© Teknik Elektrik 2017-2024

Mitroviça (Kosova)

Mitroviça (Arnavutça: Mitrovica veya Mitrovicë; Sırpça: Косовска Митровица / Kosovska Mitrovica), Kosova’nın kuzeyinde bir şehir ve belediye merkezi.[2][3][4][5][6] Şehir, 1998-1999 Kosova Savaşı’ndan sonra bölünmüştür ve iki farklı belediye idaresinin kontrolündedir. Belediyenin kuzey kısmı, (İbre Nehri’nin kuzey yakası) 1998-1999 Kosova Savaşı’ndan sonraki süreçte Sırpların; güney kısmı Arnavut, Türk ve Boşnakların beraber yaşadığı Müslüman kontrolündedir.

De facto olarak Kosova’nın Mitroviça ilinde; de jure olarak Sırbistan’a bağlı Kosova ve Metohiya Özerk Bölgesi’nin Kosovskomitrovački ilinde yer alır. Ayrıca de jure olarak Birleşmiş Milletler Kosova Geçici Yönetim Misyonu’nun Mitroviça Bölgesi’nde (District of Mitrovica) bulunur.

Tarih
Ortaçağ esnasında yazılı dokümanlarda ilk olarak Mitroviça, Selanikli Aziz Dimitrios vesilesiyle geçer. Şehrin adının 14. yüzyılda bu hâli aldığına dair kaynaklardan ve bazı efsanelerden söz edilir.

Osmanlı İmparatorluğu egemenliğinde şehrin adı Mitroviça/Mitroviçe olarak geçer. Şehir Osmanlı devrinde tipik bir doğulu şehirdi. 19. yüzyılda hızlı bir gelişme yaşayan şehirde, maden cevheri tarihten günümüze, her devirde ön planda olmuştur. Madenin keşfinden ve bölgede maden çıkarıldıktan sonra, Mitroviça, Kosova’nın en büyük sanayi bölgelerinden birisi olmaya başlamıştır.

Mitroviça şehri ve havalisi, 1999 yılındaki son Kosova savaşından kötü bir şekilde etkilenmiştir. Savaş zamanında bölge, düzenli ve düzensiz orduların bulunduğu, çatıştığı bir durumda idi. NATO müdahalesiyle durdurulan savaştan sonra Mitroviça ve civarı, NATO’nun kontrolünde Fransız görev kuvvet komutanlığı emri altında kaldı. 7,000 Fransız askeri Mitroviça’da konuşlandı. Bunların dışında, Birleşik Arap Emirlikleri’nden 1,200 askerin birliğiyle de güçlendirildi ve buna Danimarka askerlerinin küçük bir sayısı eklendi.

Coğrafya
42,53° Kuzey ve 25,52° Doğu koordinatlarına sahip şehir, Kosova’nın kuzeyinde, Kosova Ovası’nın kuzey düzlüklerinde yer alır. Mitroviça ve civarı, Sırbistan’a olan yakınlığı ve politik sebeplerden ötürü, Kosova Sırplarının ve Sırp etkililiğinin gözle görülür hâlde olduğu bir yerdir.

Şehrin içinden İbre ve Sitniça nehirleri geçer. Ibre Nehri aynı zamanda Müslümanlarla Ortodoksları ayıran bir sınır özelliği de taşır. Nehrin üstündeki köprü de sınır kapısı, geçiş noktası işlevindedir.

Kosova’nın sanayi damarlarından biri olan Trepçe kurşun ve çinko maden ocağı Mitroviça yakınlarındadır. Bu ocak, kaliteli ve bol kurşun ve çinko rezervleri sebebiyle tarihte, bölgeye yönelik işgal ve ekonomik politikalarında belirleyici olabilmiştir.

Kültürel Yapı
Şehir, 1999’daki bu son savaşın olumsuz ve yıkıcı etkileri bakımından simge durumuna geldi. Şehrin kötü bir şekilde zarar verilen güney yarısı, tahminen 50,000 kadar Arnavut nüfusu tarafından tekrar dolduruldu. Bu rakam, çevre köylerden, taşradan merkeze mülteci ve çeşitli şekillerde göç etmelerle oluştu. Şehirde yaşadığı düşünülen yaklaşık olarak 6,000 kadar Roman’ın çoğunun, Sırbistan’a kaçtığı söylenmektedir.

Nüfus

2011 yılında Kosova genelinde yapılan nüfus sayımında Mitroviça’nın güney kesiminin nüfusu 71.601 çıkmıştır.[1] 2011 Kosova Genel Nüfus Sayımı’nda (REKOS2011) Mitroviça’nın sadece güney kesimi sayılmıştır. Kuzey kesiminde sayım boykot edilmiştir.

