MGK için peşin hükümlü olmayın

SAMİMİ İLİŞKİLER KURDUM

“Meclis Başkanlığı çok önemli bir görevdir. Kurumlarla, siyasi partilerle sürekli ilişki içerisinde oluyorsunuz. Onun öncesinde ben TBMM'de grup başkanvekilliği, grup başkanlığı ve komisyon üyeliklerinde bulundum. Kurumlarla dürüst, samimi ilişkiler kurdum. 35 yıldır siyasetin içindeyim. 15 yıldır TBMM'de milletvekiliyim. Ayrıca halkın içinden geli-yorum, halkın duyarlılıklarını iyi biliyorum. Bu birikimim ve değerlerimle görev üstleniyorum. Sayın Başbakanla çok eskiye dayanan bir diyalogumuz var ve AK Parti'nin kuruluşundan itibaren birlikte çalışıyoruz.”

HİÇ YALPALAMADIM

“Benimle ilgili bilinmeyen bir şey yok. Şeffaf bir insanım. Meclis Başkanlığı'nı bu prensip doğrultusunda yaptım. Ben ayrıca bir fikri, bir çizgisi olan insanım. Hayatımın hiçbir safhasında yalpa yapmadım. Doğru olan neyse onu savundum. Düz bir çizgide siyaset yaptım. Bu birilerini sevindirmiş, birilerini de üzmüştür. Ancak şuna inandım bir çizgisi olan insanlar ülkelerine yararlı olur.”

ÇOK DUA ALDIM

Manisa'da iken Başbakan Erdoğan'ın arayıp yeni görevini haber verdiğini, ardından da telefonlarının susmak bilmediğini ifade eden Arınç, “Belli ki böyle bir beklenti oluşmuş. Tabanımız bunu heyecanla karşıladı. Coşkulu telefonlar aldım. Arayanlar dua ettiler, dualarını aldım. Allah mahcup etmesin dediler. Çok iyi duygular ifade edildi. Bir rahatlama, bir sevinç var. Allah mahcup etmesin” diye konuştu.

Kore'den arayıp tebrik ettiler

Yeni kabinede Başbakan Yardımcısı olan Bülent Arınç, görevinin açıklanmasının ardından dünyanın dört bir yanından tebrik telefonları aldığını söyledi: “Avustralya'dan, Güney Kore'den arayanlar oldu. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden beni tanıyanlar aradı. Suriye'den, Azerbaycan'dan parlamenterler aradı. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) üyesi ülkelerin parlamenterleri arayıp tebrik etti. KEİPA'da çok güzel ilişkiler kurmuştuk. Bu görevi bırakma diyorlar. Bilmiyorum nasıl olacak, böyle bir şey mümkün mü onu araştıracağım. Onlar devam edin diyorlar ama... Çok güzel şeyler ifade ettiler.”

YENİŞAFAK