Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Milli Enerji ve Maden Politikası" konusunda görüş alışverişinde bulunmak üzere akademisyenlerle bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada Bakan Albayrak, Milli enerji ve maden politikası için "Türkiye nasıl bir resimle karşı karşıya, bu çerçevede nasıl bir fotoğrafı okuması gerektiği ve neler yapması gerektiği konusunda Bakanlık olarak çalışma başlattığımız, kafa yorduğumuz bir dönem" ifadelerini kullandı.
"MİLLİ ENERJİ VE MADEN POLİTİKASI OLMAZSA OLMAZ"
Bakan Albayrak, "Türkiye çok önemli bir mesafe kat etti. Çünkü Türkiye bölgesinde gelişmekte olan pazarlara aktif siyaset üreten diplomasisiyle çok farklı bir ülke. Türkiye enerjide maalesef dışa bağımlı bir ülke. Bölgesindeki zengin ülkelere göre enerji anlamında malesef kısır bir ülke. Geçtiğimiz yılın yıllık enerji ve maden ithalatı 55 milyar dolar. Doğalgazın oluşturduğu risk noktasında farklı bir yol izlememiz gerekiyordu. Bununla ilgili adımlar attık. Yerli ve yenilenebilir kaynaklar noktasında süreci çalıştırarak adımlar attık. 2016 yılı ilk yıl olmasına rağmen bizim için önemli ama iyi ve güzel bir yıl oldu. Fatura ortada. İki temel unsur var; Milli Enerji ve Maden Politikası olmazsa olmaz" açıklamasında bulundu.
Bakan Albayrak'ın açıklamalarından öne çıkan ana başlıklar şöyle oldu:
"GÜÇLÜ BİR EKİP, GÜÇLÜ BİR BAKANLIK VAR"
Kısaca her bir sac ayağının detaylı raporları var. Kısa ve hızlı bir şekilde üstünden geçeceğim. Burada güçlü bir ekip var, güçlü bir bakanlık var ve bu bakanlık az konuşup çok çalışmak için ciddi bir mesai ortaya koyuyor. Dünyadaki bütün enerji diplomasinde ifade edildiği gibi 19. yüzyılın kömür, 20. yüzyıl petrol, 21. yüzyılın da doğalgaz yüzyılı olacağa üzere raporlar var. Peki biz LNG altyapısında neredeyiz ve nerede olmalıyız? Türkiye olarak LNG piyasasına yatırım yapmamız gerekiyor. Türkiye, LNG kapasitesini geçtiğimiz yıl 64 milyon metreküpe, bu yıl sonu itibariyle de 107 milyon metreküpe çıkarıyor.
"KENDİ SONDAJ GEMİMİZLE SONDAJIMIZI KENDİMİZ YAPACAĞIZ"
Bölgemiz hayati kritik bir bölge, depolama alanında da yeni kapasiteleri geliştirmek zorundayız. 21. yüzyılın teknolojik imkanlarıyla arayacağız. Enerjide altyapıyı iyileştirmek geliştirmek zorundayız. Türkiye'nin müzakereleri bitti. Bu yılın son çeyreğinde envanterine alacağımız kendi sondaj gemimizle kendimiz yapacağız. Bilgiyi alacağız ve gideceğiz sondajımızı kendimiz yapacağız. Birileri kızıyor ama kimse kusura bakmasın. Kusura bakmasınlar. Akdeniz kimsenin tekelinde değil. Türkiye olarak biz daha aktif olacağız.
2030'A KADAR 3 NÜKLEER SANTRAL!
Güneş ve rüzgar enerjisinde devrim niteliğinde adımlar attık, atmaya da devam edeceğiz. Akkuyu Nükleer Santrali ve Sinop Nükleer Santrali ile iglili somut noktalara geldik. 2023 ve 2030 arasında 3 tane nükleer santralimizi inşallah devreye alarak yüzde 10 arz güvenliği noktasında adımımızı atacağız. Türkiye'de kaynak ve üretim merkezi olma noktasında altyapı açısında geçmişten bugüne etkiler var. Türkiye'nin elektrik altyapısının yenilenmesi için 30 milyar TL'lik yatırım sürecini başlattık.
AYRINTILAR GELİYOR...
www.sabah.com.tr
Yorum Yazın