Mitroviça’nın kuzeyinde 3700 kadar Müslüman oturduğu tahmin edilmektedir. Güneyde ise Arnavut, Boşnak ve Türkler yaşamaktadır. Şehirde Arnavutça, Sırpça ve Türkçe resmî dil statüsündedir.

Mitroviça’nın kuzeyinde, 8-10.000 civârında Sırp yaşamaktadır. İbre Nehrinin kuzey bölümünde, çevrilmiş bir bölgede ayrıca, 2.000 kadar Kosovalı Arnavut ve 1,700 kadar Müslüman (Türk, Boşnak) Mitroviça’nın Sırpların kesiminde kalmıştır. Şehrin güney kısmında tüm Sırp nüfus kuzeye iltica etmiştir. Bu, güvenlik ve hayat idâmesi bakımlarından bir zorunluluk derecesindeydi. 2003’te şehrin toplam nüfusunun 75.600 olarak tahmin edildiği ve belediyenin nüfusunun da 105.000 dolayında olduğu tahmin edilmekteydi.

Priştine Üniversitesi’nin Sırbistan’a ait fakülteleri, 1999’da Priştine’den alınıp Mitroviça’nın kuzey kısmına yerleştirilmiştir.

İki Kesimli Şehir: Mitroviça
Mitroviça, Kosova içinde Arnavut-Sırp çatışmasında odak noktasını oluşturageldi. Şehrin bugün İbre Nehri ile ikiye bölünmüş, iki yönetimli yapısı da bu gerçeği göstermektedir. Şehrin kuzeyinde, Kuzey Mitroviça’da tıpkı Sırbistan’daki gibi bir idare tarzı, hayat tarzı yaşanırken, Güney Mitroviça’da, Müslümanların toplandığı bir şehir kısmı hâlinde, hâlihazırdaki Kosova Cumhuriyeti kurallarına bağlı olarak yaşanmaktadır. Uluslararası Kosova Gücü (KFOR) ve Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu (UNMIK) teşkilatları şehrin güvenliğinin, düzeninin sağlanmasında görev almaktadırlar. Bütün önlemlere rağmen, şehrin kuzey ve güneyinde saldırgan, kışkırtıcı ve çatışmacı hareketler bazen engellenememektedir.

Resmî Dil Kullanımı
Mitroviça Belediyesi’nde Türkçe, Arnavutça, Sırpça eşit şartlarda resmî kullanıma sahiptir.[3] Ancak, ülke genelinde resmî dil uygulamalarında yaşanan çeşitli sıkıntılar bu belediyede de söz konusu olabilmiştir.

Sonuç
Kosova’da Türk eğtimin 500 yıl sürmesi Osmanlıların Balkanlara yerleşmesiyle başlamıştır. Kosova’da eğtimle ilgili ilk yazılı belgeler 1513 yılında yazılan bir Vakıfnamede bulunmaktadır. Bu zaman sürecinde eğtimde gelişmeler, durulmalar vardı. Bu gelişmenin o zamanda süren politikaya bağlıydı.Osmanlı Devleti’nin 1877-1912 yılları arasında Kosova’da büyük eğitim yatırımları yaptığı, çok açıktır. 1903’te çıkan bir kararnamede Prizren sancağı Loma kazasına aynı kararname ile 18 iptidainin açılışı ilgi çekici bir örnek olsa gerektir. Aynı yıllarda Anadolu’nun pek çok sancağında bile 18 iptidai mektebi yoktur. Osmanlı ülkesi dâhilinde okullaşma problemi ilk önce Kosova’da çözülmüş gibi görünmektedir. Çok kısa zaman içerisinde yüzlerce okul açılmış, öğretmen tayinleri yapılmıştır. Kosova’da okula gitme oranının çok yüksek olduğu, açılan okulların kısa sürede ihtiyaca cevap veremez duruma gelmesinden anlaşılmaktadır. Bu durumda ya okullara yeni bir kat yapılmış ya da yenileri inşa edilmiştir.

Mitroviça, daha o zamanlarda bir maden ocağı olan, tücarlığı gelişmiş bir şehrin eğtimi de diğer şehirlere göre daha yüksek bir seviyedeydi. Açılan mektepler vakıflara bağlı olduğu için dini ağırlığı vardı. Mekteplerde daha geç sosyal yöne yönlendirmeye, matematik, fizik, felsefe gibi dersler okutulmaya başlamıştır.
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER