayabiliriz. Yine Babel’in istediği şartlarda sözleşmesini uzatamamasından dolayı, geçen sezon sonundan beri devam eden huzursuzluğunu da istikrarsız performansa bir neden olarak sayabiliriz. 

Tüm bunları değerlendiren Yönetim Kurulu ve Transfer Komitesi, içerisinde UEFA Mali Disiplin Kriterleri ve Fonlama güçlüklerini de kapsayan finansal güçlükler gibi son derece haklı nedenlerin de olduğu birçok sebepten dolayı, elzem ihtiyaç olan Forvet arkası mevkiini Adem Ljaic ile son dakika doldurmuş; buna rağmen ellerindeki santraforların bilinen kötü performansları ve uyumsuzluklarına rağmen nitelikli bir golcü transferini gerçekleştirememiştir. Yıllık ücreti nedeniyle çok maliyetli bir oyuncu olan fakat bir türlü göz dolduramayan Negredo’nun yine başarılı bir operasyonla sözleşmesi fesih edilerek gönderilmesiyle de kelimenin tam anlamıyla “santrforsuz” kalmıştır. Bu sezon yaşanan gol kısırlığının en önemli nedeni de budur.

Sonuç olarak; bu sezon Beşiktaş geç yapılan ya da yapılamayan transferler nedeniyle takımı istikrara kavuşturamamıştır. Etkili bir golcüsü olmadığı için, birçok müsabakada çok sayıda pozisyona girmesine rağmen, gol atmakta çok zorlanmıştır aksine defansif anlamda yukarı da sayılan nedenlerden dolayı da kolay goller yemiştir ya da rakiplerine önemli gol pozisyonları vermiştir. Yapılması gereken kısa vadede devre arası transferde bir Santrafor transfer edilmesidir. Bu santrafor bir önceki takımında düzenli olarak oynayan ve uyum sürecini hızlı bir şekilde atlatacak niteliklerde bir isim olmalıdır. Daha uzun vadede gelecek sezonlar düşünüldüğünde takımın kalıcı oyuncularla gençleştirilmesi şarttır. Takımda 30 yaş üstü oyuncuların ağırlığı mutlak suretle azaltılmalıdır. Beşiktaş mali olarak Türkiye’de rakiplerinin önüne geçmiştir ve finansal anlamdaki bu planlı duruş, alınacak bu aksiyonlarla uyum içerisinde olmalıdır. Unutulmamalıdır ki Beşiktaş Türkiye Süper Ligi’nde her durumda zirveye oynayacak bir armadır.


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar