İstanbul
30 Nisan, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    38.32
  • EURO
    43.77
  • ALTIN
    4105.0
  • BIST
    9.358
  • BTC
    92349.288$

Günün Manşet Haberleri

Toplumsal dayanışmadan klinik müdahaleye

Depremin psikolojik etkileriyle baş etmede günlük yaşamda alınacak önlemler etkili olabilir. İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, bu süreçte uyku düzeninden sağlıklı beslenme rutinlerinin sürdürülmesine kadar günlük yaşamda alınacak bazı önlemlerin ruh sağlığının korunmasında kritik rol oynadığını söyledi. Büyükşehirlerde deprem korkusu yardıma ulaşamama endişesiyle artıyor İstanbul gibi yoğun nüfuslu kentlerde deprem korkusunun yalnızca sarsıntıyla sınırlı olmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, “Büyük şehirlerde insanların birbirine ulaşamaması ve yardım alamayacağına ilişkin korkuların artması doğaldır. Bireylerin önceliği hem kendi yaşamlarını hem de yakınlarının güvenliğini temin etmektir” ifadelerini kullandı. Toplumsal dayanışmanın önemine de dikkat çeken Kahyaoğlu Çakmakcı, “Kişilerin ve sevdiklerinin yaşamını tehdit eden ve acil müdahale gerektiren afet durumlarında, toplumsal yapımızın en belirgin özelliklerinden biri olarak pro-sosyal davranışlar, yani toplumsal dayanışma eğilimleri ön plana çıkmaktadır. Bu tür kriz anlarında, hem fiziksel olarak olay yerinde bulunan bireyler hem de dijital platformlar aracılığıyla etkileşimde bulunan topluluklar tarafından sergilenen yardımsever tutumlar, bireylerin yalnız olmadıkları duygusunu pekiştirmekte ve psikolojik dayanıklılığı artırmaktadır” dedi. Travmatik süreçlerde en sık görülen klinik durum: Akut Stres Bozukluğu Depremin hemen ardından toplum genelinde yoğun bir duygusal reaksiyon gözlemlendiğini belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, “Depremin ardından ilk iki gün boyunca ölüm korkusu, belirsizlik, çaresizlik, suçluluk ve öfke gibi duygular yaygın olarak yaşanabilir. Toplumun büyük çoğunluğu doğal afetler sonrasında toplumsal dayanışma, aile desteği ile bu endişelerini atlatabilmektedir. Bunun yanında ilk günlerden 1 aya kadar devam eden tabloda Akut Stres Bozukluğu en sık görülen tablolardandır. Akut Stres Bozukluğu’nun en belirgin belirtileri arasında çaresizlik duygusu, duygusal hissizlik, travmatik olaya ilişkin tekrar eden kabuslar ve rahatsız edici anılar, dikkat ve konsantrasyonda bozulmalar ile aşırı uyarılmışlık hali yer almaktadır” dedi.

Yayın Tarihi: 29-04-2025 05:28