Geçen sayımız malumunuz 100. sayı idi. Tabiatıyla büyük yankı uyandırdı. Bu arada şunun hakkını da teslim edelim ki bizden daha eski, daha çok sayıya ulaşmış elektrik meslek dergileri vardır. Bu dergilerimiz başta Elektrokent-Perpa, Kaynak Elektrik, 3e ve benzeri yayın organlarıdır. Kendilerine sektörümüze yaptığı katkılardan, hizmetlerden dolayı evvela bir sektör mensubu ve yayıncısı olarak müteşekkirim. Kendilerinin başarılarının ve katkılarının devamını diliyorum. Ancak ben daha öncede miteaddid defalar belirttiğim üzere dergimiz 6.000 ile 8.000 arası noktaya ulaşan, esnaf bazında yayın yapan, aktüel konulara da değinen ve en önemlisi ücretsiz olarak Türkiye’nin en ücra köşesine dağılan tek dergidir. Kendi alanında bir boşluğu doldurmuştur. Bu kısa değinimden sonra yazımın başlığına geleyim. 100 ncü sayımızda Elektrik Sektörünün en önemli firmalarından Mutlusan Elektrik’in sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mustafa Kaçmaz ile bir röportaj yaptık. Röportajdan önce bizzat bende gittim Sayın Kaçmaz’ın yanına ve sağolsun bütün üretim ve sosyal müçtemilatlarını bizzat gezdirdi. Biz de Mutlusan Elektrik’in nasıl bir Türkiye markası olduğunu ve Elektrik Sektörünün dününü ve bugününü görüştük. O röportajda Sayın Mustafa Kaçmaz’ın üzerinde durduğu çok önemli konular vardı. Mesela Sn. Mustafa Kaçmaz soruyor: “Sektör müyüz? Değil miyiz? 2 veya 5 ay gibi sürelerle istişare toplantıları yapalım.” Evet bu cümleden başlayalım. Eğer biz sektörsek neden bir araya gelemiyoruz. Bu sektörde maddi manevi ciddi yer edinmiş bir çok esnaf ve sanayici arkadaşımız var. İsme girmek istemiyorum ama yükselirken basamakları ürününün satılması için dolaşan; esnafa, toptancıya hatta perakendeciye “abi benim malımı sat” diye istirham eden fakat belli mevki ve servete ulaştığında telefonla dahi ulaşılamayan, müdürlerimle görüşülsün diyen patronlar var. Tabii ki bunun tersi mütevazi arkadaşlarımız, işveren sanayici ve esnafımızda var. Genelleme yapmıyorum. Ama neden sektör toplanamıyor, bir araya gelemiyor. Bunun sebeplerini biraz araştırmamız gerekiyor. Sayın Mustafa Kaçmaz’ın ilk parmak bastığı nokta bu olsa gerek. İkinci olarak biz bir sektörsek diyor Sayın Kaçmaz; bizden bir temsilcimizi, esnaf veya sanayicimizi Başbakanımız veya Cumhurbaşkanımız neden uçağına almaz iş adamlarıyla birlikte. Bunu da soralım. Demek ki biz kendimizi sektör veya işveren olarak yetkililere belli edememişiz. Bunun da üzerinde durmamız lazım. Yine Sayın Kaçmaz diyor ki; “Bu sektörü Türkiye genelinde en üst noktaya taşımamız gerekiyor. Bu boynumuzun borcudur. Sektörüme çok önem veriyorum. Kaç bin firma var, kaç bin kişi istihdam ediyorlar. Ülke ekonomisinde bir kere olmazsa olmazların başında geliyoruz. Yani düşünün bir fabrika yapılıyor, bir sanayi, bir apartman kuruluyor: her şeyi için elektrik malzemesi olmadan olmaz. Bizim elektrik sektörümüzü hep geri planda görürler ben bu sektörün bireyi olarak bu sektörün öncü ve lokomotifi olan ve bu sektöre değer veren arkadaşlarımız var. Onlara sesleniyorum lütfen! Bunun adı ne ise koyalım. Bunu yaparkende tamamen sektöre yönelik bir çalışma olsun. Hiç bir siyasi hiç bir bölge ve yer ayrımı yapmayalım. Zaman zaman ayrım yapıldığını duyuyorum, üzülüyorum.” Evet sevgili Mustafa Kaçmaz ağabeyin özellikle bu son söylediklerini önemsiyorum. Tabii ki sanayicimiz gibi, esnafımız gibi, onunda belirli bir siyasi görüş ve gönülden bağlı olduğu sivil kuruluşlar, yöresel dernekler var. Ama kendisi diyor ki hiçbir ayrım gözetmeden bir araya gelelim. Ben bu çağrıyı çok önemsiyorum. Sayın Mustafa Kaçmaz’ın bu çağrısı cevap bulmalı. Yine hepimiz biliyoruz ki bu sektörde “batak vermedim, para kaptırmadım” diyenimiz yoktur. Öyle ise sektör mensublarının mutlak suretle meşru ve uygun zeminlerde hiçbir ayrım gözetmeksizin bir araya gelmesi lazım. Bakın bu anlamda piyasanın çok iyi tanıdığı birkaç arkadaşımızın girişimi ile ELSİAD kuruldu (Elektrik Sektörü İş Adamları Derneği). İnşallah bu oluşum hayırlı olur sektörümüze. Bu tip oluşumların devamı gelir. Başta Sayın Mustafa Kaçmaz ve tüm sektörel sivil oluşum insiyatif sahiplerinin seslerine kulak verilir. Ya da en dip sektörün en dip formasyonu olarak kalmaya devam ederiz.
Facebook Yorum
Yorum Yazın